- Olabilir. Geldiklerinde çocuğun ailesiyle çok fazla zaman geçirmişti. Morali bozuktu. | Open Subtitles | ربما، لقد أمضت وقتاً طويلاً لطمأنة الأهل عندما جاؤوا هنا |
Ayrıca zamanının çoğunu hamile bir bakire olduğu için mucize dağıttığına inanan kilise cemaatini kucaklayarak geçirmişti. | Open Subtitles | كذلك أمضت كثيراً من الوقت في عناق رواد الكنيسة الذين ظنوا أن بإمكانها تحقيق المعجزات |
Görünüşe göre, son bir yılını arka kanallardan seni çıkarmalarını denemek için geçirmişti. | Open Subtitles | واضح أنها قضت العام الماضى فى المرور عبر قنوات خلفية لتحاول الوصول إليك |
Annem bir keresinde... tüm Roş Aşana yemeğini kaşlarımı eleştirerek geçirmişti. | Open Subtitles | أمي ذات مرة قضت عشاء رأس السنة بأكمله في انتقاد حاجبي |
Bir gece önce tek başına bir geziye çıkmış, geceyi dışarıda geçirmişti. | Open Subtitles | في الليلة السابقة قام بزيارة نادرة لوحده و أمضى الليله |
Hakikaten, kariyerinin tamamını bunu kataloglamakla geçirmişti. | Open Subtitles | بل وكان قد أمضى حياته المهنية كلها في تصنيف هذا التنوع. |
Torquemada bir kaç asır önce burada mutlu zamanlar geçirmişti. | Open Subtitles | قضى توركومادا هُنا ساعات كثيرة وسعيدة . منذ بضعة قرون |
Beni ele geçirmişti. | Open Subtitles | لقد اغتصبتني .. |
14 yıl önce, bir sihirbazlık gösterisi sırasında talihsiz bir kaza geçirmişti." | Open Subtitles | تعرَّض لحادثة قبل 14 سنة أثناء تأديته لإحدى حيله السحرية |
Sanat ya da eğlence sektöründe çalışmayı düşündüğünü ancak henüz karar vermediğini söylemişti, ama bunun yerine son bir kaç yılını garsonluk yaparak geçirmişti. | TED | قالت إنها تعتقد أنها قد تود العمل في مجال الفن أو الترفيه، لكنها لم تقرر بعد، لذا فقد أمضت السنوات القليلة الماضية كنادلة عوضاً عن ذلك. |
Natalie orada üç gün geçirmişti. Nedir bu? | Open Subtitles | حيث أمضت ناتالي ثلاثة أيام ما هذا ؟ |
Yangından sonra zamanının çoğunu orada geçirmişti. | Open Subtitles | هنالك أمضت معظم وقتها بعد الحريق |
Claudia da orada biraz vakit geçirmişti. | Open Subtitles | لقد أمضت مدة هناك |
Aptal erkeklerle çıkmaktan sıkıldığı için cumartesi akşamını galerideki partilerde tatlı aşçılığı yapan eşcinsel arkadaşı Stephan Bodean 'le geçirmişti. | Open Subtitles | تعبت من البشر البدائيون أنها وأبوس]؛ D تم التعارف... ... أمضت ليلة لها مع صديق مثلي الجنس الذين تهتم الأطراف للمعرض: حلويات الشيف ستيفان Bodean. |
Çünkü bu insanlarla vakit geçirmişti. | TED | استوعبتها لأنها قضت وقتاً مع هؤلاء الاشخاص |
Bütün hamileliğini Alibi'daki taburelerde geçirmişti. | Open Subtitles | لقد قضت فترة حملها عند عتبة النافذة في الحانة |
Elizabeth ertesi günü dinlenerek geçirmişti. | Open Subtitles | قضت اليزابيث اليوم التالي في محاولة التعافي |
3 yılını Alman şifrelerini çözerek geçirmişti. | Open Subtitles | لقد قضت 3 سنوات تفك الشفرة الالمانية |
Batıda, zamanının üçte birini bilardo salonunda üçte birini hapishanede üçte birini de kütüphanede geçirmişti. | Open Subtitles | في الغرب, أمضى ثلث وقته في حفرةٍ قذرة وثلث في السجن وثلث في المكتبة العامة |
Ve öğretmeye de hakkı vardı, çünkü tüm zamanını öğrenerek geçirmişti. | Open Subtitles | وله الحق كله بأن يُعلم لأنه أمضى وقته كله يتعلم |
İnanılmaz bir şekilde, bu adam gençliğinde bir köle gemisinin kaptanı olarak onlarca yıl geçirmişti, sonrasında kölelikte yatırımcı olarak zengin olmuştu. | TED | وعلى نحو مدهش، قضى هذا الرجل عقودا من شبابه كقبطان سفينة عبيد وثم كمستثمر في العبيد، وأصبح غنيا عن طريق ذلك. |
Beni ele geçirmişti. | Open Subtitles | لقد اغتصبتني .. |
14 yıl önce, bir sihirbazlık gösterisi sırasında talihsiz bir kaza geçirmişti." | Open Subtitles | تعرَّض لحادثة قبل 14 سنة أثناء تأديته لإحدى حيله السحرية |