- güzel zaman geçirmiyorsun değil mi? - Bilmiyorum. | Open Subtitles | يبدو أنك لا تقضي وقتاً ممتعاً أليس كذلك؟ |
- Söylediklerinizi ciddiye almıyorum. - güzel zaman geçireceksin. | Open Subtitles | انني احاول ان لا استمع لتلك الحكايات ستحظين بوقت رائع جداً |
Güzel programdı ve güzel zaman geçirmiştik Müşavir Bey. | Open Subtitles | كان برنامج رائع وقضينا وقت ممتع مع السيد مشفر |
Birkaç dakika önce güzel zaman geçirmek isteyen kişiye nazaran çok ciddileştin. | Open Subtitles | أنت تدافع بقوة عن شخص كان يقضي وقتاً رائعاً قبل دقائق |
Tatilciler, olaydan habersiz burada güzel zaman geçirdi. | Open Subtitles | وكل هؤلاء الناس أتو بدون اي حوادث بل قضوا وقت رائع هنا |
Dostum, hatırlayamıyorsan... burada güzel zaman geçirmelisin. | Open Subtitles | الرجل، إذا أنت لا يستطيع التذكير... أنت لا بدّ وأن كان عندك وقت طيب رفيع واحد يصبح هنا. |
Çok güzel zaman geçirdim .Ve unutmayın, Steve Wagner sizden ne yapmanızı istiyor? | Open Subtitles | قضينا وقتا ممتعا وتذكروا ماذا يريد ستيف واجنر؟ |
güzel zaman seçmişsiniz. Güvenlik çok az olur. | Open Subtitles | هذا وقت جيد كي تفعلن ذلك بدون ان يتم القبض عليكن |
Evet. İkiniz güzel zaman geçirin. Sonuçta bu bir parti. | Open Subtitles | نعم ، أتمنى لكما وقتا رائعا أيضاً أقصد أن هذه حفلة |
Nasıl çoğalacağımızı bilmiyorum, fakat çabalarken güzel zaman geçireceğiz. | Open Subtitles | لا أعرف كيف أتكاثر لكننا سنقضي وقتاً ممتعاً في اكتشاف ذلك |
- Bugün çok güzel zaman geçirdim. - Ben de. | Open Subtitles | ـ مضيت وقتاً ممتعاً جداً اليوم ـ وأنا أيضاً |
En azından benim için güzel zaman geçiriyormuş gibi yapamaz mısın? | Open Subtitles | هل بامكانك على الأقل التظاهر انك تمضين وقتاً ممتعاً من أجلي ، رجاءاً ؟ |
Tamam, sadece uyumlu davran, gülümse, güzel zaman geçirmişiz gibi davran. | Open Subtitles | حسناً، فقط قومي باللعب، ابتسمي، تصرفي وكأننا حظينا بوقت رائع |
Bugün çok güzel zaman geçirdim. | Open Subtitles | إذاً، لقد حظيت بوقت رائع الليله |
güzel zaman geçirmek ister misin, denizci? | Open Subtitles | أتبحث عن وقت ممتع أيها البحار ؟ |
Belki de esas amacı, arkadaşlarınla güzel zaman geçirmektir. | Open Subtitles | ربما هي مجرد قضاء وقت ممتع مع أصدقائك |
Çok güzel zaman geçirdik uzun süredir onu görmüyordum. | Open Subtitles | لقد قضينا وقتاً رائعاً فأنا لم أره منذ مدة |
Çok güzel zaman geçiriyorlardı. Fakat sonra... | Open Subtitles | منذ دقيقه واحده كَانوا يقضون وقت رائع ثم... |
Aslında güzel zaman geçirelim diye hepimizi cesaretlendiriyorum. | Open Subtitles | Um، في الحقيقة أُمكّنُ كلّنا أَنْ يَكُونَ عِنْدَهُ a وقت طيب جداً. |
Ellen, bu akşam çok güzel zaman geçirdim. | Open Subtitles | حسنا " الين " قضيت معك وقتا ممتعا الليلة |
Annen, o striptiz klübünde istediği erkeği elde edebilirdi, ve o zaman Bangkok'a ilk defa gelmiştim, güzel zaman geçirecek birşeyler arıyordum. | Open Subtitles | امكَ , كان بأستطاعتها ان تحصل على اي رجل تريده داخل نادي التعري وكانت تلك المرة الأولى التي اتواجد فيها في بانكوك انا نفسي كنت احاول الحصول على وقت جيد لي ؟ |
Biliyorsun... bugün çok güzel zaman geçirdik. | Open Subtitles | .. انتَ تعرف , لقد قضيت وقتا رائعا حقا معك اليوم |
Hapishanede çürümek benim güzel zaman anlayışıma pek uygun değil. | Open Subtitles | أن أتعفن في السجن ليس ما أسميه الحياة الطيبة |
Bakın, iyice çıldırıp, güzel zaman geçirmeye gelmedik. | Open Subtitles | أنظروا نحن لم نأتي هنا لكي نمرح ونقضي وقتا طيبا |
- güzel zaman geçirdiğimizi zannetmiştim. - Evet, harika zaman geçirdik. | Open Subtitles | لقد ظننت اننا قضينا وقتاً جيداً كلا لقد قضينا وقتاً عظيماً |
Bu tatilde güzel zaman geçirmekten çok daha fazlası var. | Open Subtitles | .هذا أكثر من مجرد قضاء وقتاً رائع |
güzel zaman geçirdim, yiyecek birşeyiniz var mıydı? | Open Subtitles | إنني أقضي وقتاً جميلاً هنا، ولكن هل وضعتم الطعام؟ |