"Uzun, kabarık saçları, parlayan kırmızı gözleri vardı... ve köpeğimsi suratından kan akıyordu." | Open Subtitles | شعر كثيف منقوش، عينان حمراوين لامعتين. ودم يسيل على وجهه الشبيه بوجه الكلب. |
Kocaman gözleri vardı, bazen göbeğini kaşırdım, ve .. | Open Subtitles | كانت له عينان كبيرتان وكنت معتاد على المسح على بطنه, كنت اظن أن بيننا شيء خاص.. |
Oldukça sarışındı mavi gözleri vardı. | Open Subtitles | ..كان أشقراً جداً, جداً كانت لديه عيون زرقاء |
Resme bakınca fark ettim ki, çocuğun gri mavi gözleri vardı. | Open Subtitles | وكما لاحظت من الصورة الفتى كان لديه عيون زرقاء ورمادية |
Mavi gözleri vardı ve yıldız şeklinde küçük küpeleri. | Open Subtitles | لقد كان لديها عيون زرقاء وهذه الأقراط التى على شكل نجوم |
İşte o zaman Sam ile tanıştım. çok güzel gözleri vardı. | Open Subtitles | قابلت (سام) في ذلك الوقت كانت عيناه لطيفتين |
Çünkü yarım saat önce ikimizin de mosmor gözleri vardı ve şimdiyse senin yok. | Open Subtitles | لأنّ قبل ساعة، كِلانا كان لديه عين سوداء، والآن لمْ تعد لديك. |
İğne gibi dişleri, bükülmüş dudakları, sarı gözleri vardı. | Open Subtitles | أسنان أشبه بالإبر، شفاه ملتوية، وأعين صفراء. |
- Duymuştum. Heykelin nadir elmaslardan yapılmış gözleri vardı. | Open Subtitles | لدى ذلك الصنم عينان من الألماس الفاخر |
Çok güzel gözleri vardı. | Open Subtitles | كانت له أجمل عينان |
Yeşi gözleri vardı. | Open Subtitles | كانت له عينان خضراوان |
Çok güzel gözleri vardı. | Open Subtitles | كانَ لها أحلى عينان |
Davul çalıyordu ve içinde kaybolabileceğin yeşil gözleri vardı ve serseri ve seksiydi ve sonsuza kadar beraber olacağımızı düşünmüştüm. | Open Subtitles | كان يلعب ع الطبول وكان لديه عيون خضراء يمكنك الغرق بها وكان وسيم وصامد |
Büyük açık mavi gözleri vardı İçinde bazen şimşeklerin çaktığı | Open Subtitles | لديه عيون زرقاء صافية لمعت كالبرق |
Büyük açık mavi gözleri vardı, içinde bazen şimşeklerin çaktığı, gökyüzünde... | Open Subtitles | لديه عيون زرقاء صافية, تبرق مثل البرق. في عاصفة... |
Kafasının arkasında gözleri vardı. | Open Subtitles | لديها عيون خلف راسك ثقي بي |
Melek gözleri vardı. | Open Subtitles | لديها عيون طاهرة ملائكية |
Hüzünlü gözleri vardı. | Open Subtitles | لديها عيون حزينة |
Sarı gözleri vardı. | Open Subtitles | كانت عيناه صفراوتين! |
Kocaman gözleri vardı! | Open Subtitles | ! لقد كانت عيناه ضخمتان |
Kardeşi Edward yeşil gözleri vardı. | Open Subtitles | شقيقه (إدوارد) كانت عيناه خضراوين |
Jimmy'nin iyi gözleri vardı. | Open Subtitles | (جيمي) كان لديه عين رائعة |
"Solgun bir teni ve parlak, koyu gözleri vardı, | Open Subtitles | لديها بشره شاحبة وأعين مظلمة" "لامعة بسبب الكثير من الخمر |