"günahı" - ترجمة من تركي إلى عربي

• الخطيئة
• خطيئة
• الذنب
• ذنب
• الخطايا
• الإثم
• خطايا
• الذنوب
• بذنب
• عبء
• خطيئتها
• ذنبها
• تأثم ذنبًا
• بالخطيئة
• بخطيئة

İlk İspanyol Cumhuriyetinin birincil günahı kurumlardaki kangreni konuşmalarla tedavi etmeye çalışmasıydı.
الخطيئة الأساسية للجمهورية الإسبانية الأولى... هي محاولتها معالجة فساد... المؤسسات عبر الخطابات

2-3 yaşındaki bir çocuğun ne günahı olabilir ki?
ما هي الخطيئة التي عملها طفل في الثانية من عمره ليموت؟

Böylece intihar etmeyecek ve sen ölümcül bir günahı engellemiş olacaksın.
لو نجح الامر فلن يقوم بالانتحار اي انك تمنع ارتكاب خطيئة مميتة. مفهوم

Her birimizin kaçınılmaz bir şekilde o korkunç günahı işlemesi gereken an gelir.
لنا ولكل واحد منا سنضطر لمواجهة اللحظة عندما نضطر للقيام بذلك الذنب الرهيب

şeytani yaratık bu 3 hayat eder. öldürmenin günahı büyüktür onlar şeytanlar kelime oyunu yapma?
مخلوق شرير هؤلاء ثلاثة أرواح لقد تفاقم ذنب القتل لديك لقد كانوا شياطين

Çocukları babalarının günahı yüzünden cezalandırırız.
عقاب الأبناء من أجل الخطايا التي إرتكبها الآباء

Öyleyse, yapmamız gereken Lukas tekrar saldırırsa diye günahı bulaşan insandan ayıracak bir büyü bulmalıyız, değil mi?
إذاً علينا إيجاد تعويذةً ما لإزالة الخطيئة من حاملها البشري في حال مهاجمة، لوكاس لنا ثانيةً، صحيح؟

günahı büyüyle ya da başka türlü ayıramazsın. O hepimizin bir parçasıdır.
لا يمكننا إزالة الخطيئة بالسحر، فهي جزء من البشرية

Eğer günahı gözlerinle işlemişsen gözlerin çıkartılır.
وإذا سببت لهم أعينهم الوقوع فى الخطيئة,فليقتلعوها

Samantha'ya göre, Charlotte en büyük günahı işliyordu.
لسامانثا، شارلوت ارتكب خطيئة في نهاية المطاف.

Şeytanın en büyük günahı; gösteriş ve kibirdir.
أن أكبر خطيئة للشيطان هي الغرور و التكبر

Günah çıkarmada söylemediği büyük bir günahı olabilir mi?
أتعلمين، ربما هناك خطيئة كبيرة لم تعترف بها

Biz bu günahı yaşadıkça onun başına daha kötü şeyler geldi.
نحن نعيش دائما الذنب لكن الامر قد سيصبح اسوء

O kadar günahı yüklenen... günah yiyiciye ne olurmuş?
وماذا عن آكل الذنب الذي يتحمّل وطأة كلّ تلك الذنوب؟

İlk taşı hiç günahı olmayan biri atsın.
دعه هو الذي بدون ذنب إختر اللبنة الأولى

Stuart, bu kaderinin günahı. Sakınmak ve aldatmak.
ستيوارت، ذلك ذنب التلفيق التجنّب والمكر

Eğer tanrının bağışlamasını istiyorsan, gerçekten üzgün olmalısın, ve tekrar aynı günahı işlemeyeceğine dair söz vermelisin.
إن كنتي تريدين مغفرة الله فيجب أن تكوني نادمة حقاً على فعلتك و يجب أن تعدي بألا ترتكبي هذا الإثم ثانيةً

Biliyorsunuz ki, Tanrı'nın kendi oğlu kandan bir haçın üstünde, insanların günahı için kurban edildi ama o zamandan beri, bu günahlar çok fazla olmaya başladı, bizi istila etmeye başladılar ve kesinlikle, kesinlikle, yeni kan dökülmeli.
كما تعلمون أن إبن الله قد ضحوا به على صليب من الدماء للتكفير عن خطايا البشر و منذ ذلك الحين أصبحت 348 00:

"Yeni fark ettim ki akıl çağı yedi yaşına girince başlıyor, ve ondan sonra insan ve Tanrı'ya karşı her türlü günahı işleme yetisine sahip olacaksın.
أنا قد أدركت أن سن العقل يبدأ عندما تصل الى السابعة، ومن ثم تكون قادرا على ارتكاب أي وجميع الذنوب ضد الله والانسان "، وقال بيل" ثم ماذا؟ "وبعد ذلك قلت

Henüz işlemediğim bir günahı itiraf etmek istiyorum. Olabilir mi acaba?
اريد ان اعترف بذنب لم ارتكبه بعد هل يمكنني فعل ذلك؟

Beyaz ırkın günahı, Lloyd, adamım.
عبء الرجل الأبيض لويد، ياصديقي

Her seferinde birisi onu gördüğünde günahı onun ruhuna yeniden işleniyor.
، لذا كل ما رآها أحدهم خطيئتها ستتجدد كل مرة

Ama bu onun tek günahı değildi, yoksa ben böyle karanlıkta acı çekmeyecektim.
لكن هذا لم يكن ذنبها الوحيد لأنه لو كان كذلك لما كنت أعانى من الظلام الآن

Kardeşini terk etti, beni bir vampir avcısının ellerine bıraktı ve hiçbir günahı olmayan bir kızı incitti.
وجرح الفتاة التي صدقًا لا يمكن أن تأثم ذنبًا.

Evet, yarın işleyeceğim günahı şimdiden itiraf etmek istiyorum.
نعم . اريد أن اعترف اليوم بالخطيئة التي سأرتكبها غدا

Bir günahı örtmek için başka bir günah mı işleyeceksiniz?
هل ستقوم بإصلاح خطيئتك الأولى عن طريق القيام بخطيئة أخرى؟