ويكيبيديا

    "göstermişti" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أراني
        
    • أظهرت
        
    • أرتني
        
    • علمني
        
    • أرانا
        
    • اراني
        
    • وأراني
        
    • لقد أرانى
        
    Mücevheri nereye sakladığını bilmiyordum ama mektubu nereye koyduğunu bana daha önceden göstermişti. Open Subtitles و أنا لم أعرف أين قد خبأ البضاعة لكنه أراني من قبل أين يحتفظ بالخطاب
    Enstitüdeki bir programcı arkadaşım göstermişti. Open Subtitles لقد رأيتهم، صديق لي يعمل بالبرمجة و لقد أراني
    Mavili kısımlarla asker ölümlerinin çoğunun nasıl önlenebileceğini göstermişti. TED مظلّلة بالّلون الأزرق، أظهرت كيف أنّ معظم الوفيات بين الجنود كان يمكن منعها.
    Annem bana bir YouTube videosu göstermişti ama saçını kestirmişsin. Open Subtitles لقد أرتني أمي مقطع فيديو على يوتيوب لكنك قصصت شعرك بالكامل
    En iyi arkadaşım nasıl Afrika dansı yapılacağını göstermişti. Open Subtitles وأفضل صديق لي كينو علمني كيفية القيام بالرقصة الأفريقية.
    General Hammond bize göstermişti. Open Subtitles لقد أرانا ذلك الجنرال هاموند
    Şunları topluyordum. Bana nereden toplayacağımı göstermişti. Open Subtitles كنت اقطف هذه لقد اراني المكان الذي احصل عليهم منه
    Enstitüdeki bir programcı arkadaşım göstermişti. Open Subtitles لقد رأيتهم، صديق لي يعمل بالبرمجة و لقد أراني
    Biliyor musun, büyük büyük babam bir keresinde bir atamın yazdığı günlüğü göstermişti. Open Subtitles أتعلم أمراً , أراني جدّي الأكبر صحيفة مرّة
    Bir keresinde evsiz bir adam bana Purple Head göstermişti, ama tekrar düşününce, onun askerî bir şey olduğundan hiç de emin değilim. Open Subtitles تلك المرة ، ذلك الرجل المشرد أراني رأسه البنفسجي لكن إذا تذكرته ، أنا لست متأكد أن هذا كان شيئاً عسكرياً
    Bana göstermişti. Open Subtitles لقد أراني تلك الصورة لقد تُوفّيَت
    Evet. Bana resmini göstermişti. Open Subtitles أجل، لقد أراني الصور قبل قليل.
    Gözetmenim bir seferinde fotoğrafını göstermişti. Open Subtitles حسناً , مرشدي ذات مرة أراني صورة لواحد
    Fakat araştırmalarım göstermişti ki bir ebebeyn yokluğunda yapılan itiraflar hatalı olma eğilimindedir. TED ولكن أبحاثي أظهرت أن اعتراف القاصر دون وجود أحد من والديه يكون عرضه للخطأ.
    Çünkü bana daha kat edecek ne kadar çok yolum olduğunu göstermişti. Open Subtitles لأنها أظهرت ليّ ما قطعته من مسافة حتى الآن
    Dogville onun için çok önemliydi ve onlara gerçek yüzünü göstermişti. Open Subtitles إهتمّتْ بدوجفي و أظهرت للبلدة وجهها، وجهها الحقيقي. لكن هل كان هذا كافياً؟
    Bana ayaklarını göstermişti bir kez. Open Subtitles لقد أرتني قدميها في إحدى المرّات
    Onları aldığında göstermişti. Open Subtitles لقد أرتني إياها عندما حصلت عليهن
    Bana, onlar için nasıl mermi yaptığını göstermişti. Open Subtitles أرتني كيف صنعت ذخيرة مخصصه له.
    Guzmán kapının nasıl açılacağını kameralardan göstermişti. Open Subtitles غوزمان علمني كيفية تصويره بالكاميرا الأمنية
    Denerim. Babam göstermişti. Open Subtitles ساحاول ابي علمني ذلك
    Eric pasaportunu göstermişti. Open Subtitles (إريك) أرانا جواز سفرها. -إنّها (ماي نوين ).
    Ama kocam, bir ara bana sürmeyi öğretirken pedalların hepsini göstermişti. Open Subtitles ولكن زوجي اراني كل الدواسات من قبل ذات مرة حينما حاول تعليمي كيف اتعلم
    Bir keresinde bira içmiştik ve modifiye ettiği arabasını göstermişti. Open Subtitles شربنا الجعة معًا ذات مرّة وأراني سيّارتي حين كان يعيد تجميعها.
    Bana annesinin bir fotoğrafını göstermişti. Open Subtitles لقد أرانى صوره لها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد