Büyümeyi yarılayacak kadar güçlüler. | TED | أنهم أقوياء بما فيه الكفاية لخفض النمو للنصف. |
güçlüler ama giderek aptallaşıyorlar. | Open Subtitles | إنهم أقوياء ، ولكن أعتقد أنهم أصبحوا أكثر غباءاً |
Çok güçlüler, çevikler ve yiyecek arıyorlar. | Open Subtitles | أنهم أقوياء جدا ، خفاف الحركة و يبحثون عن الطعام |
Bırakalım zenginler ve güçlüler kendi savaşlarını yapsınlar gerekiyorsa, ...ama bizi bunu dışında tutsunlar. | Open Subtitles | ،لندع الأقوياء وذوي النفوذ يتصارعون إذا كان عليهم ذلك |
güçlüler ve korsanların aksine onurları var. | Open Subtitles | انهم اقوياء , وليسوا مثل القراصنة لديهم الشرف |
Kız, güçlüler Polisi olduğum için benim de gücümün olduğunu sanıyordu. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}لذا تلك الفتاة ظنّتْ أنّ كوني ضابط بقسم "ذوي القُوى"يعني أنّي لديّ قُوى. |
Oynadığımız takım, dev bir takım. Hızlı ve güçlüler. | Open Subtitles | انهم أقوياء وسريعى الحركة, اننى فقط لا اُريد الاولاد أن يكونوا خائفين |
Hayır, onlar bir hayli güçlüler. Uzun bir savaşta onları asla yenemeyiz. | Open Subtitles | لا، إنهم أقوياء جداً، لن نهزمهم أبداً في حرب طويلة. |
Çok güçlüler. Yapabileceğimiz tek şey kapıya barikat kurmak. | Open Subtitles | إنهم أقوياء جداً ، الشيء الوحيد الذي بمقدورنا فعله هو تحصين الباب |
Diğer insanların korkularından beslendikleri ve oyunlarını oynadıkları için güçlüler. | Open Subtitles | إنهم أقوياء للغاية لأنهم قضوا سنين وهم يتغذون على خوف الناس وهم يلعبون ألعابهم |
Hızlılar, saldırganlar, güçlüler, ama kütük kadar aptallar. | Open Subtitles | إنهم أقوياء و أشرار وسريعون لكنهم أغبياء تماماً |
Bu düşüş sonucu hayatta kalmak için yeterince güçlüler ancak burası yalnız kalmak için hiç de uygun değil. | Open Subtitles | إنهم أقوياء بما يكفي لينجو من السقوط لكن ليس هذا بالمكان الذي تتخلّف فيه لوحدك |
Ama çocuklar kendilerini toparlıyor. Bilirsin sen de, güçlüler. | Open Subtitles | ولكن الأطفال سيتجاوزون ذلك بسرعة أنت تعلمين فهم أقوياء |
Gerçeği bilin ki güçlüler sandıkları kadar azametli olmayabilirler. | Open Subtitles | أن الأقوياء ليس أقوياء كما يظنون أنفسهم. وأن الضعفاء أيضا |
Günümüzde sadece güçlüler ayakta kalabilir. Anladın mı? | Open Subtitles | فقط الأقوياء هم الذين يعتلون القمّة في عالمنا الحاليّ، فهمت؟ |
Beni kim yaktıysa, gözlerden uzak olmamı istedi,... ve bunu yapacak kadar da güçlüler. | Open Subtitles | من احرقني - ارادني بعيدا عن الانظار وكانوا اقوياء بالقدر الكافي ليجعلوه يحدث |
Beni güçlüler'le tanıştırıyordu. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}."إنّه يقدّمني لـ"ذوي القُوى |
güçlüler kendilerine ait olanı alacaklar ve alçakgönüllüleri ezecekler. | Open Subtitles | الإنسان القوي هو من سيمتلكهم، وسيسحق الإنسان الوديع |
Ben de güçlüler bölümündenim ve az önce bir polis memurunu güç kullanmakla tehdit ettin. | Open Subtitles | حسناً، أنا من قسم شرطة الخارقين وأنت هددت شرطية للتو باستخدام قواك |
güçlüler ve bizler arasındaki tek fark, bizim kurallara göre oynamamız gerektiği. | Open Subtitles | الفارق الوحيد بيننا وبين ذوي القوى هو أن علينا اتباع القواعد |
Çok hizli ve güçlüler. | Open Subtitles | انها سريعة ، وقوية لم يسبق لكم التعامل مع شيء مثلها |
Bale güçlüler, vahşiler, ve azimliler içindir. Hanım evlatları için mi, asla! | Open Subtitles | ،الباليه للأقوياء ، عديمي الخوف ، البسولين لكن ليس المخنثون مطلقاً |
Sıcaklık eksi 70 dereceye kadar düştüğünde sadece en güçlüler burada kalıyor. | Open Subtitles | ،البقاء للأقوى فحسب حيث تدنو درجات الحرارة لـ 70 مئوية تحت الصفر |
Oldukça güçlüler, İnsanların hikayesini yazmaktan daha fazlasını yapabilirim. | Open Subtitles | إنّهما قويّان لدرجة أنّي أستطيع أنْ أفعل بهما أكثر مِنْ كتابة قصص الناس |
Hem çok güçlüler, hem lamba ellerinde. | Open Subtitles | إضافة إلى قوتهم العظيمة لديهم المصباح السحرى أيضا |
Yönetimdeki kişiler çok güçlü. Acayip güçlüler. | Open Subtitles | الناس الذين في القمة لديهم قوة كبيرة طريقهم قوة كبيرة |
Burada sizlere gösterdiğim resimlerin çoğu gerçekten çok güzel, ama aynı zamanda çok güçlüler. | TED | وكثير من الصور التي عرضتها لكم هنا جميلة جداً لكنّها أيضاً قوية جداً |
Çok hızlı ve güçlüler, fırtınayı taşıyorlar. | Open Subtitles | سريعون وأقوياء جدًا إنهم يمتطون العاصفة |