| Eğer seni öldürmeye çalışıyorsa, neden ilk önce kendi odasının gazını açtı? | Open Subtitles | لو حاولت قتلك فلماذا قامت بفتح الغاز بغرفتها أولاً ؟ |
| Ama çabalarımıza rağmen sinir gazını geri bulamadık. | Open Subtitles | ولكن المحاولات الأخيرة لاسترداد الغاز قد باءت بالفشل. |
| Bu sinir gazını zamanında ele geçirmenizin tek yolu, David Palmer'ı öldürme emrini kimin verdiğini bulmanızdır. | Open Subtitles | بسرعة كافية من خلال عمليات بحث تقليدية الفرصة الوحيدة للوصول لغاز الأعصاب هذا فى الوقت المناسب |
| - Biber gazını ben hallederim. - Evet, onu duydum. | Open Subtitles | أنا أملك رذاذ الفلفل نعم لقد سمعته , حسناً |
| Hadi! gazını köklemek istiyorum artık. | Open Subtitles | هيّا، أريد أن أنهي وقودك اللعين! |
| Bu insanlarla temasa geçip, ülkeden çıkmadan önce sinir gazını geri alacaksın. | Open Subtitles | سوف تتصل بهؤلاء الناس وتستعيد هذا الغاز قبل أن يغادر البلاد |
| Eğer bu emir, sinir gazını bulma şansımızı tehlikeye sokuyorsa, görmezlikten gelmek senin sorumluluğunda. | Open Subtitles | لو أن هذا الأمر يعرض فرصة العثور على الغاز للخطر، فإنه من مسئوليتك |
| Bu adamın size ne söylediğini bilmiyorum ama bu sinir gazını hemen bulmamız gerekiyor. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا قال لك هذا الرجل ولكن لابد أن نعثر على هذا الغاز الان |
| Teröristlerin sinir gazını kalabalık bir alışveriş merkezinde... serbest bırakmasını, kabul edilebilir bir kayıp olarak görmediğim için mi? | Open Subtitles | لماذا؟ لأني رأيت أن السماح للارهابيين باطلاق الغاز |
| Sinir gazını ele geçirene kadar her şeyi izle. | Open Subtitles | أرسل كل شيء إلى شاشتي حتى نعثر على هذا الغاز مفهوم؟ |
| Yani, Kimyasal Karşılık Ekibi içeri girecek CTU'daki sinir gazını etkisiz hale getirecek ve oraya bir ekip alıp operasyonu bizzat kendim yöneteceğim. | Open Subtitles | بمعنى أن فريق مكافحة الأسلحة الكيماوية سوف يدخل ويقوم بحيادية الغاز في الوحدة |
| Onlara, hâlâ sinir gazını bulmaya çalıştığımızı söyledim. | Open Subtitles | .لقد أخبرتهم أننا لازلنا نحاول العثور على أي خيط يدلنا لغاز الأعصاب |
| Sarı haç, hardal gazını tanımlayan küçük şifreleri. | Open Subtitles | الصليب الأصفر رمزهم الصغير لغاز الخردل |
| Belki de üzerine geldi, sen de biber gazını kullandın, sonra da bir temiz dayak yedi. Yanına birini alıp gitmiş olabilirsin. | Open Subtitles | جاء على لك، لذلك تستخدم رذاذ الفلفل الخاصة بك عليه. |
| - Biber gazını denedin mi? | Open Subtitles | لكن في بعض الأحيان لا يعرف متى يتوقف. هل جربتي رذاذ الفلفل؟ |
| - gazını köklemek istiyorum. | Open Subtitles | -أتريد أن تنهي وقودك |
| Todd'un gazını yüzün maviye dönene kadar emebilirsin ama ben yapmam. | Open Subtitles | يمكنك أمتصاص غازات تود .. حتى يتحول وجهك للون الأزرق لكن لن أفعل. |
| gazını çıkartacaksın, banyosu var, beslemesi var, sonra bebek bezi değiştire... | Open Subtitles | لأجشئهما وأحممهما وأطعمهما وأبدل لهما الحفّاضات. |
| Teröristlerin, çalınan sinir gazını almasını sağlayan bir planı yönetti. | Open Subtitles | لقد دبر لمؤامرة ليسمح للإرهابيين بالحصول على غاز الأعصاب المسروق |
| Belki sen gazını çıkarırken bu iğne açılmıştır. | Open Subtitles | ربما برز هذا الدبوس عندما كنت تجعلينها تتجشأ |
| Biber gazını hatırladın mı? | Open Subtitles | إتفقنا؟ أتذكر الرذاذ الحار الذي أعطيتني إيّاه؟ |
| Uydu bağlantısını yitirdik tarayıcıları, uyku gazını. | Open Subtitles | لقد فقدنا السات كوم والماسح الضوئى والغاز المنوم |
| Çocuğun gazını çıkartmayı da doğuştan biliyor. | Open Subtitles | إضافه إلى أنه والد يجيد دفع الطفل إلى التجشؤ بالفطره |