| Jambonlu çizburger yapmak için, arılara ihtiyaç olmadığından gayet eminim. | Open Subtitles | حسنا.. أنا متأكدة من أنك لا تحتاج للنحل لعمل هامورغر الجبن والبيكن |
| Evet, evet. gayet eminim. Dünya senin istiridyen. | Open Subtitles | أجل ، أجل ، أنا متأكدة تماماً العالم ملك لكِ |
| İş tanımımda böyle bir şeyin olmadığına gayet eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد جداً بأن هذا ليس في وصفة وظيفتي |
| Pekala, haklı olduğumdan gayet eminim. | Open Subtitles | حسناَ , أنا متأكد جداً أنها كذلك . |
| Yuvarlandığını gözlerimle gördüm ve babanın hâlâ hayatta olduğundan gayet eminim. | Open Subtitles | لقد رأيتك تسقط , وانا على يقين بأن والدك على قيد الحياة |
| Savaş Atlısı'nın insanların tembellik yaptığı cumartesi günü boş boş dolanmayacağı konusunda da gayet eminim. | Open Subtitles | و أنا متأكد أن فارس الحرب لن يمضي بعيداً بكل بساطة من السبت الخامل |
| Bakın, yaklaşıyorsam bana söylemek zorunda olduğunuzdan gayet eminim. | Open Subtitles | اسمعا أنا متأكّد أنّ عليكما إخباري إن اقتربتُ |
| Sorun değil, güçlerimle veya onlarsız gayet eminim ki kıçına tekmeyi basarım. | Open Subtitles | الامر على ما يرام , بقواى أو من دونها أنا متأكد تماما من أننى أستطيع أن أركل مؤخرتك |
| gayet eminim. Süs ışıklarına sarmalanmış. Aman tanrım. | Open Subtitles | نعم أنا متأكدة إنَّهُ مغطى بأضواء متفجّرة |
| Cep telefonu almak gibi bir niyetin olmadığından gayet eminim kardeş. | Open Subtitles | نعم، أنا متأكدة من أنك لا تملك برنامجاً لهاتف خلوي |
| Şey, gayet eminim sen kendi kendini davet ettin ama bir şey hissettiğin için mutluyum. | Open Subtitles | أنا متأكدة بأنكِ دعوتي نفسك لكنني سعيدة بأنكِ شعرتي بشيء ما |
| Evet, gayet eminim ki kazağımın rengi mavi. | Open Subtitles | نعم، أنا متأكدة من ذلك سترتي زرقاء |
| Hayır, görmediğime gayet eminim. | Open Subtitles | لا .. أنا متأكدة جداً أنها ليست عندي |
| Yapabileceğine gayet eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد جداً بأنه يستطيع |
| gayet eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد جداً. |
| Sözde beynimi de hiç görmedim ama var olduğuna gayet eminim. | Open Subtitles | لم يسبق لى أن رأيتُ العقل ولكني على يقين بأن عندي واحداً |
| Oh, hayır, hayır, gayet eminim ki o hala benden nefret ediyor. | Open Subtitles | لا، لا، أنا على يقين تام بأنها ما زالت تبغضني |
| İş tanımımda böyle bir şeyin olmadığına gayet eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد أن هذا ليس ضمن واجبات عملي |
| Çoktan bittiğine gayet eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد أن الأمر انتهى مسبقا |
| Kalabalıkta gördüğüm o yüzün kötü türden olduğuna gayet eminim. | Open Subtitles | "أنا متأكّد من أنّ الوجه الذي رأيتُه بين الحشد كان من الصنف المظلم" |
| gayet eminim ki bu bir kurye servisinin numarası. | Open Subtitles | أنا متأكّد جدا هذا رقم خدمة التوصيل |
| isminin Lalita oldugundan gayet eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد تماما أن إسمها لاليتا |