ويكيبيديا

    "görmeme" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • برؤية
        
    • أراها
        
    • برؤيته
        
    • برؤيتها
        
    • برؤيتهم
        
    • لي أن نرى
        
    Uslu olacağıma söz verirsem babamı görmeme izin verecek misin? Open Subtitles إن وعدتك بأن أكون مطيعة فهل تسمحين لي برؤية أبي؟
    Ve o dosyayı görmeme, yapmak zorunda kalana kadar izin vermedin. Open Subtitles وإنّك لم تسمح ليّ برؤية الملف لحين أن أضطررت لفعل ذلك.
    Eğer işbirliği yapmamı istiyorsan, onu görmeme izin verirsin. Open Subtitles إذا أردتني بأن أتعاون فإسمح لي بأن أراها إذن
    Onu bir kez daha görmeme izin ver! Open Subtitles دعني أراها مزيداً و لمرةٍ واحدة فقط للحظة
    Hayır, öğrenirsen babamı bir daha görmeme izin vermezsin diye korkmuştum. Open Subtitles لا، لقد خفت إن علمتي هذا فلن تسمحي لي برؤيته مجددا
    Bu senin şansın, ben dostum ve sen onu görmeme izin vereceksin. Open Subtitles هذه هى فرصتك, لأننى صديق وأنت ستسمحين لى برؤيتها
    Ayrıca kimseyi görmeme izin vermedi, ta ki birgün mutlu bir şekilde kendi gelip beni görene kadar. Open Subtitles لم يسمح لي برؤية أي احد لعدة شهور حتى في يوم ما، جاء ليرىاني بطريقة وديّة
    Lütfen ricamı kabul edin ve gitmeden önce, kızımı bir kere görmeme izin verin. Open Subtitles لتنظر لألتماسى بعين العطف سمح لي برؤية ابنتي قبل الذهاب
    Daha iyisini yaptın. Bunu benim görmeme yardım ettin. Open Subtitles قلت ما هو أفضل من ذلك لقد ساعدتني برؤية الأمر على طريقتي
    Biz ayrıldık. Howard, 3 gündür onu görmeme ya da konuşmama izin vermiyor. Open Subtitles هاورد لم يسمح لي برؤية براندن او التكلم معه لثلاثة ايام
    Götürülmeden önce Qasim'i görmeme izin vermenizi istiyorum. Open Subtitles انا أسألك ان تسمح لي برؤية قاسم قبل ان يتم أخذي بعيداً
    Annemin beni koruma arzusu öyle güçlüydü ki... ağladığını görmeme izin vermezdi. Open Subtitles كان أمر حمايتى عظيماً عند أمى لدرجة أنها لم تكن تدعنى أراها و هى تبكى
    Eski karım, hafta sonları onu görmeme izin vermez. Ama bir şey çıkmış. Open Subtitles لا تتركني طليقتي أراها أيام العطل الأسبوعيّة، ولكن طرأ أمر ما
    Bak, gerçekten bilmen gerekiyorsa bugün ziyaret günümdü ama kızımın babası onu görmeme izin vermiyor-- Open Subtitles لو أردت حقا المعرفة كانت لدي زيارة ووالد إبنتي يرفض أن يدعني أن أراها
    Onu, rızası dışında alıkoyuyorlar. Onu görmeme izin vermezler. Open Subtitles لقد وضعوها رغماً عن إرادتها لن يدعوني أراها
    Evet, ailesinden olmadığım için onu görmeme izin vermiyorlar. Open Subtitles أجل، لم يسمحوا لي برؤيته لأنني لست من أسرته
    Onu görmeme izin vermediler, bilmiyorum. Open Subtitles لم يسمحوا لي برؤيته اليوم، لذا لا أعرف كيف حاله
    Benim de görmeme izin verir mi sence? Open Subtitles وهل تعتقدي بأنه سيسمح لي برؤيته ؟
    Sihir gücüm değişken. Bir daha onu görmeme izin vermezseniz de fark etmez! Open Subtitles سحري متقلقل، ولا أبالي إنْ لمْ تسمح لي برؤيتها ثانية
    Poirot, onu görmeme izin vermiyorlar. Open Subtitles بوارو" ما معنى ذلك ؟ " لماذا لا يسمح لي برؤيتها ؟ هل هذا من عملك أنت ؟
    Poirot, onu görmeme izin vermiyorlar. Open Subtitles بوارو" ما معنى ذلك ؟ " لماذا لا يسمح لي برؤيتها ؟
    Sen de ailemi görmeme izin vereceksin. Open Subtitles سوف تسمح لي برؤيتهم في مقابل عودتي
    Yapmam gerekenin ne olduğunu görmeme yardım et. Open Subtitles مساعدة لي أن نرى ما هو عليه ولابد أن أفعل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد