Beni arayıp beni görmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | في الحقيقة لقد اتصلت بي وقالت انها تريد رؤيتي |
Kocasını görmek istediğini ve yolu kendisinin bulabileceğini söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها تريد رؤية زوجها وأنها تستطيع بلوغ الطريق لوحدها |
Beni çok görmek istediğini beni uzun zamandır aradığını söyledi. | Open Subtitles | أنك أردت رؤيتي كثيراً.. أنك تبحث عني منذ مدة طويلة. |
Bir kaç hafta önce Avrupa'ya gelmişti ve beni görmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | وبعد ذلك منذ اسابيع قليلة، كان في اوروبا، وقال انه يريد رؤيتي |
Kocasının bebeği görmek istediğini yazmış. Her ikisi de istiyormuş. | Open Subtitles | تقول بأن زوجها يريد رؤية الطفل كلاهما يريد |
Cebime mesaj bırakıp beni görmek istediğini söylemişsin. | Open Subtitles | وردتني رسالة على هاتفي مفادها أنك تريدين رؤيتي |
Bana, onun beni görmek istediğini söylediğinde tören değil de daha çok konuşma ya da tartışma bekliyordum. | Open Subtitles | عندما اخبرتني انها تريد رؤيتي, اظن اني كنت متوقع المزيد من الحوار, مناقشه, ليس جلسه. |
Ama onu görmeden bunu yapamam o zaman da beni görmek istediğini bilmeden onu görmüş olurum. | Open Subtitles | لكن لا أستطيع فعل ذلك حتى أرها لكن عندئذ سأكون قد رأيتها بدون أن أتأكد إن كانت تريد رؤيتي |
Telsizde beni görmek istediğini söylediler. | Open Subtitles | لقد أخبروني على المذياع أنك تريد رؤيتي |
- Kardeşini görmek istediğini sanmıştım. - Gördüm, değil mi? | Open Subtitles | ظننتك تريد رؤية أختك لقد رأيتها ,أليس كذلك؟ |
Aklıma gelen tek şey sık sık, ölmeden önce her şeyi görmek istediğini söylerdi. | Open Subtitles | كل ما أتذكره الآن... ؟ أنها كانت تقول دوما قبل موتها أنها كانت تريد رؤية كل شيء |
Neden Konsolosu neden görmek istediğini bize de söylemiyorsun? | Open Subtitles | لما لا تخبرنا لماذا تريد رؤية القنصل؟ |
Ofisim beni görmek istediğini söylediler. | Open Subtitles | لقد أخبروني في المكتب أنك أردت رؤيتي |
Beni görmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | قال بأنك أردت رؤيتي. |
Evet, haftalardır arayıp duruyordu ve bu sabah arayıp beni görmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | أجل، لقد كان يُراسلني ليطلب حضوري إليه منذ أسابيع، ولقد اتصل اليوم، وقال بأنه يريد رؤيتي |
Gitmeden önce beni bir daha görmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | أخبرني أنه يريد رؤيتي مجدداً قبل أن يغادر |
Eski odasını görmek istediğini söyledi, şimdiyse gitmiyor. | Open Subtitles | قال أنّه يريد رؤية غرفته القديمة، و الآن يأبى المغادرة. |
Beni ne kadar çok sevdiğini ve ne kadar çok özlediğini ve beni görmek istediğini falan da söyleme. | Open Subtitles | لا تخبريني كم تحبيني وكم أنت مشتاقة ألي وأنك تريدين رؤيتي |
Bundan başka şeylerde var. Mesela, penisini hamburger ekmeğinde görmek istediğini bilirsin. | Open Subtitles | انها تعجبك واكثر من هذا، وأنت تعرف أنها تريد أن ترى قضيبك |
-İçeri nasıl girdin? -Beni görmek istediğini hissettim. | Open Subtitles | كيف حضرت الى هنا كان لدي شعور أنك ترغب برؤيتي |
- Beni görmek istediğini mi söyledin, baba? | Open Subtitles | لقد ذكرت أنّك تود رؤيتي يا أبي ؟ |
Seni görmek istediğini nerden bileyim.? | Open Subtitles | هكذا , كيف أعرف ؟ إنها تريد رؤيتك |
Pazartesi sabahı beni görmek istediğini belirten bir not vardı masamda. | Open Subtitles | فى صبا ح الأثنين,وجدت ورقة فى مكتبى مكتوب عليها أنك تريد رؤيتى يا (كيز) |
Nasıl hissedersin bilmiyorum ama seni görmek istediğini söylüyor. | Open Subtitles | ولا أدري بالفعل كيف ستشعرين ..حيال هذا .لكن ..قالت بأنها تريد ملاقاتك |
Aşağıdan bizi görmek istediğini söylediler. | Open Subtitles | أخبرونا بأنك تود رؤيتنا في الطابق السفلي |
Kız kardeşin beni görmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | اختك اخبرتنى انك تود رؤيتى . |
İçeri gir ve ona Doktor'un onu görmek istediğini söyle. | Open Subtitles | إذهب إليها فحسب وأخبرها . أن الدكتور يرغب بلقائها دكتور من ؟ |