ويكيبيديا

    "görmene" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • برؤية
        
    • برؤيته
        
    • برؤيتي
        
    • تشاهدني و
        
    Bazen öldürdükten sonra nöronlar tekler ve aşırı uyarılmış hale gelirsin, bu da bazı şeyler görmene yol açar. Open Subtitles نوعا ما، عادة بعدما تقتل الخلايا العصبية فى الدماغ تختل و تصبح اكثر تحفزا مما يجعلك تبدأ برؤية اشياء
    Anlaşma imzalamam gerekti yoksa David'i görmene izin vermezlerdi. Open Subtitles وجب أت أوقع إتفاقا بدونه لما سمحوا لي برؤية دايفد.
    O zaman özel sırrını görmene izin verir. Belki de yalnızdır. Open Subtitles ثمّ سَيَسْمحُ لك برؤية سِرَّه الخاصَّ ربَّمَا هو بمفرده
    Kullandığım her isim, verdiğim her detay ve görmene izin verdiğim her şey senin emniyetin için. Open Subtitles كل اسم استخدمه,كل بند اعطيه وكل شيء اسمح لك برؤيته إنه لحمايتك.
    Eğer 10 yaşındayken beni üstsüz görmene izin vermemin bana şirkete malolacağını bilseydim, asla yapmazdım. Open Subtitles لو أنني علمت حينما كنّا في العاشرة من العمر بأنّ سماحي لك برؤيتي.. بدون قميصي ستكلّفني الشركة لما فعلت ذلك.
    Morgana'yı serbest bıraktığımı görmene izin vereceğim. Open Subtitles حسناً، سوف أجعلك تشاهدني و أنا أحرِّر (مورجانا).
    Oradaki birisi sana öyle güvendi ki, görmemen gereken bir şeyi görmene izin verdi. Open Subtitles شخص ما وثق بك وسَمحَ لك برؤية الشيء الذي لَمْ تكن من المفترض أن تراه
    Söylemeyeceğine söz ver, kâhini görmene müsaade edeyim. Open Subtitles لذلك ان قمتما بوعدي ان لاتخبرا احداً سوف اسمح لكما برؤية مستشارتيّ
    Düğünden önce gelini görmene izin yok. Open Subtitles غير مسوح لك برؤية العروس قبل الزفاف . هل تلوت الشهادتين؟
    Tanrıların kendi kaderini görmene izin vermemelerine şükretmelisin. Open Subtitles ينبغي أن تكوني سعيدة أن الآلهة لا تسمح لكِ برؤية مصيركِ الخاص
    - Teğmen Harper'ı görmene izin verdiler mi? Open Subtitles - هل هم سمحوا لأنت برؤية الملازم أوّل هاربير؟
    Yargıç kızını görmene izin verdi mi? Open Subtitles هل سمح لك القاضى برؤية ابنتك؟
    arkandan görmene izin vereceğim. Open Subtitles أنا سأسمح لك برؤية ما خلفك.
    Sırf kızını görmene izin verdim diye mi? Open Subtitles السماح لكِ برؤية ابنتكِ؟
    Müdür Keller'ı görmene izin vermiyor. Open Subtitles بأن الآمر لم يسمح لك برؤية (كيلر)
    Gidemezsin. Bir daha onu görmene izin vermezler. Open Subtitles أنتى لا تستطيعى فعل هذا لن يسمحوا لكى برؤيته مره آخرى
    Bu iş bittiğinde o aklanırsa, görmene izin verebilirim. Open Subtitles عندما ينتهي هذا، ولو كانت بريئة... ربّما قد أسمح لك برؤيته.
    Çünkü görmene izin veriyor. Open Subtitles لأنه يسمح لك برؤيته
    Ama unutma, Beni pizza yerken görmene izin verdim. Open Subtitles لكن تذّكري سمحت لك برؤيتي و أنا آكل البيتزا
    Heyecanına bakarsak onu görmene izin veremem. Open Subtitles برؤيتي لكِ متشوقة للغاية، لا يمكنني أن أدعُـكِ تُـقابليها !
    Morgana'yı serbest bıraktığımı görmene izin vereceğim. Open Subtitles حسناً، سوف أجعلك تشاهدني و أنا أحرِّر (مورجانا).

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد