ويكيبيديا

    "görmeliydin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • رؤية
        
    • أن ترى
        
    • أن تري
        
    • رؤيته
        
    • تراها
        
    • رؤيتها
        
    • ان ترى
        
    • ليتك رأيت
        
    • تريه
        
    • أن تراه
        
    • لو رأيت
        
    • أن تريني
        
    • قد رأيت
        
    • أن تراني
        
    • أن تريها
        
    Bu adamı 10 sene önce görmeliydin, sakallı ve saçlı halini. Open Subtitles كان عليك رؤية هذا الرجل قبل 10 أعوام، مع اللحية والشعر.
    Bu zulüm de bir nimet oldu, çünkü oğlum hakkında gerçekten nasıl hissettiğimi görmeliydin, onu sevmeyi hiç bırakmadım. Open Subtitles كانت تلك القسوة أيضا نعمة, لأنك حصلت على رؤية كيف أشعر حقا تجاه ابني, لم اتوقف عن حبه ابدا.
    Andrew'un beni orada yapayalnız bıraktığındaki yüz ifadesini görmeliydin. Vay canına. Open Subtitles كان يجب أن ترى النظرة في عينيها عندما تركني هناك لوحدي.
    O koca öküzü nehir kenarında bir görmeliydin. Open Subtitles كان يجب أن تري ذلك الثور الكبير بجانب النهر
    Onu işte görmeliydin. Herkes peşindeydi. Open Subtitles كانَ عليكِ رؤيته في العَمل كان الرِفاق يتوافدون إليه
    Bir sürü de aksesuar üretilmiş, hepsi az önce paketlendi. Onları görmeliydin. Open Subtitles لقد كانت لديه حملة دعاية كبيرة جدا كان يجب ان تراها
    Tam bir aptal gibi hissediyorum. - Bikininin içinde onu görmeliydin. Open Subtitles أشعر كأنني أبله تماما. كان ينبغي عليك رؤيتها في ذلك البكيني.
    Lonnegan'ı kaçırışını görmeliydin! Open Subtitles كان عليك رؤية السرعة التي أخرج بها لونيغان
    Evlat, bu sonkinin geldiğini görmeliydin! Sol elini kaldır ve yapıştır! Open Subtitles بني, كان يجب عليك رؤية ذاك الأخير عندما جاء
    Vuranın kim olduğunu anlatınca, yüzünün şeklini görmeliydin. Open Subtitles كان يجدر بك رؤية وجه السافل عندما أخبرته أنك ستعطيه القاتل لاحقاً
    Annen televizyondaydı, yelkenli gemiyi görmeliydin. Open Subtitles أمك ظهرت في التلفاز، واستطعتُ رؤية القارب الشراعي.
    O eski alkol yasağı döneminden beri. Burayı, o zamanlar bir görmeliydin. Open Subtitles الأيام الجميلة لمنع الخمور كان يجب أن ترى المكان وقتها
    Kendini görmeliydin. Open Subtitles أنت يجب أن ترى نفسك قَفزت مثل ضربة الغزال
    Bir de öncekini görmeliydin. Open Subtitles كان يجب أن ترى الشخص الذى كان قبله كان أحقر من هذا الشخص000
    Benle nasıl konuştuklarını görmeliydin. Open Subtitles كان يجب عليكِ أن تري الطريقة التي تحدثوا بها إليّ
    Bu kokuya kötü diyorsan bir de ilk geldiğimizde görmeliydin. Open Subtitles أتظنّ أن هذا المكان مقرف الآن كان عليك رؤيته أول ما وصلنا هنا
    Gülümsemesi inanılmazdı. görmeliydin. Open Subtitles أعني، كان لديها إبتسامة أعني، كان يجب أن تراها
    Evdeki halini görmeliydin. Aklını kaçırmış gibiydi. Open Subtitles كان يجدر بكي رؤيتها في منزلي بعدما حدث مؤخرا فقد كادت تفقد عقلها هناك
    O çocukların yüz ifadelerini bir görmeliydin Bana sanki beni tanıyorlarmış gibi bakıyorlardı Open Subtitles كان عليك ان ترى وجوه هؤلاء الاطفال نظروا لى و كأنهم يعرفونى بالفعل
    İçtiğini öğrenecek diye ne kadar korktuğunu görmeliydin. Open Subtitles ليتك رأيت كم كانت خائفة من أن يعرف بأمر شربها
    Bunu o da hissetti, biliyorum. Bizi birlikteyken görmeliydin. Open Subtitles لقد شعر بهذا أيضاً, أعلم هذا أنتِ لم تريه
    Bunu biliyor muydun? Gitmeden önce Lucius'a gösteriyordu. Onu görmeliydin. Open Subtitles لقد أرى لوشيوس قبل أن يغادر كن يجب أن تراه
    Kulağa saçma geliyor ama köpeği görmeliydin. Open Subtitles نعم قد يبدو هذا غبياً لكن لو رأيت هذا الكلب
    Altı yaşındayken gayet mantıklı gelmişti. Beni bir görmeliydin. Open Subtitles حسنًا، كان الأمر منطقي حينما كنت بعمر السادسة، كان ينبغي أن تريني وقتها
    Suikastçılar bize saldırdığında yüzünü görmeliydin. Yok öyle bir öfke. Open Subtitles يجب أن كنت قد رأيت وجهه عندما هاجمنا تلك القتلة...
    Zamanı ve yeri bildirmek için onu arayacağımı söyledim ve çıktım! görmeliydin! Open Subtitles قلت له سوف أتصل بك وأحدد الزمان والمكان وخرجت، كان يجب أن تراني
    80'lerde görmeliydin. Open Subtitles كان يجب أن تريها في الثمانينات.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد