Kocam Şükran Günü'nde çalışmamdan hoşlanmadı ama o cerrah olmadığı için anlamıyor. | Open Subtitles | زوجي لا يهمه عملي في عيد الشكر لكنهليسجراحاً، لذلك لن يفهم شعوري |
Biliyor muydunuz üstsüz barlar en çok Anneler Günü'nde iş yaparlar. | Open Subtitles | هل تعلم ان عاريات البارات يقوموا بأفضل اعمالهم في عيد الام؟ |
İşte bu yüzden, Sevgililer Günü'nde sana yapacağım sürprizlerin listesini hazırladım. | Open Subtitles | و لهذا أعددتُ قائمةً بالمفاجآت التي سأفاجئكِ بها في عيد الحبّ. |
(Sevgililer Günü'nde başladı, masum bir çocuğa sıkıntı vermek için yeterince uygundu. | Open Subtitles | لقد بدأت تقريباً مع ولد محرج في يوم عيد الحب |
Şükran Günü'nde bu soruyu sormamak için tüm enerjimi harcıyorum. | Open Subtitles | استهلكت طاقتي بأكملها لأتجنب سؤالها هذا السؤال في عيد الشكر |
İlk Şükran Günü'nde nasıl hissetmişlerse o şekilde hissediyorum kendimi. | Open Subtitles | أشعر بمثل ما يتوجب عليهم الشعور في عيد الشكر الأول |
Annemin Şükran Günü'nde heyecanla söylediği deli işi tüm zırvalıklar. | Open Subtitles | كل الأشياء الغبيه التي ألمحت إليها أمي في عيد الشكر |
Aslında daha yeni piyasaya çıktı, Sevgililer Günü'nde, 14 Şubat, yaklaşık on gün önce. | TED | قد طرح في الاسواق في عيد الحب مؤخرا، في يوم 14 فبراير , اي قبل 10 ايام. |
ve hepiniz bunu Şükran Günü'nde deneyimliyorsunuz. Büyük, yağlı bir öğün yediğinizde nasıl hissediyorsunuz? | TED | وانتم جميعاً جربتم ذلك في عيد الشكر, عندما تأكل وجبة عالية دهون, بماذا سوف تشعر بعد تناولك إياها؟ |
Yükseliş Günü'nde yağarsa yağmur, yok olur tahılların. | Open Subtitles | الأمطار التي تهطل في عيد الصعود هي التي تذهب بمحاصيلك |
Çoğu insan kardeşleriyle Şükran Günü'nde, kolejdeki oda arkadaşlarıyla kolej toplantılarında, Joey'le de Burger King'de görüşebiliyor. | Open Subtitles | الكثير من الناس يرون اخواتهم في عيد الشكر ورفقاء سكنهم في لم الشمل وجوي في برجر كنج |
İşçiler Günü'nde vereceğiniz konseri iple çekiyorum. | Open Subtitles | أنا متشوقة للحفلة الموسيقية في عيد العمال |
Şükran Günü'nde kovboy giysisini nereden bulacağım? | Open Subtitles | أين سأحصل على لباس راعية بقر في عيد الشكر؟ |
Şükran Günü'nde yetişkinlerin imla ödülünü mü kazandın? | Open Subtitles | ربحتِ في مسابقة تهجي الكلمات للبالغين في عيد الشكر؟ |
Tabii. En hain evlat bile annesini Anneler Günü'nde unutmaz. | Open Subtitles | طبعاً، من هو المغفل الجاحد الذي لا يزور أمهم في عيد الأم؟ |
Sadece Şükran Günü'nde değil. Bence bu iyi bir Noel hikayesi olur. | Open Subtitles | ليس في عيد الشكر فقط أظنها قصة جيدة من أجل رأس السنة أيضاً |
Şükran Günü'nde seninle, Noel'de de benimle olsun. | Open Subtitles | خذه أنتَ في عيد الفصح، وسآخذه أنا في الكريسماس |
Ve, evet, bir gün buraya taşınmak benim bir parçam ve neden biz bu tartışmayı bir hapishane hücresinde ve Şükran Günü'nde yapıyoruz? | Open Subtitles | و نعم .. هنالك جزء مني يريد ان ينتقل إلى هنا يوم ما و لماذا نجري هذه المناقشة في زنزانه في يوم عيد الشكر ؟ |
Onu yıllardır Şükran Günü'nde getirmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | . أنتى حاولتى الحصول عليهم فى عيد الشكر لسنوات |
Şükran Günü'nde evde olmak için sabırsızlanıyorum. Sen gidiyor musun? | Open Subtitles | لا أطيق الإنتظار للعودة للبيت لعيد الشكر هل ستذهب للبيت؟ |
Sevgililer Günü'nde beni Kalp Vakfının gecesine götürecek. | Open Subtitles | هو يَأْخذُني إلى القلبِ منفعة جمعيةِ على يوم الحبِّ. |
Annem bana Şükran Günü'nde senin aradığın numarayı verdi. | Open Subtitles | أمي أعطتني رقم الهاتف الذي اتصلت به ليلة عيد الشكر |
Şükran Günü'nde bana gelsenize. | Open Subtitles | عليكم أن تأتوا لمنزلي لقضاء عيد الفصح |
Şükran Günü'nde benim evime geliyor olmana minnettarım. | Open Subtitles | انا في الحقيقة ممنون انك ستأتي لمنزلي من أجل عيد الشكر |