| Geç olduğunu biliyorum ama konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | أعرف أن الوقت متأخر لكن.. هل لنا أن نتكلم؟ |
| Uğramama izin verdiğin için sağol. Geç olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | شكرًا على السماح لي بزيارتك، أعرف أن الوقت متأخر. |
| - Geç olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أسفة , أعرف أن الوقت متأخر |
| Doğu'da saatin Geç olduğunu biliyorum ama acil durum. | Open Subtitles | أعلم أن الوقت متأخر جداً فى الشرق ولكنها حالة طارئة |
| Bak, çok Geç olduğunu biliyorum, ama biraz buraya gelebilir misin? | Open Subtitles | انظري ,أعلم أن الوقت متأخر , ولكن هل بإمكاني رؤيتك لبرهة ؟ |
| Geç olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أنه وقت متأخر. |
| Benim. Geç olduğunu biliyorum. Tamamen benim suçumdu. | Open Subtitles | أنا المتُحدثة، أعرف أن الوقت متأخر" "لقد كانتَ غلطتي، أعرف ذلك الآن |
| Çok Geç olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أن الوقت متأخر |
| Evet. Geç olduğunu biliyorum ama seni aradım çünkü. | Open Subtitles | أعرف أن الوقت متأخر ولكن |
| Geç olduğunu biliyorum. Kapatabilirsin, Laura. | Open Subtitles | أعرف أن الوقت متأخر (سوف أتركك الآن يا (لورا |
| Geç olduğunu biliyorum. Tamamen benim suçumdu. | Open Subtitles | "أنا المتحدثة، أعرف أن الوقت متأخر" |
| - Özür dilerim. Geç olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | المعذرة، أعرف أن الوقت متأخر. |
| Bay Collins, Geç olduğunu biliyorum, fakat konuşmalıyım. | Open Subtitles | سيد (كولينز)، أعرف أن الوقت متأخر .. لكني أُريد أن أتحدّث |
| Geç olduğunu biliyorum, ama bunu bu gece halletmek istiyorum. | Open Subtitles | أعلم أن الوقت متأخر و لكن علي أن أرسل هذا اليوم |
| Geç olduğunu biliyorum, ama bunu bu gece halletmek istiyorum. | Open Subtitles | أعلم أن الوقت متأخر و لكن علي أن أرسل هذا اليوم |
| Yüzbaşı, Geç olduğunu biliyorum, ama Edward Meechum'la ilgili konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | كابتن، أعلم أن الوقت متأخر لكني أريد التحدث إليك بشأن إدوارد ميتشم. |
| Geç olduğunu biliyorum ve dirayetiniz için hepinize teşekkür ederim. | Open Subtitles | الآن، أنا أعلم أن الوقت متأخر وأريد أن أشكر الجميع لبقائه هنا |
| Saatin Geç olduğunu biliyorum ama Maia eve gelmek istedi. | Open Subtitles | متأسفة , أعلم أن الوقت متأخر , لكن مايا" أرادت الرجوع إلى البيت" |
| Geç olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أنه وقت متأخر. |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 