Sırf güneş gözlüklerin için 40 dakikalık yoldan geri mi döndün? | Open Subtitles | أرجعت مسافة 25 كيلومتراً من أجل نظاراتك الشمسية؟ |
- Ben de öyle. Morris eski dostum gözlüklerin olmadan yapamayacağını bildiğimden getireyim dedim. | Open Subtitles | و أنا كذلك، موريس صديق قديم، جلبت نظاراتك لإعتقادي أنه لا يمكنك الاستغناء عنهم |
Bu sadece gözlerinin bir kusuru değil, eğer görme yetin varsa, optik illüzyonlar seni gözlüklerin varken ya da bu kağıtla ya da bilgisayar ekranıyla fark etmez, kandırabilir. | TED | هذا ليس مجرد خلل في عينيك؛ إذا كنت قادرًا على الرؤية، فإن الأوهام قد تخدعك وأنت ترتدي نظارتك أو في هذه الورقة أوشاشة الكمبيوتر الموجودة أمامك مباشرة. |
Belki gözlüklerin yapılana kadar beklesen daha iyi olur. | Open Subtitles | ربما عليك الإنتظار حتى تُصلح نظارتك. |
gözlüklerin bir kere dolduğuna ne kadar eminsin? | Open Subtitles | ما مقدار تيقنك أن هذه النظارات كان بها تحميل واحد بهم ؟ |
O gözlüklerin sizi yavşak gibi gösterdiğinin farkında mısınız? | Open Subtitles | وأنتم تدركون أن تلك النظارات تجعلكم كالبلهاء |
Yeni gözlüklerin, uydu yoluyla rahat evime görüntü gönderiyor. | Open Subtitles | نظارات الجديدة ترسل كل شيء عن طريق القمر الصناعي لاكون مرتاحاً في بيتي |
Bu yüzden gözlüklerin yeni ve dişlerin bembeyaz. | Open Subtitles | و لهذا أحضرت النظارة الجديدة و لهذا أسنانك بيضاء |
- Sana bir soru sorayım, Ezik Mat sen ve numarasız gözlüklerin, bu adamı gördü mü? | Open Subtitles | دعني أسألك يا ممسحة الباب هل أنت و نظاراتك الغير طبية رأيتم هذا الرجل؟ |
Kıyafetlerin, saçın, takıların, gözlüklerin birbirimizle konuşma kodlarını oluşturur. | Open Subtitles | ملابسك، شعرك نظاراتك ومجوهراتك جميعها رموز نستخدمها للتحدث إلى بعضنا البعض |
Ama senin gözlüklerin odanın öteki ucuna uçmuyor. | Open Subtitles | لكن لا تطير نظاراتك عبر الغرفة |
Ve sana söz veriyorum gözlükler başının üstündeyken gözlüklerin nerede olduğunu sorunca dalga geçmiceme söz veriyorum. | Open Subtitles | و أعدك ألاّ أضحك عليك عندما تسألني عن مكان نظاراتك -و هم فوق رأسك |
Öyle olmalıyım. gözlüklerin buğulanmaya başlıyor. | Open Subtitles | لا شك في ذلك، نظارتك مليئة بالبخار |
- gözlüklerin neyin üzerinde duruyor? | Open Subtitles | ما الذي يجعل نظارتك ثابتة ؟ إنها في القائمة جميعا ً . |
gözlüklerin, senin mekana bununla birlikte bırakıldı. | Open Subtitles | نظارتك الشمسية وصلت الى الشقة,مع هذه |
gözlüklerin olmadan çok yakışıklı oluyorsun. - Beni dinle Susan. | Open Subtitles | أنت وسيم جداً بدون نظارتك |
İlk gözlüklerin 13. yüzyılda icat edildiğini biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعلم ان اول زوج من النظارات اخترع في القرن الثالث عشر |
- Bu gözlüklerin uzağı görmek için olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | على كل معدات التخييم في القسم 7 ظننت ان هذه النظارات للرؤية على مسافة بعيدة |
Problem, gelişmiş dünyada sahip olduğumuz gözlüklerin dağıtım modelini kullanmak için dünyada yeteri kadar göz bakım uzmanlarının olmayışıdır. | TED | المشكلة هي، أنه لا يوجد مختصي عيون محترفين في العالم لاستخدام نموذج إيصال النظارات التصحيحية الذي لدينا في العالم المتقدم. |
Kızılötesi gözlüklerin hala duruyor mu? | Open Subtitles | -حقاً . أمازالت لديك نظارات الرؤية الليلية؟ |
Böyle bir darbeden sonra, gözlüklerin uçup gitmemesi inandırıcı gelmiyor. | Open Subtitles | من الصعب تصديق أن النظارة لم تطير مع هجوم مثل هذا |
- gözlüklerin lakabım olmasını istemiyorum | Open Subtitles | لا اريد ان يطلق علي هؤلاء لقبا |
Göğüslerin küçük, gözlüklerin kalın olabilir ama umut önüne bir ayna tutmaz. | Open Subtitles | ثدياك قد يكونان صغار ونظارتك قد تكون سميكة لكنَّ الأمل لا يحمل مرآة |