Neyse işte, bu çocuk galiba sevgilime yazıyor. Ama sevgilim çocuğun iyilik yaptığını ve ona güvenmem gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | على أي حال، هو كان يغازلها وهي تقول إنه يكون لطيف ويجب أن أثق بها |
Hala neden sana güvenmem gerektiğini açıklamıyor. | Open Subtitles | لكن هذا لا يوضح حتى الآن لماذا تريدون أن أثق بكم |
Şimdi senin iç güdülerine güvenmem gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا يجب على الآن أن أثق بغريزتك |
Yani ona güvenmem gerektiğini düşünüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | ...إذاً أنت تقول أنه يجب أن أثق به صحيح؟ |
George Mason'a güvenmem gerektiğini düşünüyor musun? | Open Subtitles | هل تعتقد اننى يجب ان اثق فى "جورج ميسون" |
Sana niye güvenmem gerektiğini hatırlatsana. | Open Subtitles | ذكريني مرة اخرى لما علي ان اثق بك |
Yani ona güvenmem gerektiğini düşünüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | ...إذاً أنت تقول أنه يجب أن أثق به صحيح؟ |
İçgüdülerime güvenmem gerektiğini bana siz söyledin. | Open Subtitles | قلتم لي قبلاً أن أثق بإحساسي الغريزي |
Burada kime güvenmem gerektiğini bilmiyorum. | Open Subtitles | أعرف من الذي ينبغي أن أثق به هنا |
İnsanlara güvenmem gerektiğini söyledin. | Open Subtitles | قلت أن عليّ أن أثق بأحد. |
Jeremy'e güvenmem gerektiğini biliyordun yoksa kendi başıma hayatta kalamazdım. | Open Subtitles | (علِمت أن عليَ أن أثق بـ(جيرمي أو لن أستطيع النجاة بالحياة لوَحدي |
Ona güvenmem gerektiğini söylüyorsun yani. | Open Subtitles | تقول أنّ عليّ أن أثق به |
- Sonra Sutton'ın babası bana, sana güvenmemem gerektiğini söylüyor; fakat daha sonra da Sutton'ın annesi, sevdiğim insanlara güvenmem gerektiğini söylüyor ve... | Open Subtitles | يخبرني أنه لا يجب علي أن أثق بك لكن بعد ذلك أم (سوتن) تخبرني أنني يجب أن تثق بالناس .... |
Yapmadığını, neden bahsettiğimi bilmediğini ve sana nasıl güvenmem gerektiğini söyleme. | Open Subtitles | " أو " أحتاج إلى أن أثق بكٍ |
Ellen'ın son nefesinde ona güvenmem gerektiğini söylediğini biliyorum. | Open Subtitles | اعلم انها عندما كانت على وشك الموت إيلين) ، اخبرتني ان اثق به) |