ويكيبيديا

    "geçemez" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • عبور
        
    • يعبر
        
    • سيعبر
        
    • تتجاوز
        
    • تمر من
        
    • يتفوق
        
    • يمكنه العبور
        
    • يتجاوزني
        
    • و مستقبلية
        
    • يمر من خلالها
        
    Custer'ınki gibi tek bir yenilgi daha yaşanırsa, ovalardan yüz yıl boyunca tek bir tren geçemez. Open Subtitles الأمر سيستغرق سنوات حتى تجرؤ العربات عبور السهول
    Kimse Alpleri geçemez. Her geçit kendi lejyonu tarafından korunuyor. Open Subtitles لا أحد يستطيع عبور جبال الألب كل ممر فيها محمي بفيلق خاص به
    Ve 'sabır' silahlı nöbetçiler tarafından korunan dikenli telin içinden geçemez. Open Subtitles الصبر لن يعبر سياج محروس و مدجج بالأسلحة
    Bak Holliday, burada yetki bende olduğu sürece... hiçbir çoban sınırı silahlı geçemez. Open Subtitles طالما أنا أمثل القانون هنا فلا أحد من رعاة البقر سيعبر الحدود ومعه مسدس
    Ama bu çizgiyi geçemez değil mi? Open Subtitles ولكنها لا تستطيع أن تتجاوز هذا الخط، أليس كذلك ؟
    Aynaya bakmadan geçemez. Open Subtitles لا يمكنها أن تمر من أمام المرآة بدون أن تغريها
    Hiç kimse bunu geçemez. Open Subtitles لن يتفوق أحد على هذا الرقم أبداً.
    Genel Vali'nin emirleri uyarınca özel belgesi olmayan hiç kimse geçemez. Open Subtitles لا احد يمكنه العبور الا بأوراق سليمه. بموجب اوامر نائب الحاكم.
    -İmkansız... benden hiçbir şey geçemez! Open Subtitles -مستحيل! لا شيء يتجاوزني بدون أن أعرف ماذا يكون
    Yağ yanmaya başladığında hiçbir melek o ateşten geçemez ve dokunamaz. Open Subtitles حين يحترق الزيت لن يتمكن أي كائن سامي من لمس أو عبور اللهب
    Bu yağ yandığında hiçbir melek buna dokunamaz veya geçemez, yoksa ölür. Open Subtitles حين يشتعل الزيت لن يتكمن أي كائن سامي من لمس أو عبور اللهب وإلا سيموت
    Bu yağ yandığında hiçbir melek ona dokunamaz veya geçemez yoksa ölür. Open Subtitles حينما يحترق الزيت.. فلا يمكن لكائن سامي لمس أو عبور اللهب وإلا سيموت.
    İskelet neden karşıdan karşıya geçemez? Open Subtitles لماذا لا يستطيع الهيكل العظمي عبور الشارع؟
    Ancak, uçağı terk ettikten sonra gözlem yapılırsa, ve tabi hedefe çarpmadan önce, o zaman, iki yarıktan aynı anda geçemez. Open Subtitles عل كل ٍ , إذا رصد بعد تجاوزه المستوى و قبل وصوله الهدف فلن يعبر من خلال الشقين
    Gizli cüce köprüsünü kimse geçemez. Open Subtitles لا أحد ينبغي له أن يعبر جسر الأقزام السري
    Ancak kimse benim köprümden geçiş ücreti ödemeden geçemez. Open Subtitles و لكن لا أحد يعبر جسري بدون أن يدفع الرسوم.
    Şu andan itibaren, Majesteleri, hiçkimse geçemez beni. Open Subtitles من الآن فصاعدا.. فخامتك . .. لا شيء سيعبر
    Başkanlık konvoyu için de yeni bir güzergah belirlemeleri gerekiyor. Şu an buradan hiçbir araç geçemez. Open Subtitles كما سيضطروا الى تحويل مسار موكب الرئيس ، لاشيء سيعبر من هنا
    Kimse geçemez! Open Subtitles لا شيء سيعبر
    - Eşyalarınız şu sütunu geçemez demiştim. Open Subtitles ألم أخبركِ بأن بضاعتكِ يجب الا تتجاوز ذلك العمود.
    Bu çekirdekler birisinin rektumunda olmadığı sürece gümrükten geçemez, Morty. Open Subtitles هذه البذور لن تمر من اماكن النقل الاّ اذا كانت في شرج ما
    Ama hiçbir şey anne oğul konuşmasının önüne geçemez. Open Subtitles لكن لا شيء يتفوق على حديث الأم مع ابنها
    Sorun değil, buradan geçemez, genişlik algılamaları berbattır. Open Subtitles هذا جيد ،لا يمكنه العبور لديه تصور رهيب
    Mümkün değil. Kimse beni geçemez. Open Subtitles لا شيء يتجاوزني بدون أن أعرف ماذا يكون
    Bilimsel yazılara göre, bu tip genetik araştırmalar ütopik olmaktan öteye geçemez. Open Subtitles طبقا لتقدير المجلات العلمية عن هذا النوع من هندسة الجينات فى أحسن الأحوال تخمينية و مستقبلية
    Evrendeki en yoğun maddedir. İçinden hiçbir şey geçemez. Open Subtitles إنه أكثر المواد كثافة في الكون لا شيء يمر من خلالها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد