ويكيبيديا

    "gözetlemeye" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المراقبة
        
    • بالمراقبة
        
    • التجسس
        
    • بمراقبة
        
    • تتجسس
        
    • للتجسّس
        
    • المُتفرجين
        
    İşin acı kısmı şu ki biz, gözetlemeye dayalı bu otoriter altyapıyı yalnızca insanların reklamlara tıklaması için geliştiriyoruz. TED وهنا تكمن المأساة: نحن نبني هذه البنية التحتية من المراقبة الاستبدادية فقط لنحمل الناس على أن يضغطوا على الإعلانات.
    Beyler hızlıca bu işi bitirip iki aylık gözetlemeye son verelim, olur mu? Open Subtitles يا رفاق للنجز الأمر بسرعة, وندعوها ليلة من الشهرين الماضيين من المراقبة, حسناً؟
    Buna karşın o hükûmetler kendi ülkelerinde devrimi teşvik ettiklerinden korktukları eylemcileri, gazetecileri, muhalifleri daha fazla gözetlemeye başladılar. TED وللرد, لقد قاموا بتضخيم المراقبة للناشطين, الصحفيين, والمنشقّين والذي كان الخوف منهم بأم يجتذبوا الثورة الى بلدانهم.
    Şu an bununla uğraşamam bebek surat. Etrafı gözetlemeye devam et. Birazdan döneriz. Open Subtitles لا يمكنني خوض هذا النقاش الآن يا وجه الدمية أستمري بالمراقبة سنعود سريعاً
    Bu sanki babanı ya da başka birini gözetlemeye benziyor. Open Subtitles إنه مثل التجسس على أبيك أو شيئا من هذا القبيل.
    Ocak ayında, Amerikalılar'ı izin almadan gözetlemeye ve takip etmeye izin verebilecek bir kanunu reddedeceğini söyledi. TED قد يسمح لشركات الإتصالات بمراقبة غير مرصودة لأي فرد أمريكي وفي هذا الصيف ، وفي منتصف حملته العامة
    Yeni yıl karmaşasının ortasında, çarşaf giyip beni gözetlemeye geliyor! Open Subtitles لقد كانت تتجسس عليمرتدية الشادور في منتصف رأس السنة التعيس
    Kes sesini! Oraya gidip gözetlemeye devam etmeni istiyorum. Open Subtitles اخرسي , اريد منك الصعود الى هناك و المراقبة
    ...gizli polis ve gözetlemeye karşı sürekli tetikte olmalısınız. Open Subtitles عليك أن تكون متأهب دوماً للحفاظ على السرية و المراقبة
    Hepimiz gözetlemeye devam etmenin en iyi hamle olacağını düşünüyoruz. Open Subtitles انظر، ظننا جميعا متابة المراقبة كان الخطوة الامثل
    - D'yi gözetlemeye devam etmelisin. - Evet, ah! Birşeyler oluyor. Open Subtitles أستمر فى المراقبة لدينا شيئا هنا
    gözetlemeye gelirken böyle mi giyiniyorsun? Open Subtitles إنه غير ملائم من أجل عملية المراقبة
    Helikopter pisti kameraları dış gözetlemeye yönlendir. Open Subtitles helipad. أعد توجيه تلك آلات التصوير إلى المراقبة الخارجية.
    - bu gece Kenny ile görüşeceğim. - Ve ben de gözetlemeye gideceğim. Open Subtitles ـ سأرى كيني الليلة ـ وانا سأستمر بالمراقبة
    Demek istediğim, gözetlemeye devam mı, yoksa erkek arkadaşının evine mi bakmalıyım? Open Subtitles ، أعني، هل أستمر بالمراقبة أم هل أذهب لأتفقّد منزل ذلك الخليل ؟
    Şu "yeniden doğdum" saçmalıklarına ve beni gözetlemeye bir son ver! Open Subtitles ولا تقل لي هذا الكلام الفارغ مرة أخرى وتوقف عن التجسس علي
    Sana benden bir dost tavsiyesi Sixes Oteli'nde gözetlemeye ya da ne yapıyorsan o işe dön ve bırak, yarışa önden başlayayım. Open Subtitles لذا خذها منّي نصيحة أخوية، و عُد لممارسة التجسس بالفنادق الـ 6 نجوم، أو أيّما تعمل. ودعني أتقدّم السباق.
    Buna rağmen köye zarar vermek isteyen örgütü gözetlemeye devam etti. Open Subtitles لقد استمر بمراقبة المنظمة التي أرادت تدمير القرية
    Swartz'ın ailesinin Ilinois'deki evini gözetlemeye başlamışlardı. Open Subtitles ‫و حازوا كذلك انتباه مكتب التحقيقات الفِدرالي الذين بدأوا بمراقبة منزل والدَي شوارتز في ولاية إلِنوي
    - Beni gözetlemeye mi başladın? Open Subtitles اوه.. فأنت تتجسس علي الآن؟
    Şimdi de beni gözetlemeye mi başladın? Open Subtitles هل تتجسس علي الان ؟
    - gözetlemeye gerek yok. Kardeşinin ne inatçı, senin de ne pragmatik olduğunu biliyorum. Open Subtitles لست بحاجة للتجسّس إني أعلم سلفا مدى عناد شقيقتك
    Benim olmadigini biliyordum ama alamadan beni gözetlemeye gönderdiler. Open Subtitles وعلمتُ أنّه ليس مُلكي، ولكن قبل أن أحصل عليه، أرسلتُ للتحقيق مع المُتفرجين.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد