kalın ve ses geçirmez bebek odası... pencere camının arkasından bana gözlerini diktiğinde hiçbir sebep olmaksızın... Gözlerimi açtım ve doğruca onun gözlerinin içine baktım. | Open Subtitles | عبر زجاج الحضانه الثقيل وبدون اي سبب فتحت عيناي ونظرت اليه |
Gözlerimi açtım sonra korkunç şeyler tekrarlanıp durdu. | Open Subtitles | و فتحت عيناي وتلك الاشياء المروعة استمرت في الحدوث |
Gözlerimi açtım ama hayallerimi bozamadı. | Open Subtitles | فتحت عيناي ولكن لم يقلق هذا حلمي |
Bugün bir hastanede Gözlerimi açtım. | Open Subtitles | لقد أستيقظت اليوم في مستشفى |
Sonra Gözlerimi açtım, gördüm ki karabasan benmişim. | Open Subtitles | ثم فتحت عيوني ، والكابوس كان عني |
Gözlerimi açtım ve etrafta hiç ışık yoktu öldüğümü sandım. | Open Subtitles | عندما فتحت عيناي وكانت الأنوار مطفأة -ظننتُ أني مت |
Tişörtümü vücudumdan söküp attı, tamam mı? Gözlerimi açtım. | Open Subtitles | مزق قميصي عن جسدي ثم فتحت عيناي |
Sonra bir gün Gözlerimi açtım. | Open Subtitles | ثم ذات يوم فتحت عيناي. |
Gözlerimi açtım ve buradaydım. | Open Subtitles | فتحت عيناي و أنا هنا ... |
Bir gün Gözlerimi açtım. | Open Subtitles | ...وذات يوم فتحت عيناي... |
Garip bir şekilde Simon'un cesedinin bulunduğu yıkık binaya gitme arzusuyla Gözlerimi açtım sabah. | Open Subtitles | "لقد أستيقظت برغبة غريبة لزيارة موقع المبنى المهجور". ـ "حيث وجدوا هناك جثة (سيمون)" ـ معذرةً؟ |