ويكيبيديا

    "gücüyle" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بقوة
        
    • قوته
        
    • قوّة
        
    • بقوّة
        
    • بالقوة
        
    • وقوة
        
    • بقواها
        
    • قوة
        
    • قوتها
        
    • بقوى
        
    • مع القوة
        
    • ما يستطيع
        
    • حوسبة
        
    • بالطيران بواسطة القوى
        
    Bir kez yeterli sihir gücüyle beslediğinde Dünya genelinde tekrarlanan bir büyü olacak. Open Subtitles عندما يتم شحنه بقوة سحرية كافية، سوف يقوم بالقاءسحره على الارض عدة مرات.
    Yedi yangın hortumu gücüyle, Kuyu petrol püskürmeye devam ediyor Open Subtitles لازال البئر يقذف النفط بقوة .تعادل قوة سبعة خراطيم أطفاء
    Hayvanlar rasyonel düşüncenin gücüyle donatıldıkları için, yaşamın karmaşıklığı karşısında hayret edebiliriz. TED وكما أن الحيوانات مباركة بقوة التفكير العقلاني، بإمكاننا أن نستغرب من تعقيدات الحياة.
    Büyümeye başlayınca, olağanüstü bir savaş gücüyle doğdu gelişti ve bu onu biraz vahşileştirdi, ben babası, ondaki dehşeti hissettim. Open Subtitles ولدت معه قوة استثنائية و لكن , كان هناك شئ غامض فى قوته و بمرور الوقت , بداءت ترعبنى شخصيا
    Komik. Ben bunun yaratma gücüyle ilgili olduğunu düşünmüştüm. Bunu kendimde hissetmiştim. Open Subtitles لطالما تخيّلتُ أنّ الأمر يدور حول قوّة الإبداع، فقد شعرتُ بذلك بنفسي.
    Mekik stratosfere ulaştığında ikincil roketler ateşlenecek ve araç 4g gücüyle mezosfere itilecek. Open Subtitles عندما يصل المكوك إلى الستراتوسفير سيشتغل محرك الدفع الثانوي قاذفاً المركبة بقوّة 4 مرات الجاذبية نحو الميزوسفير
    Elimdeki insan gücüyle tek vagonu idare etmem çok daha kolay. Open Subtitles السيطرة على عربة واحدة أسهل من السيطرة على 10 عربات بالقوة البشرية التي لديّ
    Mantığın saf gücüyle ortaya bir şeyler çıkarın. TED اصنع شيئاً من لا شيء، بقوة المنطق الخالصة.
    Filozoflar bizlere, yüzyıllar boyunca, yaratma gücünün, tahrip etme gücüyle çok yakından bağlantılı olduğunu söylediler. TED الفلاسفة أخبرونا من آلاف السنين بأن قوة الإبداع تتصل بشدة بقوة التدمير.
    Işığın gücüyle donanmak için elimizi uzatmamız yeter. TED مسلحين بقوة الضوء، والتي في متناول أيدينا.
    Gerçek bir kahraman bilek gücüyle değil, yürek gücüyle ölçülür. Open Subtitles البطل الحقيقي لا يقاس بحجم قوته لكن بقوة قلبه
    Ama yaratılan bu şey sadece dünyanın kendi gücüyle hayat bulabilirdi. Open Subtitles ولكن هذا المخلوق يمكن إعادته للحياة بقوة كلمة.
    Cehennem korkaklar, ikiyüzlüler ve kendi inançlarının gücüyle yaşamaktan korkanlar içindir. Open Subtitles فالجحيم هى للجبناء والمنافقون وهى للناس الذين يخافون من الحياة بقوة الميثاق
    Onun sihirli gücüyle... Henüz güney kutsal kapısını geçeceğimizi sanmıyorum. Open Subtitles حتّى مع قوته السحرية، لا أعتقد بِأمكاني كسر بوابة السماء.
    Ey sen, sevginin gücüyle taşan nehir... bize doğru gel, bize doğru gel. Open Subtitles لقد إندفـع النهر بإجتيـاح ، بسبب قوّة الحـبّ فـاض علينـا، فـاض علينـا
    100 trilyon ton TNT gücüyle patladı. Open Subtitles انفجر بقوّة 100 مليون مليون طن من الديناميت.
    - ...ve kız gücüyle desteklemek için hepimiz gideceğiz. Open Subtitles وكلنا سوف نذهب هناك لنساندها بالقوة الأنثوية
    Yeterli adam ve ateş gücüyle, bu sorunla başedebilirim, efendim. Open Subtitles مع عدد كاف من الرجال , وقوة نارية أستطيع أن أعتني بتلك المشكله سيدي
    Kaçmaya çalıştım ama beyin gücüyle beni havaya kaldırıp, salladı. Open Subtitles حاولت الهرب منها لكنها رفعتني بقواها البشرية وهزتني مثل الدمية
    İmanının gücüyle, Belding Birader. Tanrıya şükürler olsun. İmanının gücüyle. Open Subtitles تستمد قوتها من إيمانها يا أخ بيلدنج ليتمجد الرب , على قوة إيمانها
    Unutmayın, bugünün gücüyle bağlantıya geçin. Open Subtitles تذكروا، بأن تتصلوا بقوى هذا العصر
    Otoriteyi, doğuştan gelen seks gücüyle sağlıyorlar. Open Subtitles أنها تمنح السلطة مع القوة البدائية للجنس.
    Sopayı her seferinde bütün gücüyle sallardı. Open Subtitles هو يريد ضرب تلك الكرة باقصى ما يستطيع وكل مرة
    Düşünce gücüyle kontrol edilen bilgisayar hayatımızı renkli bir hale getirmemize yardımcı oluyor. TED الذي تمكنك حوسبة التحكم عن طريق الأفكار من فعله هو بناء طبقات من الصور الملونة لمراحل حياتك.
    Asıl heyecanlı olan şey 1976'daydı Birdenbire insan gücüyle çalışan uçaklarla ilgilenmeye başladım, çünkü bir arkadaşıma $100,000 dolar borçlanmıştım. Bankadan borç aldım. TED وكان الحدث المثير في سنة 1976 ، عندما أصبحت فجأة مهتما بالطيران بواسطة القوى البشرية لأنني أقرضت صديق لي مبلغ 100,000 دولارا أقصد أنني كنت الضامن له لدى البنك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد