Şimdi, iyi haber şu ki, etilen gazından tahminlerde bulunmaya kadar uzun bir yol geldik. | TED | والآن، الخبر الجيد هو أننا سلكنا طريقًا طويلًا من استنشاق غاز الايثيلين إلى صنع التنبؤات. |
O sinir gazından bir tane daha salamaz mısın? | Open Subtitles | لا يمكنك فقط جهز دفعة آخر من أن غاز الأعصاب؟ |
Şu mutluluk gazından içine biraz çek de ameliyathanemi bana bırak. | Open Subtitles | عليك أن تتنفس غاز الضحك و توقف عن ادارة غرفة العمليات الخاصة بي |
Ya o adamları salarsınız ya da BZ gazından biraz daha salarım. | Open Subtitles | إما أن تحرر هؤلاء الرجال "أو أن أطلق المزيد من غاز "ب.ز |
Şeyden önceki halimdi. Hardal gazından yani. Kimyasal bir silah. | Open Subtitles | هذا قبل أن يُخان من قبل عميل _ |
Bu zehirli yılan sıvısı, birliklerimizi geniş çaplı sarin ve sinir gazından koruyabilecek bileşimin formülüne sahip olabilir. | Open Subtitles | سم الثعابين هذا قد يكون اساس صناعة لقاح قد يحمي قواتنا من الاسلحة المؤثرة علي الجهاز العصبي بما فيها غاز السارين |
Sinir gazından bahsediyoruz, şaka gibi. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أننا نتحدث عن غاز الأعصاب. |
1930'larda araştırmacılar bu fikri soruşturdular ve hardal gazından elde edilen bileşimleri kanser hastalarının damarlarına enjekte ettiler. | TED | قام العلماء في ثلاثينات القرن العشرين بالتَّحقق من هذه الفكرة، بحقن مركبات مشتقَّة من غاز الخردل في أوردة مرضى السَّرطان. |
Voyager, bulutları tahmin edilenden çok daha dinamik, hidrojen ve helyum gazından oluşan bir atmosferi ortaya çıkardı. | Open Subtitles | كشف "الرحّالة" أن الغلاف الجـوّى مكون من غاز الهليوم والهيدروجين وان السحب كانت أكثر ديناميكية بكثير مما كان متخيّلاً |
Güneş ışığının olmadığı bu dünyada, bu bakteriler enerjilerini, hidrojen sülfür gazından alırlar. | Open Subtitles | فيهذاالعالمالخاليمنضوءالشمس، فإن هذه "البكتيريا" تستخرج الطاقة من غاز "كبريتيد الهيدروجين". |
Kimyasal silahlardan bahseder. Sivillere atılan sarin gazından. | Open Subtitles | اسلحة كيميائية, غاز سارين على مدنيين. |
Hayvancılık, atmosferimize salınan azot oksit emisyonunun %53'ünden metan gazından %44'ünden ve toplam karbondioksitin %5'inden sorumlu. | Open Subtitles | تُعادل الماشية 53% من انبعاثات أكسيد النتروز، و44% من غاز الميثان، و5% من إجمالي ثاني أكسيد الكربون |
O Cehennem Vadisi'nin gazından mı kokladı? | Open Subtitles | استنشق بعضاً من غاز الوادي |
Bay Erwich'in elinde 20 kutu, Birleşik Devletler'de yaymakla tehdit ettiği Sentox-VX sinir gazından var. | Open Subtitles | إيرويك) لديه 20 عبوة) تحوي غاز سينتوكس للأعصاب، الذي .هدد بأن يطلقه هنا في الولايات المتحدة |
- Terörist saldırısından, sinir gazından bahsetti mi hiç? | Open Subtitles | عن هجوم إرهابي، أو غاز الأعصاب؟ - لا- |
TX gazından haberimiz var. 2.2 milyon insanı öldürecek. | Open Subtitles | نحن نعلم بأمر غاز (تي إكس) سيقتل 2.2 مليون شخص |
- Sarin gazından mı bahsediyorsun? | Open Subtitles | - هل تقصد غاز السايرين |
Şeyden önceki halimdi. Hardal gazından yani. Kimyasal bir silah. | Open Subtitles | هذا قبل أن يُخان من قبل عميل _ |