Bu ön yargılarla mücadele etmek için çalışmalarımda dünyanın farklı yerlerinden güzellikleri toplayarak ve onları sanatımla birleştirerek ayrımcılıkla savaşın önemine dair hikâyeler yaratıyorum. | TED | لدحض هذه التحيزات، يستمد عملي الجمال من مختلف بقاع العالم ويسرد قصصا حول أهمية الدفاع عن الشمولية. |
Güzellik zamanla aşınır, ama aklının güzellikleri kalır. | Open Subtitles | تصد قين انك كذلك فمع مرور الزمن يمحى الجمال لكن |
İç güzellikleri görmesini sağladım, fiziksel olarak çekici olmayanlarınkini bile. | Open Subtitles | لقد ساعدته ليرى الجمال الداخلي لكل الناس بما فيهم من تظنهم ليسوا جذابين جسدياً |
İnsan, özel kişilere ait doğal güzellikleri, arka bahçe gibi olmuş okyanusu... ilk defa gördüğünde allak bullak oluyor. | Open Subtitles | ترتبك حواس المرء عندما يرى للمرة الأولى جمال الطبيعة مملوكاً لأحد |
güzellikleri dillere destan olmasa da bunu savaşçı ruhlarıyla telafi ediyorlar. | Open Subtitles | مهما هم يحبون جمال ذلك، فيعوضون ذلكن بالروح القتالية. |
Kızların güzellikleri başlarına belâ olmuştur çünkü bu sefillerin, erkeklere özgü ihtiyaçları ve cehennem gibi kapkara ruhları vardır! | Open Subtitles | جمالهن لعنة عليهن للأشقياء المخرفين ولإشباع غرائز الرجال وأرواح سوداء كالجحيم |
Dünyadaki güzellikleri arayan biriyle evlenmek güzel olurdu. Beni gibi. | Open Subtitles | من الرائع الزواج من شخص يبحث عن الجمال في العالم , مثلي تماماً |
Kör olacaksın, ve karanlık çökmeden dünyadaki tüm güzellikleri içine çekmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنت ستصبح أعمى وأنت تحاول أن ترى كل الجمال في العالم في العالم قبل أن تصبح أعمى |
Bilirsiniz işte bu evrensel ağacı ve çevresindeki güzellikleri korumak için. | Open Subtitles | كما تعرف .. لحماية هذه الأشجار و كل الجمال الذى يحيط بها |
Dünyanın sadece güzellikleri gören bir kıza ne yapacağını biliyorum. | Open Subtitles | اعرف ما قد يفعله العالم لفتاة عالم لا يرى سوى الجمال |
Tüm bu güzellikleri görüp de daha üstün bir varlığa inanmamak olmaz ki. | Open Subtitles | لا يوجد مجال بأن تري كل هذا الجمال ولا تؤمن بوجود نوعاً ما من السلطه الأعلي |
O zaman bu güzellikleri aklında tut, hayatım. | Open Subtitles | اذن يمكنك الابقاء بهذا الجمال في الاعتبار, عزيزتي. |
Talim olarak değil de daha çok imanın fiili olarak güzellikleri görüp yeniden oluşturmak için beni teşvik etti. | Open Subtitles | لقد شجعني على رؤية الجمال وإعادة بناءه، ليس كتدريب، بل كعمل من أعمال الإيمان |
Yükseklere tırmanmak yeteneği, ne bileyim kimsenin görmediği güzellikleri görmek... kaldı ki bu bir suç değil. | Open Subtitles | لأني أستطيع تسلق هذا الإرتفاع وأرى هذا النوع من الجمال لم يسبق لأحـد أن رآه. أنها سوف تكون جريمة أن لا أفعل. |
Böylesine güzellikleri barındıran birinin bu kadar ızdıraba sebep olması inanılmaz. | Open Subtitles | ومن الصعب أن نصدق شخص قادر على الكثير من الجمال يمكن أن تكون مسؤولة عن العديد من الفظائع. |
Normallik, farklılıkların bize verdiği güzellikleri ve farklı olmanın içimizden birinin hatalı olduğu anlamına gelmediğini unutturuyor. | TED | "الطبيعية" تؤثر سلباً على الجمال الذي تعطيه لنا الاختلافات وحقيقة اننا مختلفون هذا لا يعني ابدا ان احدنا على خطأ. |
Henüz keşfedilmemiş güzellikleri keşfetmeye çalışıyorum. | TED | حاول أن تكتشف الجمال الذي لم يظهر بعد |
"Ama kahramanlarınızın sahip oldukları güzellikleri resmetmek istemediniz mi?" | Open Subtitles | لكن ألَمْ تُرغب في أن تُظهر الصورة جمال أبطالك ؟ |
Bunun yerine, umut taşıması için bir insan ruhunu destekleyebiliriz, kendisindeki ve çevresindeki güzellikleri görmesine meraklı ve hayalperest olmasına yardım edebiliriz, işte o zaman gerçekten gücümüzü güzel kullanıyoruz demektir. | TED | فاذا استطعنا أن نعزز روح الانسان بالأمل ورؤية جمالهم و جمال الآخرين الداخلي و أن يكونوا فضوليين وخياليين فعندها نحن قد استخدمنا قوتنا بطريقة صحيحة |
Perdeleri de açın ki, Tanrı'nın yarattığı güzellikleri görebilsin. | Open Subtitles | افتح الستائر له ليرى جمال الطبيعة |
Yahudi kızlar için varsa yoksa güzellikleri ve kıyafetleriymiş. | Open Subtitles | كل ماكان يشغلهن هو جمالهن وملابسهن |
Kızlarınızı, gençlikleri ve güzellikleri için kaçırıyor. | Open Subtitles | لقد خطفت بناتكم لشبابهن لجمالهن |
Bana demek istediği şey etrafımdaki tüm güzellikleri kaçırdığımdı. | Open Subtitles | كانت تلك طريقتها لإخباري بأنّني لم انتبه لجميع الأشياء الجميلة التي كانت حولي |