| Güçlü olan hayatta kalır. Genellikle, en basit organizmalar en güçlü olanlardır. | Open Subtitles | النجاة للأصلح ،دائماً الكائن الأبسط هو الأقوى |
| On milyonlarca protein değişkeni keşfeden ve sadece hayatta kalmak için gerekli olan kimyayı salgılayan o nadir değişkenlere izin veren Güçlü olan hayatta kalsın tarzı Darvinci bir seçilim sistemi yaptık. | TED | أعددنا نظام اختيار دارويني يعتمد على البقاء للأصلح الذي استكشف عشرات الملايين من بدائل البروتين وسمح فقط لهؤلاء البدائل النادرة التي يمكنها أداء الكيمياء اللازمة للبقاء. |
| Güçlü olan hayatta kalır - ve lanet silah bizim elimizde! | Open Subtitles | البقاء للأصلح - و نحن لدينا البندقية اللعينة |
| Dünya acımasız olabilir ve sadece Güçlü olan hayatta kalır. | Open Subtitles | هذا العالم ربما يكون قاسي و فقط البقاء للأقوى |
| hâline geliyor. Tıpkı 'her koyun kendi bacağından asılır' sözünün 'yalnızca Güçlü olan hayatta kalır' zihniyetini ortaya çıkardığı gibi. | TED | كما في "على الكائن الفرد أن يكافح من أجل بقائة" يبدو دومًا تحولها لتصبح "البقاء للأقوى". |
| Güçlü olan hayatta kalır, kardeşim. | Open Subtitles | البقاء للأصلح ، يا صاح |
| Güçlü olan hayatta kalır. | Open Subtitles | إنه البقاء للأصلح |
| Güçlü olan hayatta kalır. | Open Subtitles | البقاء للأصلح. |
| En Güçlü olan hayatta kalır. | Open Subtitles | البقاء للأصلح |
| Güçlü olan hayatta kalır. | Open Subtitles | البقاء للأصلح |
| - Güçlü olan hayatta kalır. | Open Subtitles | -البقاء للأصلح |
| B.E.'de Güçlü olan hayatta kalır, Troy. | Open Subtitles | في التربية البدنية البقاء للأقوى |
| "Güçlü olan hayatta kalır." | Open Subtitles | البقاء للأقوى فحسب |