Şey, Gabby, eğer seni yemeğe götürmeme izin vermezsen ben de yemeği sana getiririm. | Open Subtitles | حسنا جابى ان لم تتركنى آخذك الى العشاء ساحضر العشاء اليك |
Eski okul jazz grubunu görmeye seni götürmeme izin ver. | Open Subtitles | هناك فرقة جاز للعزف القديم يجب ان آخذك لرؤيتها |
Seni oraya götürmeme müsaade et, onlar da seni Knox hakkında bilgilendirsin. | Open Subtitles | فقط تركني آخذك في هناك وهم سيعطونك الخلفية على نوكس. |
Ama yarın geceye kadar olacak ve onu partiye götürmeme izin verecek. | Open Subtitles | ولكني سأمتلك واحدة ليلة الغد, وبعدها ستسمح لي بأخذها إلى الحفلة. |
Hey, işi kırıp seni şu Tayland restoranına götürmeme ne dersin? | Open Subtitles | .. ما قولكِ ألا أذهب إلى العمل وأن آخذكِ إلى ذلك المطعم التايلاندي ؟ |
En azından sizi gara götürmeme izin verin. | Open Subtitles | الآن أقل ما تفعليه هو أن تتركيني أصطحبك إلى المحطه. حسناً _. |
Seni dansa götürmeme izin ver. | Open Subtitles | دعيني أصطحبكِ إلى الرقص. |
Onu vurup, seni buradan götürmeme kim engel olacakmis? | Open Subtitles | من سيمنعني من إرادئه وجرّك على أيّ حال؟ |
Seni merkeze götürmeme izin verir misin? Bilgi alırız. İyi misin? | Open Subtitles | لما لا تتركيني آخذك للمركز ، سيتم أخذ أقوالك ، أأنتِ بخير ؟ |
Lütfen sizi güvenli bir yere götürmeme izin verin. | Open Subtitles | ارجوك اسمح لي أن آخذك إلى مكان آمن |
Lütfen, seni hastaneye götürmeme izin ver, tamam mı? | Open Subtitles | أرجوك, يجب أن آخذك إلى المستشفى، حسناً؟ |
Seni hastaneye götürmeme izin vermelisin. | Open Subtitles | أتمنى لو تتركيني آخذك إلى المستشفى |
Sanırım seni bir hastaneye götürmeme izin vermelisin. | Open Subtitles | أعتقد أن عليك تركى آخذك للمستشفى. |
Hadi baştan başlayalım. Seni akşam yemeğine götürmeme izin ver. | Open Subtitles | دعنا نبدأ من جديد دعني آخذك للعشاء |
Seni buradan götürmeme izin ver. | Open Subtitles | دعيني آخذك من هنا |
Hadi, onu götürmeme yardım edin. | Open Subtitles | هيا، ساعدوني بأخذها |
Bu akşam senin için telafi edip seni güzel bir yere götürmeme ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيكِ بأن أعوض الأمر و آخذكِ إلى مكان ما الليلة؟ |
Seni cennetin kapısına götürmeme izin ver | Open Subtitles | اسمحي لي بأن أصطحبك إلي أبواب الجنة |
Steph, seni diğer odaya götürmeme izin ver, tamam mı? | Open Subtitles | (ستيف)، دعيني أصطحبكِ إلى الغرفة الأخرى، إتفقنا؟ |
Onu vurup, seni buradan götürmeme kim engel olacakmış? | Open Subtitles | من سيمنعني من إرادئه وجرّك على أيّ حال؟ |
Seni öğle yemeğine götürmeme izin vereceğini söyle. | Open Subtitles | قولي بأنكِ ستدعيني أخذكِ لتناول الغداء اليوم |
Sizi 2 sene önce yaşadıklarıma götürmeme izin verin. | TED | دعوني آخذكم في رحلة شخصية بدأت قبل عامين. |