tüm sabahı iş ilanlarına bakarak geçirdim, ve bu beni düşündürdü. | Open Subtitles | لقد قضيت الصباح بأكمله باحثة في قسم الإعلانات. مما جعلني أفكر. |
Bu akademide nice harika yıllar geçirdim... ve onu çok seviyorum. | Open Subtitles | لقد قضيت في هذة الاكاديمية العديد من السنوات الجميلة وأنا فخور جدا بها |
Onunla aynı evde üç gün geçirdim ve kendisini çok uyumsuz buldum. | Open Subtitles | لقد قضيت ثلاثة أيام معه فى منزلا واحد ووجدت أنه شخص غير مقبول |
Bu gemide küçük düşürücü 8 dönüşüm geçirdim, ve şimdi sonunda özgürüm. | Open Subtitles | لقد قضيت ثمان سنوات مهينه على متن هذه السفينه والأن أنا أخيراً حرْ |
Sizler olmayınca ben boş bir odayla konuşan bir adamım sadece, zaten geçen haftanın çoğunu böyle geçirdim ve bununla aynı değildi. | TED | من دونكم، فأنا شخص يتحدث إلى غرفة فارغة، ولقد أمضيت وقتا طويلا الأسبوع الماضي أفعل هذا، لكن الأمر مختلف تماما الآن. |
Son 20 yılımı bu mesajların ayrıntılarına inmek ve yeniden programlamakla geçirdim, ve epey inişli çıkışlı oldu. | TED | لقد أمضيت عشرين سنة في تفريغ تلك الرسائل والتخلص من برمجتها في العقول وقد كان الأمر بمثابة ركوب أفعوانية |
Yani, günün tamamını günün tamamını nedenini bulmaya çalışarak geçirdim ve sonra benim yaptığım bir şeydendir diye kendimi suçlamaya başladım. | Open Subtitles | أعني, لقد قضيت طوال اليوم محاولة فهم ما حدث, و ثم بدأت بلوم نفسي, على أنه قد يكون شيئاً فعلته. |
Harika vakit geçirdim ve sen çok fazla konuşmadın. | Open Subtitles | لقد قضيت وقتاً رائعاً, و أنت لم تتكلمين كثيراً |
Onun için bir yılımı hapiste geçirdim ve bana sadece 5 bin $ verdi. | Open Subtitles | لقد قضيت عاما في العزلة لأجله, و أعطاني خمسة فقط |
Seninle çok güzel zaman geçirdim ve bence sen harika bir adamsın. | Open Subtitles | لقد قضيت وقتاً رائعاً معك، و أرى أنك إنسان رائع. |
Hayatımı yavaş olmakla geçirdim ve şimdi kaybettiğim zamanı telafi ediyorum. | Open Subtitles | لقد قضيت حياتى كلها بروية والآن أنا أعوض الوقت الضائع |
İki saatimi onun hikâyesini dinleyerek geçirdim ve şimdi sen ve polisler onun ölü olduğunu söylüyorsunuz, öyle mi? | Open Subtitles | لقد قضيت ساعتان من عمري استمع إلى قصتها وأنت والشرطة تخبرونني بأنها شبح لعين |
Köpekle 24 saat geçirdim ve aklımı kaçırmak üzereyim. | Open Subtitles | لقد قضيت 24 ساعةٍ مع كلبٍ، و الآن بدأت أجنّ |
Seninle harika vakit geçirdim ve bir parçam bitmesini istemiyor ama daha önce bir erkekle bunları yaşamıştım. | Open Subtitles | لقد قضيت معك وقت جيد وجزء منى لايريد أنهاء الأمر ولكن هذا حدث معى من قبل مع شخص أخر |
Son iki yılımı hayata dair benden çok şey bildiğinizi düşünerek geçirdim ve şimdi fark ettim ki siz de benim kadar aptalsınız. | Open Subtitles | لقد قضيت آخر سنتين افكر أنكم يارفاق تعرفون الحياة أكثر مني ولقد اكتشفت انكم يا رفاق مجرد أغبياء مثلي |
Roma'da biraz zaman geçirdim ve buraya harika duygularla geldim. | Open Subtitles | لقد قضيت بعض الوقت فى روما وجأت الى هنا وأنا على خير مايرام |
Pekala bak, son birkaç ayı beyin fırtınası yaparak geçirdim ve gerçekten harika fikirlerim var. | Open Subtitles | حسنا انظر لقد قضيت الثلاث الاشهر الماضيه بالتفكير ولدي بعض من الافكار العظيمه |
Yıllarımı bunu nasıl kanıtlayacağımı düşünerek geçirdim, ve sonunda pes ettim, ama gel gör ki dünya benim adıma kanıtlamaya karar verdi. | Open Subtitles | لقد قضيت سنوات في التفكير بكيفية اثبات هذا ,و عندما استسلمت اخيرا قرر العالم ان يثبت برائتي بالنيابة عني |
böylece bir saatimi deneyerek geçirdim, ve mağazadan çıktım -doğrusu- şimdiye kadar aldığım üzerime en iyi oturan pantalonla. | TED | لذا فقد أمضيت ساعة أجرب كل هذه الجينزات اللعينة، ثم خرجت من المحل، والحقيقة تقال، بأفضل جينز اشتريته في حياتي. |
Geçen bir yılı dünyayı dolaşıp kazaları araştırarak geçirdim ve bu çocukları buldum | Open Subtitles | لقد أمضيت العام الماضى فى السفر حول العالم و اعادة البحث فى هذه الحوادث و ايجاد هؤلاء الاطفال |