ويكيبيديا

    "gözündeki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • عينك
        
    • عينيه
        
    • في أعين
        
    • عينيك و
        
    • في عيون
        
    Seni sevdim. gözündeki parıltı bana eski halimi hatırlattı. Open Subtitles لأني أحبك ، أري الشرارة في عينك التي كانت لدي.
    gözündeki morluk o baş belası herif tarafından yapıldı, değil mi? Open Subtitles وإذن، كدمة عينك سبّبها ذاك المثير للمشاكل، صحيح ؟
    Direnmeye devam edersen, Papa Hazretleri Piazza Navona'nın ortasında gözündeki o metal parçayı erittir; Open Subtitles قاوم أكثر حينها سماحته سيذيب القطعة المعدنية التي تغطي عينك
    Biraz sakar diye düş kırıklığına uğruyorsun sanat meraklısı diye My Girl şarkısına ağlayacağım derken gözündeki damarı çatlattı diye. Open Subtitles أنت مُحبط لأنه أخرق قليلًا لأنه يفعل بعض الفن الغريب لأنه قام بكسر وعاء الدموي في عينيه بُكائًا على فتاتي
    Onu tanısaydın, gözündeki ışığı görseydin, sözünü duysaydın... Open Subtitles لو انك عرفته لو انك نظرت في عينيه او سمعته يتكلم
    alnınıza geçirir ve böylece hayvanın gözündeki yansımayı görürsünüz. Gece dışarı çıkarsanız feneri açarsınız ve hayvanlar parlayıverirler. TED تشده على جبهتك لتتمكن من رؤية انعكاس الضوء في أعين الحيوان, لذلك إذا خرجت في الليل وأشعلت الأضواء, الحيوانات ستكون واضحة
    gözündeki bu bakışı iyi biliyorum ve bunun tam olarak ne anlama geldiğini biliyorum; ama seninle olmak istemiyorum. Open Subtitles أرى تلك النظرة في عينيك و أعرف يقيناً ما تعني لكنني لا أريد أن أبقى بصحبتكِ
    Hayatta en sevdiğim şey... bir delikanlının gözündeki cinayet pırıltısıdır. Open Subtitles لا يوجد شيء أفضل من وهج القتل في عيون زميل صغير
    Direnmeye devam edersen, Papa Hazretleri Piazza Navona'nın ortasında gözündeki o metal parçayı erittir; Open Subtitles قاوم أكثر حينها سماحته سيذيب القطعة المعدنية التي تغطي عينك
    Pardon, gözündeki ne acaba? Open Subtitles آسفة هل يمكنني ان اسأل ؟ ما هذا الذي في عينك ؟
    - Anlaşmamız gözündeki morartıyla ilgiliydi. Open Subtitles كان الإتفاق بخصوص الكدمة حول عينك
    Tamam... gözündeki kan damarı hasarlı. Open Subtitles حسناً. الوعاء الدموي فى عينك مكسور.
    Jimmy seni ve gözündeki şu deli bakışı biliyorum. Open Subtitles جيمي}، و أنت تعلم وأنا أعلم} تلك النظرة في عينك
    Ross, gözündeki morluğu gördüğümü hatırlamıyorum. Open Subtitles لا اتذكر رؤيتي .لهذا السواد حول عينك
    Sonra gözündeki bağı çözüp önüne çıkan ilk Müttefik devriyesine teslim olabilir. Open Subtitles ثمّ بامكانه أن ينزع العصابة من عينيه سنكون ذهبنا و يسلم نفسه الى
    O fahişenin gözündeki o bakış. Open Subtitles أرى بوضوح تفوح منها روائح كريهة في عينيه.
    - gözündeki kanı sil John. - Ne zamandan beri emir verir oldun? Open Subtitles (قم بمسح الدم عن عينيه يا (جون- منذ متى تصدرين الأوامر ؟
    Biliyorum... Sandro onun gözündeki ışığı bile çekti. Open Subtitles أعرف، (ساندرو) سلّط الإضاءة على عينيه أيضاً
    Bir başkasının gözündeki ışık Aydınlatır gökyüzünü Open Subtitles نظرة في أعين شخص ما لتضيء تلك السماوات
    şimdi kendini güçsüz hissediyorsun... fakat yakında insanların gözündeki korkuyu görebileceksin. Open Subtitles ربّما تشعرين بعدم وجود قوّة الآن... ولكن قريباً سوف تشاهدين الخوف في أعين الرجال.
    gözündeki koyu makyajı seviyorum. Ayrıca kokuna da bayılıyorum. Open Subtitles أحب المكياج الغامق على عينيك و أحب رائحتك أيضاً
    Bu saldırgan için kurbanlarının gözündeki korkuyu görmek en önemli şey. Open Subtitles انه ضروري لهذا المجرم ان يرى الرعب في عيون ضحاياه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد