ويكيبيديا

    "geç saatlere kadar" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لوقت متأخر
        
    • حتى وقت متأخر
        
    • متأخراً
        
    • لوقتٍ متأخر
        
    • في وقت متأخر
        
    • متأخرا
        
    • إلى وقت متأخر
        
    • لساعات طويلة
        
    • لساعات متأخرة
        
    • متأخرًا
        
    • لوقت متأخّر
        
    • لوقت متاخر
        
    • لوقت مُتأخر
        
    • حتى ساعة متأخرة
        
    • متأخراَ
        
    Burada tabii ki bir yol var, ki bu da gece geç saatlere kadar oturup bütün haberleri okuyarak bütün gerçekleri ezberlemek. TED هناك، بالطبع، طريقة واحدة، وهي الجلوس لوقت متأخر من الليل وتعلم كل الحقائق عن ظهر قلب من خلال قراءة كل هذه التقارير.
    Çok geç saatlere kadar çalıştık. Annesiyle tanıştın mı? Harika biridir. Open Subtitles . كنا نعمل لوقت متأخر جداً . هل قابلت والدتة ؟
    geç saatlere kadar burada envanter çıkardığın için çok sevindim. Open Subtitles أنا سعيدة جداً لأنك هنا تقوم بجرد للسلعة لوقت متأخر.
    İsterdim ama ortaklarla akşam yemeği var ve geç saatlere kadar çalışmam lazım. Open Subtitles اوه,كنت لأحب,ذلك ولكن لدي عشاء مع رؤسائي ويجب علي العمل حتى وقت متأخر
    Her gece yaptığı o işten zevk alıyormuş, geç saatlere kadar çalışıp, bu PowerPoint sunumunu mükemmel hale getirmiş. TED كان يستمتع في عمله كل ليلة ، كان يبقى متأخراً ، ; كان يحسّن العرض ويتمّمه
    Eşin olsaydım, geç saatlere kadar kalıp bütün arkadaşlarınla arkadaş olabilir miydim? Open Subtitles اذا كنت شريكتك, هل يمكنني البقاء لوقت متأخر واصبح صديقة لكل اصدقائك؟
    Evet envanterlerle uğraşıyordum ve geçen hafta geç saatlere kadar çalıştım. Open Subtitles نعم اردتها ان تكون شامله لذلك عملت لوقت متأخر الاسبوع الماضي
    Seni böyle geç saatlere kadar tutan Bill mi, merak ediyorum. Open Subtitles إنّني فقط أتساءل ما إذا كان بيل أبقاك لوقت متأخر جدّاً.
    Dün gece herkes gittikten sonra o burada kaldı. geç saatlere kadar çalıştı. Benden mum istedi. Open Subtitles البارحة، عندما غادر الجميع، بقي هنا لوقت متأخر جدًا يكتب لوحده بلا نور
    Bu yüzden geç saatlere kadar kalmanı istemiyorum. Open Subtitles لذا، أنا لا أحب أن تبقين لوقت متأخر خارجاً
    Gould geç saatlere kadar çalışırmıydı ? Open Subtitles قبل ان يتم غلق المكتب. لا بد وأن جولد كان يعمل لوقت متأخر
    Ailesi dün gece geç saatlere kadar çalıştığını söylüyor. Open Subtitles أكدت عائلتها أنها كانت تعمل لوقت متأخر أمس.
    Oyunlardan hiç hoşlanmıyor ya da fanatik olabilirsiniz. geç saatlere kadar oyun oynuyor olabilirsiniz. TED ربما تكون متحمس, او انك تنتظر ظهور لعبه جديده تكون حتى وقت متأخر تلعب لعبه معينه
    Evine uğradım. geç saatlere kadar çalışacağını söylediler. Open Subtitles لقد مررت على منزلك ,فاخبرونى انك ستعمل هنا حتى وقت متأخر
    Baban, geç saatlere kadar kalma demedi mi? Open Subtitles والدك ييسمح لكِ بالبقاء حتى وقت متأخر أليس كذلك ؟
    O geç saatlere kadar çalıştığınızı biliyordu, borsa simsarıyla kasabada akşam yemeği yiyeceğini... size söylemişti. Open Subtitles عرف بإنك تعمل في أغلب الأحيان متأخراً وهو كان يتعشى في البلدة مع سمسارِ بورصته كما أخبرني
    Annemle geç saatlere kadar yeni fikirlerimizle birbirimize ilham veriyorduk. TED كنتَ أبقى مع والدتي لوقتٍ متأخر نتحدث عن آخر أفكارنا ونلهم بعضنا البعض.
    Çok geç saatlere kadar yemek yemeyeceğim, ve bunun beni idare etmesi gerekecek. Open Subtitles لأنني لن أكل العشاء إلا في وقت متأخر. وهذا يجب أن يصبرني.
    geç saatlere kadar kalır onlarla konuşurdu hastalığı deneyimlemenin ne demek olduğunu anlamak için. Sadece teknik ayrıntılarıyla değil. TED يبقي متأخرا يتحدث معهم، محاولا أن يفهم تجربة المرض وليست فقط الأمور التقنية.
    Bizim için daha fazla kazanabilsin diye burayı erkenden açar, geç saatlere kadar kalırdı. Open Subtitles كان زوجي يفتح المغسلة مبكراً.. ويجلس فيها إلى وقت متأخر.. فقط ليجمع لنا مالاً أكثر..
    Ufak bir hata olmuş, efendim. Herkes geç saatlere kadar çalışıyor. Open Subtitles كان خطأ غير مقصود، سيّدي يعمل جميعنا لساعات طويلة
    Daniel bu hafta seni gece geç saatlere kadar salmadı. Open Subtitles إن دانيال يبقيك للعمل لساعات متأخرة من الليل هذا الأسبوع
    Ian'ın ofisindeki bir güvenlik görevlisi onun geç saatlere kadar çalıştığını görmüş. Open Subtitles حارس الأمن في مكتب ايان رآه وهو يعمل متأخرًا في المكتب
    geç saatlere kadar kalmamı istemeye başladı. Birlikte yemek ısmarlamaya ve benzer şeyleri yapmaya başladı. Open Subtitles بدأ يطلب منِّي البقاء لوقت متأخّر ، نطلب العشاء معاً ، أشياء كهذه
    Cadılar Bayramı gecesinde Elizabeth İngiliz arkadaşları ile geç saatlere kadar parti yaparken Jessica, Rumba Bar'da çalışıyordu. Open Subtitles في عيد هالهالوين, جيسيكا كانت تعمل في حانة رومبا, في حين اليزابيث سهرت لوقت متاخر من الليل مع بعض الاصدقاء الانكليز
    Biz geç saatlere kadar çalışacağız ama o erken kalkar. Open Subtitles نحن نعمل لوقت مُتأخر ، لكنها تستيقظ مُبكراً
    Annem geceleri geç saatlere kadar eve dönmemi bekliyor. TED اعتادت أمي أن تنتظرعودتي حتى ساعة متأخرة من الليل
    geç saatlere kadar çalıştığım günlerde burada kalmama izin verirdi. Open Subtitles يدعني أبقى هنا في الليلة التي يعمل فيها متأخراَ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد