ويكيبيديا

    "gözüne" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • عينك
        
    • لعينك
        
    • عينه
        
    • عينيك
        
    • عين
        
    • العين
        
    • عينيه
        
    • بعينك
        
    • عينها
        
    • لعينيك
        
    • أعين
        
    • عينكِ
        
    • عيونك
        
    • بعين
        
    • عينيها
        
    Gelecek sefer onu aklından çıkarmak istediğinde gözüne iğne batır. Open Subtitles عندما تريد شغل بالك عنها ثانيةً اغرز إبرة في عينك
    gözüne aslında ne oldu, Eric? Open Subtitles والان, اخبرني ماذا حدث حقا لعينك, اريك؟ ؟
    20 tane kayıp şey yüzünden çıkan tartışmada o küçücük çocuk daha ilk defa saçlarını kestirmeden gözüne mermi yedi. Open Subtitles كانا يتجادلان حيال 20 كبسولة مفقودة بدلاً من أن يحظى ذلك الفتى الصغير بأول قصة شعر أصيب برصاصة في عينه
    Polisler "24 saat içinde şehri terk et" dediklerinde, tek istediğim gözüne yumruğu çakmak, şantaj yapıp, haraca bağlamak, seni incitecek her şeyi yapmaktı. Open Subtitles :وعندما قال الشرطة اخرجي من المدينة في 24 ساعة كل ما أردت القيام به هو ان ابصق في عينيك ابتزازك استغلالك، أي شيء يؤذيك
    Adamlarından birine muhbirliğini itiraf etmesi için gözüne wasabi sokturuyordu. Open Subtitles لغرز فجل ياباني في عين رجل آخر لجعله يُثر بالوشاية
    Aklın gözüne kaçan bir toz zerresi bu! Open Subtitles هذا الامر تافه لكنه يقلق البال كااذى فى العين
    Katil önce her iki gözüne birer külçe saplamış sonra kafasını kesmiş. Open Subtitles القاتل.. قد وضع شئ معدني في كلتا عينيه وعندا قطع رأسه ..
    Bu yüzden, bir süre iyi gören gözüne bandaj takacağız. Open Subtitles وبالتالي ، لمدة وجيزة ستقوم بارتداء عصابة على عينك الجيدة
    Ya bir puro yakıp gözüne soksam? O zaman bana para verir misin? Open Subtitles ماذا لو أشعلت سيجارة ووضعتها في مقلة عينك هل ستعطيني المال حينها؟
    Eğer parayı istiyosan gözüne biraz kireç çal. Open Subtitles ضع بعض الخير على عينك وسوف نحصل على تعويض
    - Biliyorum, Gavin! Oha, gözüne ne oldu öyle? Open Subtitles تبا ماذا حدث لعينك لقد شاهدت الاخبار ماذا حدث
    O iğrenç, fecaat, bela saçan gözüne bakmak da hoşuma gidiyor. Açık kalacak o yüzden. Open Subtitles ويروقني النظر لعينك الحمراء المهيبة، لذا ستظل مكشوفة.
    O iğrenç, fecaat, bela saçan gözüne bakmak da hoşuma gidiyor. Açık kalacak o yüzden. Open Subtitles ويروقني النظر لعينك الحمراء المهيبة، لذا ستظل مكشوفة.
    Onu rahatsız eden bu. Tıpkı gözüne kaçan bir toz gibi. Open Subtitles وهذا ما يسبب له التوتر, انها مثل الشوكة فى عينه
    gözüne, kalbine ya da diz kapağına nişan almak zorunda değilsiniz Open Subtitles أنت ليس من الضروري أن تقتلع عينه او تصيبه في القلب او في ركبته أو تضع رأسه بمكان رجليه
    Şuan sakın konuşma yoksa yemin ederim bu bardağı gözüne sokarım. Open Subtitles ليس الآن و إلا أقسم أن أكسر هذا الكأس بين عينيك
    Mercekle birlikte bu iğne deliği kamerasının şekli, eninde sonunda insan gözüne evrimleşecek şeyin temelini oluşturdu. TED هذه البنية من الكاميرا ذات الثقب مع عدسة تخدم كأساس لما من شأنه في نهاية المطاف أن يتطور إلى عين بشرية.
    - Bu arada, biberi tuttuktan sonra gözüne dokunma. Open Subtitles بالمناسبة، كنت لا تريد أن أتطرق الفلفل ثم المس العين.
    Yani sen, terin gözüne kaçmasını, ellerine kramp girmesini ya da adrenalin yüzünden, parmaklarının titremesini hesaba katmıyor musun? Open Subtitles لذا لا تأخذ بعين الاعتبار العرق الدخول في عينيه أو ممثله الأيدي إلى أعلى أو التشنج الأدرينالين الوخز للبرميل؟
    Dairene gizlice girip gözüne tornavida saplamayı düşündüm. Open Subtitles لقد فكرت بإقتحام شقتك وأن أغرز مفك بعينك
    Esmer bir kızla beraber. O kız, gözüne on yaşındaki bir kız için biraz fazla far sürerdi. Open Subtitles أنت و فتاة سمراء و التى كانت تضع مساحيق تجميل على عينها لا تتناسب مع بنت فى العاشرة من عمرها
    gözüne ne oldu senin? Open Subtitles ما الذي حدث لعينيك ؟
    Ertesi gün kahvaltıda kimseyi kimsenin gözüne bakamayacak duruma getirecek getirecek bir gece. Open Subtitles ليلةٌ بعدها لن نستطيع أن ننظر في أعين بعضنا في غداء اليوم التالي
    Kilisede antiseptik peçetelerim var. gözüne bakabilirim istersen. Open Subtitles لدي مسحات طبية في الكنيسة أستطيع أن ألقي نظرة على عينكِ من أجلكِ
    "Ay büyük bir pizza gibi gözüne çarptığında... Open Subtitles عندما يسطع القمر على عيونك كما فطيرة البيتزا الكبيرة
    Teyze'nin gözüne birşey kaçmıştı, ona bakıyordum. Open Subtitles العمة كان لديها شيء في عينيها, وأنا كنت أخرجه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد