Deli gibi, oyuncu, güvenmediğim bir gülüşü var ve elleri ıspatuladan. | Open Subtitles | مجنون , حقود مع إبتسامة لا أثق بها و معقلة للأيدي |
Ama teknolojiye pek güvenmediğim için ona bir tuzak da hazırladım. | TED | ولكن لأني لا أثق بالتكنولوجيا، صممت أيضا فخًّا لها. |
Sonra pek güvenmediğim bir basamak fark ettim. | TED | ولكن بعد ذلك وصلت إلى موطئ قدم لم أثق به كثيرًا. |
O yüzden 14 yaşında birinin kararlarına güvenmediğim için kusuruma bakmayın. | Open Subtitles | لذلك سامحيني لعدم ثقتي لقرار خطير تتّخذه فتاة عمرها 14 عاماً |
Sana hiç de güvenmediğim için yapacağım şey, babası olduğunu açıklamak. | Open Subtitles | وبما انني لا اثق بك على الطلاق سأقوم بهذا سأعلنك كأب |
Naruto , Üzgunum Sana güvenmediğim ıcın üzgünüm | Open Subtitles | آسف يا ناروتو, كان ينبغي أن أثق بكم منذ البداية |
güvenmediğim birinden nasıl çocuk yaparım? | Open Subtitles | كيف يمكن أن يكون لدي طفل مع شخص أنا لا أثق به ؟ |
Testi yapmana izin verirsem, ona güvenmediğim anlamına gelir. | Open Subtitles | إن تركتك تجري الاختبار فهذا يعني أنني لا أثق بها |
Asıl gerçek ise güvenmediğim kişi kendim. | Open Subtitles | والحقيقة هي، الشخص الذي لا أثق به هو نفسي |
Bu dünyada kablosuz olunca güvenmediğim iki şey var: | Open Subtitles | يوجد شيئان فى هذا العالم لا أثق بهما اذا كانا بدون أسلاك |
Kiki ile vakit geçirmeyi teklif ettiğin zaman sana güvenmediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف لأنني لم أثق بكونك ستساعديني بخصوص كيكي كان يجب أن على ذلك منذ اللحظة التي عرضتِ فيها |
Arada bir onu azarlarım ama o poker oyununa ona güvenmediğim için çağırmadığım doğru değil. | Open Subtitles | لم أقم بإقصائه من جلسة البوكر لأنني لا أثق به |
Sana benimle ilgili her şeyde kedimin bile güvenmediğim şeylerde güveniyorum. | Open Subtitles | أثق أنك تعرفين عني ما لا أكاد أعرفه عن نفسي |
güvenmediğim insanlarla şüpheli yerlere girmeyi sevmem. | Open Subtitles | لا أحبذ الذهاب للزوايا المظلمة مع أشخاص لا أثق بهم |
güvenmediğim bir şeye inanma konusunda baskı hissediyorum ve bu baskı beni paranoyaklaştırıyor. | Open Subtitles | أشعر بضغط لتصديق أمراً لا أثق به ...وهذا الضغط يجعلني أعاني جنون الارتياب |
Doktorlara güvenmediğim için değil, zaman aldığı için. | Open Subtitles | الأمر ليس وكأنني لا أثق بالأطباء إنه يتعلق بالوقت الذي يستغرقونه |
Fakat eğer ben haklı çıkarsam, ona güvenmediğim için kendimden nefret edeceğim. | Open Subtitles | و إن كنت أنا محقاً سأكره نفسي لعدم ثقتي بها |
Ama ona güvenmediğim için beni kim suçlayabilir? | Open Subtitles | بسبب اني اعتقد لقد بالغت بردة فعلي ولكن من سوف يلومني لعدم ثقتي به؟ |
Tabloya her baktığımda, sana güvenmediğim aklıma geliyor ve kendime kızıyorum, bu yüzden ondan kurtulmak istedim. | Open Subtitles | في كل مرة أنظر لها, أتذكر عدم ثقتي بك وأشعر بالغضب العارم من نفسي لذلك أرغب بالتخلص بها |
Dijitale güvenmediğim için şanslısınız. | Open Subtitles | لحسن حظكم يارفاق أنني لا اثق بالكاميرات الرقمية. |
Dünyada kimseye güvenmediğim kadar. | Open Subtitles | -أننى اثق بمارك انتونى اكثر من اى شخص فى العالم كله |
güvenmediğim insanlarla iş yapmam. | Open Subtitles | عن ما هو العمل... إنني لا أقومُ .بأعمال معَ أناسٍ لا أثقُ بهم |