Dün çok güzel bir gece geçirdiğimi söylemek için aradım. | Open Subtitles | أنظري لقد إتصلت فقط لأقول أنني قضيت وقت ممتعا بالأمس |
İyi zaman geçirdiğimi ve arayacağımı söyledim kim bunu ciddiye alır ki? | Open Subtitles | قلت إني قضيت وقتاً طيباً وإني سأتصل، ولكن من يأخذ ذلك بالمعنى الحرفي؟ |
Yetişkin hayatımın çoğunu, kendimi tam olarak böyle bir durumdan korumakla geçirdiğimi fark ettim. | Open Subtitles | ادركت اننى قضيت معظم حياتى احاول حماية نفسى من مثل هذا الموقف |
Cambridge'de, evimden binlerce mil uzakta, dizüstü bilgisayarımla herhangi bir insanla olduğundan daha fazla zaman geçirdiğimi fark ettim. | TED | وفي كامبريدج بعيدا عن منزلي بآلاف الأميال، أدركت أني أقضي وقتا أكبر أمام حاسوبي مما كنت أفعل مع الناس. |
Umurumda bile değil. Neden dünyada çok fazla zaman harcayarak geçirdiğimi düşünüyor musun? | Open Subtitles | لم تظن أني أقضي وقتاً طويلاً على الأرض ؟ |
Bu herifin peşinde kaç sene geçirdiğimi bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | لديك أي فكرة كم سنة قضيتها أتبع هذا الرجل. |
Aklını mı kaçırdın? Bütün geceyi sizlerle geçirdiğimi millete söyler miyim sence? | Open Subtitles | تعتقد أنني سأخبر الناس بأنني قضيت هذا المساء معكم ؟ |
Son iki saati neler anlatarak geçirdiğimi biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلمين ما الذي قضيت الساعتين الأخيرتين في مناقشته؟ |
Bir yıIımı süper güçlerin olduğu için mi seninle geçirdiğimi sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد بأنني قضيت معك العام الماضي لأنه كان لديك قوة خارقة؟ |
Burada on beş yıl geçirdiğimi kimsenin bilmesini istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أى أحد أن يعرف أننى قضيت 15 عاماً هنا |
Dün gece çok iyi vakit geçirdiğimi söylemek için aradım. | Open Subtitles | أهلا ، فقط أردت أن اخبرك أني قضيت وقت رائع ليلة أمس |
Gidip ona, bugün harika vakit geçirdiğimi söylememi istiyor. | Open Subtitles | يريدني أن أخبره أنني قضيت وقتاً رائعاً اليوم |
Hey, Travis, uçakta olduğunu biliyorum ama sadece harika vakit geçirdiğimi ve gelecek ay seni Rodos Ada'sında görmek için sabırsızlandığımı söylemek istedim. | Open Subtitles | هـاي، ترافس، أَعْرفُ بأنّك بـ الطائرةِ، لَكنِّي فقط أردتُ القَول بأنّني قضيت وقت رائع معك، |
Sadece bu gece çok iyi vakit geçirdiğimi bilmeni istiyorum, ve kötü bir şekilde sonlandıysa ya da kendini kötü hissediyorsan özür dilerim. | Open Subtitles | أردت أن أخبركِ أنني قضيت وقت رائع معكِ الليلة وأنا آسف لأن الأمر انتهى بغرابة أو لأنكِ شعرتي بسوء |
Dün geceyi Lori'nin gitarıyla dövüşmesini dinleyerek geçirdiğimi düşünürsek-- | Open Subtitles | بأعتبار أنني قضيت الليلة مستمعا لمعركة لوري مع الجيتار وخسرت |
bizi kapının önüne koyduktan sonra gecenin geri kalanını nasıl geçirdiğimi bilmek ister misin? | Open Subtitles | اهلا أتريد أن تعرف كيف قضيت بقية الليله امس |
Annem iyi vakit geçirdiğimi anladı ve mahvetmeye geldi. | Open Subtitles | عندما أقضي وقتا طيبا وهي هنا أن لتفسد ذلك |
Kim benim boş zamanlarımı nasıl geçirdiğimi onun bilmesini gerektiğini söyledi ki ? | Open Subtitles | من قال أنه يجب أن يعرف كيف أقضي وقت فراغي؟ |
Kim onun benim boş zamanlarımı nasıl geçirdiğimi bilmesi gerektiğini söyledi ? | Open Subtitles | من قال أنه يجب أن يعرف كيف أقضي وقت فراغي؟ |
Ve birlikte geçirdiğimi vakit için Tanrıya şükrediyorum. | Open Subtitles | وأحمد الرب على الأوقات التي قضيتها معكِ. |
Acı çektiğimi... Bunca zamanı domuz olarak geçirdiğimi? | Open Subtitles | و إنني قد عانيتُ و قضيتُ بعض الوقت كخنزير ؟ |
Korkunç bir değişim geçirdiğimi. | Open Subtitles | اننى تعرضت لهذا التحول الرهيب |