ويكيبيديا

    "güvenle" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بأمان
        
    • الثقة
        
    • بسلام
        
    • آمن
        
    • ثقة
        
    • بالثقة
        
    • آمنة
        
    • سالماً
        
    • بسلامة
        
    • بثقة
        
    • سالمين
        
    • آمناً
        
    • آمنين
        
    • بامان
        
    • بأمانٍ
        
    Hürriyet, sözde değil ama akşamüstü evinin önünde güvenle oturan adamın içinde. Open Subtitles الحرية ليست كلمة و لكنها رجل يجلس بأمان أمام منزله فى المساء
    Eğer bu ur daha da büyürse, onu güvenle almamız imkansızlaşabilir. Open Subtitles لو أصبح هذا الورم أكبر بكثير,ربما لن نتمكن من استئصاله بأمان
    Yani kalp çarpıyor ve adrenalin hücum ediyor vesaire, güvenle ilgili, başka bir insana tamamen güvenle ilgili. TED اذن ارتفاع دقات القلب والأدرينالين وما إلى ذلك، ترتبط بالثقة، الثقة العمياء بالشخص الآخر.
    -Kapıyı kilitlemeden önce herkesin güvenle evde olduğundan emin olmak isterim efendim. Open Subtitles دائماً ما أود التأكد بأن الجميع عاد للمنزل بسلام قبل إغلاق الباب
    Hükumdarlığım süresince sizler, Carlyle'ın cömert toprakları üzerinde güvenle barınmayı sürdüreceksiniz. Open Subtitles وطالما انا الحاكم سيكون لديكم ملجأ آمن هنا بالحدائق الوفيرة لكارليل
    Yarın güvenle onu yeniden topluma salacağız tesadüfen karşılaşacağınız dürüst bir delikanlı gibi. Open Subtitles سنطلقه غداً بكل ثقة ليعيش في المجتمع مرة أخرى كأي رجل شريف محترم
    Ve bence Lara'nın Amerikalı olması ya da güvenle ilgili bir şey... ve öyle olunca da... yani, genç olması biliyorsun işte. Open Subtitles وأعتقد أنه بسبب أن لارا أمريكية ربما هذا متعلق بالثقة فى النفس وهكذا وهى شابة، انتِ تفهمين
    İstihbarat botların sadece 3 te 1'nin karaya güvenle ulaşacağını söylüyordu. Open Subtitles المخابرات قدرت أن واحد من ثلاث قوارب إنزال سيصل الشاطئ بأمان
    Bende de okyanusu boydan boya güvenle geçmenize yetecek kadar erzak var. Open Subtitles بعضكم قد لا ينجوا لدي مايكفي من المؤونة لتبحروا عبر المحيط بأمان
    Bende de okyanusu boydan boya güvenle geçmenize yetecek kadar erzak var. Open Subtitles بعضكم قد لا ينجوا لدي مايكفي من المؤونة لتبحروا عبر المحيط بأمان
    - Neden onları takip etmiyor, Hoback' lere güvenle gittiklerine bakmıyorsun? Open Subtitles لماذا لا تتبعيهم لتتاكدي ان يصلو الى منزل هوباك بأمان ؟
    Dengesiz trityumu güvenle saklayabilecekleri tüm yerleri talimatlara uyarak kontrol etmek için sirk suçluları adına bir arama bülteni çıkaracağım. Open Subtitles سأعلم الجميع بشأن هذه المستجدات حول مجرمي السيرك مع تعليمات للتحقق من كل الأماكن الممكنة أن يحفظوا فيها التريتيوم بأمان
    Bu şifreli para birimi üçüncü tarafa ihtiyaç duymaksızın insanların güvenle işlem yapmasını sağladı. TED وقد مكّنت هذه العملة المشفرة الناس من إرساء الثقة والقيام بمعاملات من دون الحوجة إلى طرف ثالث.
    Size, Komiser, tam güvenle söyleyebilirim ki, bu zarfta bulunan malzeme, yanlış ellerde kralımın devrilmesine iletebilir. Open Subtitles أؤكد لك ملازم في صرامة الثقة بالطبع هذا الظرف يحتوي مواد محددة التي لو وقعت في يد خاطئة
    Önce tarafsız bir bölgeye güvenle iniş yapacağız sonrasında serbest kalacak. Open Subtitles خطة جديدة، بمجرد أن نهبط بسلام في منطقة محايدة، سيُطلق سراحه.
    Örneğin, Mars yüzeyine güvenle inmeyi sağlayan pervanelere güvenen Viking 1 ve 2 iniş araçlarını ele alalım. TED فلنأخذ على سبيل المثال مركبات الهبوط فايكنغ 1 و 2. التي اعتمدت على أجهزة الدفع للوصول الى سطح المريخ بسلام.
    Gıdaların üretimi, temini ve güvenle depolanmasına ihtiyaç duyarlar. TED وهم بحاجةٍ إلى زراعة الغذاء أو الحصول عليه وتوزيعه وتخزينه بشكل آمن.
    Yarın güvenle onu yeniden topluma salacağız tesadüfen karşılaşacağınız dürüst bir delikanlı gibi. Open Subtitles سنطلقه غداً بكل ثقة ليعيش فى المجتمع مرة أخرى كأي رجل شريف محترم
    Bunun güvenle alakası yok tamam mı? Open Subtitles لا هذا لا علاقة له بالثقة بالنفس، حسناً؟
    Kütüphane, tam donanımlı spor tesisleri veya güvenle oynayabileceğim yerlerde bulunmamalıydım. TED ليس من المفروض أن أحصل على مكتبة،أو منشآت رياضية مجهزَّة بالكامل، أو مساحات آمنة لألعب فيها.
    güvenle dönmen için tanrılara şükrediyordum. Open Subtitles أمي كنت أشكر الآلهة على عودتك سالماً
    güvenle ulaştık. Open Subtitles قائد الفريق الأول ينادي القيادة وصلنا بسلامة
    Yaşla ilgili konulardan biri de size büyük bir güvenle söyleyebilirim ki, geleceğe gittim. TED إن من الأمور الإيجابية لتقدمي بالعمر هي أنه يمكنني أن أخبركم بثقة كبيرة، بأني كنت بالمستقبل.
    Evet. Eğer direnmeseydiniz belki Merkez Şehir'e kadar güvenle gidebilirdik. Open Subtitles نعم, ربما كنا سنصل الى المحطة الوسطى سالمين اذا لم نفعل شيئا
    Eğer herkes kendi işini doğrulukla yapsaydı... oğlunuz hayatta olup, bu sabah güvenle okuluna gidiyor olacaktı. Open Subtitles إن كان كل شخص أدى واجبه على أكمل وجه ابنك كان سيكون الآن آمناً في مدرسته هذا الصباح
    Karıncalar, yumurta ve larvalarını güvenle avcılardan uzak bu yumrulara bırakırlar. Open Subtitles وبداخلها، يحتفظ النمل ببيضه ويرقاته آمنين من المفترسين.
    Bizi Greendalia gezegenine güvenle getirdiğin için sağ ol Atbot 3000. Open Subtitles شكر لك لجلبنا الى كوكب غرينداليا بامان ، الحصان الالى 3000
    Geleneksel katı karşılıklarının aksine yumuşak robotlar insanların yakınında güvenle çalışıp evde bize yardımcı olur. TED على عكس الروبوتاتِ الثقيلة التقليدية، تستطيع الروبوتاتُ اللينة، الشبيهة بالبشر، أن تعمل بأمانٍ بقرب الناس

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد