ويكيبيديا

    "güvenceye" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تأمين
        
    • بتأمين
        
    • ضمان
        
    • الطمأنينة
        
    • وتأمين
        
    • لتأمين
        
    • أمنت
        
    • ضمانا
        
    Sürpriz olmasının ötesinde oraya ulaşıp, Kall yolu ile kesişen nehri güvenceye almalıyız. Open Subtitles ليست هنا المفاجأة للوصول هناك، يجب علينا تأمين النهر الذي يقطع ممر كال
    Olmaz, diğerlerini bekleyeceğiz. Akıllıca davranmalıyız. Bir güvenceye ihtiyacımız var. Open Subtitles كلّا، سننتظر الآخرين، يلزم أن نكون أذكياء، نحتاج وسيلة تأمين.
    Kendinizi ancak kişisel bir sigortayla güvenceye alabilirsiniz. Open Subtitles الطريقة الوحيدة التى يمكن أن تحمى بها نفسك أن تحصل على بوليصة تأمين
    40 milyon dolarlık bir anlaşmayı güvenceye almak için mi? Open Subtitles للمساعدة بتأمين صفقة بقيمة أربعون مليون دولار؟
    Acil olan durumla ilgilenirken geleceği güvenceye aldıklarından da emin olurlar. Open Subtitles ‫إنهم يتولون المشكلة العاجلة، ويحرصون ‫في الوقت نفسه على ضمان المستقبل
    Sizleri bilmem ama... benim bir güvenceye ihtiyacım var. Open Subtitles لا أعلم عنكم ولكنني أحتاج إلى بعض الطمأنينة
    Gemiye gidip kanıtı güvenceye ben alırım. Open Subtitles حسناً من الافضل لي النزول للغواصه وتأمين الادله ، لان هذه عمليتي.
    Dünya üzerindeki egemenliğimi güvenceye almak için yeni bir plân kuracağız. Open Subtitles نحنُ سنعقد خطة جديدة لتأمين منطقتي على الأرض
    FBI paketi güvenceye aldı. Gişe kapandı efendim. Open Subtitles المباحث الفدرالية أمنت الهدف فشلت المهمة سيدي
    Evet, kendimizi güvenceye aldık. İyi düşündün evlat. Open Subtitles ياه ، لقد جئتنا ببوليصة تأمين أن تفكيرك صائب
    Ama hepinizin tek bir güvenceye ihtiyacı var. Open Subtitles لكن أنتم, أنتم جميعاً, تأمين واحد أساسي:
    Pilota söyle, gemisini on dakika içinde güvenceye alacağız. Open Subtitles اقول الطيار سنقوم تأمين الحرفية لها داخل في عشر دقائق.
    İlişkimde güvenceye gerek duymam çünkü aşk konusunda harikayımdır. Open Subtitles لا أحتاج إلى تأمين في علاقتي لأني ممتازة في الحب
    Uluslararası ticaret birliğinden arsayı satın alalım. Maden işletme hakkını güvenceye alıp, madeni çıkaralım. Open Subtitles تشكيل كونسورتيوم، شراء الأرض، تأمين حقوق التعدين وحفر هذا الخام.
    Biz sadece olay mahallini güvenceye alır, tanıkların ifadelerini alırız. Open Subtitles إننا نقوم بتأمين مسرح الجريمة ونُسجّل الإفادات.
    Rampaya doğru gidip savaş başlığını güvenceye alacağım. Open Subtitles أصنع طريقا للأعلى، أجد الصومعة، و أقوم بتأمين الرأس الحربي
    Fransa tahtını nesiller boyu Napolyon ailesinde güvenceye almıştı. Open Subtitles بتأمين عرش "فرنسا" لقائمة من اسلاف "النابليون".
    Senin ve oğlunun gerçekten güvenceye sahip olmasının bir tek yolu var. Open Subtitles هناك طريقة واحدة فقط لك ولإبنك من خلالة يمكن أن يكون لديكم ضمان حقيقي
    Halka açılmanın bir parçası da şirketin mirasını güvenceye almamız gerekiyor demek. Open Subtitles الان جزء منا سيكون عامياً يعني ضمان الأرث لـهذه الشركة
    Ve şu anda biraz güvenceye ihtiyacı var. Open Subtitles .والآن, يحتاجُ قليل من الطمأنينة
    Bailey'i öldür. Silah'ı güvenceye al. Ne kadar zor olabilir ki? Open Subtitles قتل (بيلي), وتأمين السلاح, ما مدى صعوبة ذلك؟
    Alpha'yı güvenceye almanın tek yolu onu yok etmek. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لتأمين نظيره ألفا لتدميره.
    El izimi kullanıp altınları güvenceye aldıktan sonra eski takımımı çöle taşıdım, yani acınası ve asi hayatlarını kurtardım. Open Subtitles لقد أمنت الذهب بطبعة يدي وسحبت فريقي السابق إلى منتصف الصحراء وبذلك انقذت حياتهم المزرية والمتمردة
    Korkarım, dediklerinden daha fazla güvenceye ihtiyacım var. Open Subtitles اخشى انني سوف احتاج ضمانا اكثر قليلا من ذلك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد