çok derin bir acı içerisindeydim. ve bu güce sahip olmadığımı ama | TED | كنت ما ازال في حزن عميق كنت اعلم انني لا املك القوة |
Çok fazla verimiz var, bu yüzden de çok fazla güce sahibiz. | TED | إننا نملك الكثير من البيانات ، لذا فلدينا الكثير من القوة والسلطة. |
2006'daki ölümününe kadar, Orta Asya'nın doğal gaz bakımından zengin bir ülkesi olan... ...Türkmenistan'ın mutlak güce sahip lideriydi. | TED | إلى أن توفى في عام 2006، حيث كان يمثل القوة العظمى في تركمانستان دولة غنية بالغاز الطبيعي بآسيا الوسطى. |
Sahip olduğumuz tüm bu güce rağmen, neden insanlar bu kadar acı çekiyor? | TED | مع كل القدرة التي في متناول أيدينا، لماذا لا يزال البشر يعانون بشدة؟ |
Beni öldürmenin güce kavuşmanı engelleyen son sesi susturacağını sanıyorsun. | Open Subtitles | هل تعتقد أن قتلى سيسكت صوت الماضي ويرفعك إلى السلطة. |
Bu kadar güce tek bir kişinin sahip olmaması gerekiyordu. | Open Subtitles | ما حرى أن تملك فتاة واحدة هذا القدر من القوّة. |
Bu kadından yayılan güce ve inanca bakın. | TED | انظر الى الطاقة التي تشع من تلك السيدة. |
Afrikalılar için evlerinden çıkan bilim kurgu güce giden irade olabilir. | TED | إن الخيال العلمي النابع من الوطن، بالنسبة للأفارقة، هو إرادة القوة. |
güce karşı gerçeği savunmak fedakârlık gerektirmemeli ama öyle değil. | TED | قول الحق أمام القوة يجب ألا يكون تضحية، لكنه كذلك. |
Tek gerçek işaret bizi yokedecek güce sahip olması olacaktır. | Open Subtitles | الإشارة الحقيقية الوحيدة ستكون عندما يكون عنده القوة لجعلنا نختفي |
Böylece, Catalina'nin dediği gibi bir ilişkiyi bitirerek ihtiyacı olan güce kavuştu. | Open Subtitles | وبذلك استطاعت اخيرا قطع العلاقة مع القوة التي قالت كارولينا بانها تحتاجها |
Yükselmiş bir varlık gibi bu vebayı tedavi edecek güce sahip değilim. | Open Subtitles | لم أعد أملك القوة لشفاء الوباء ببساطة.. كما كنت أستطيع ككائن ارتقائي |
Ve sonra özüne dönüp sahip olduğunu bile bilmediğin bir güce sahip oluyorsun. | Open Subtitles | ثم تبحث داخل نفسك، وتجد القوة التي لم تعلم حتى بأنك تتحلى بها |
Bu şirketlerin peşinden gidecek güce sahip olmayan regülatörler seçiyoruz. | TED | فنحن ننتخب مراقبين لا يملكون القدرة على تعقب هذه الشركات. |
O adam şu anda hepimiz eve gönderecek güce sahip kişi! | Open Subtitles | إنه الرجل الوحيد الآن, من لديه السلطة لكي يرجعنا جميعاً للوطن. |
Sonuç: güce, şiddete, korkuya ve bağımlılığa dayanan bir uygarlıktan başka bir şey değil. | Open Subtitles | و النتيجة كانت حضارة مبنية على القوّة و التّسلط و الخوف و الاتّكال |
Ve sonuç olarak sadece ısıtılan havanın ürettiği güce sahip oluyorsunuz, ama bütün enerjinizi metali ısıtmak ve soğutmak için harcıyorsunuz. Bu yüzden, birisi çok zekice bir fikirle geldi: | TED | وتحصل فقط على الطاقة من الهواء الذي يسخن في نفس الوقت ولكنك كل الطاقة التي تسخن وتبرد المعدن فأتى أحدهم لفكرة ذكية |
Geçmişte ne olursa olsun, artık aynı beceri ve güce sahip değil. | Open Subtitles | أياً ما كان بالسابق فهو لم يعد لديه نفس القدره أو القوه |
Artık, onun kanuni veliahtı, Firavun'un sahip olduğu güce ve zaferlere sahip olacak. | Open Subtitles | لنترك لخليفته المشروعة المطالبة له بالقوة والمجد الذى كان يتمتع به. |
İş, çalışma ortamındaki güce gelince Yeni 50, artık 30 yaş oldu. | TED | عندما نتطرق للسلطة في مكان العمل اليوم، 30 هي 50 الجديدة. |
Yani bunca güce sahibim ama kullanmaya iznim yok mu? | Open Subtitles | إذن , لدّي كل تلك القوى ولكني ممنوع من استخدامهم |
Yani, kim asayı elinde tutarsa insanüstü güce mi sahip oluyormuş? | Open Subtitles | إذاً فأياً كان من حصل على العصا قد اكتسب قوى خارقة؟ |
İçinde olduğunu düşündüğün güce inanman gerektiğine inanıyorum. | Open Subtitles | أنا أصدّق أنّ عليكِ تصديق كلّ ما تشعرين به من قوّة في داخلكِ. |
suyun birikmesine neden oldular çünkü elektrik ve hidroelektrik güce ihtiyaçları vardı. | TED | و قامو بتجميع المياه لاحتياجهم للقوة الكهربية الهيدروكهربية. |
Nükleer güce kesinlikle hiç bir ihtiyaç yoktur. | TED | لا توجد حوجة على الإطلاق للطاقة النووية. |
Ben o güce sahibim. O kadar insanın arasında ben. | Open Subtitles | و أنا لدي هذه القدرات أنا من بين كل الناس |
Hercules, dünyanın o güne kadar görmediği bir güce sahipti. | Open Subtitles | إمتلك هرقل قوة لم يسبق للعالم أَن رأى مثيلاً لها |