Danışmanın oradan geçiyordum da ve belki bilmek istersin diye düşündüm... | Open Subtitles | كنت مارة على الاستقبال وأعتقدت يجب أن تعرفي بما أنها شركتك |
Buradan geçiyordum, Elizabeth'in birkaç saat bana eşlik etmesini rica edeyim dedim. | Open Subtitles | كنت ماراً و تسائلت لو أمكنني رجاء معروف صحبة إليزابيث لبضع ساعات؟ |
- Bir televizyon bayiinin oradan geçiyordum. Senin yüzünü gördüm. | Open Subtitles | لقد كنت أعبر علي تلفزيون في دكان، و رأيت وجهك. |
Sonra bir gün, bir şantiyeden geçiyordum. | Open Subtitles | وفي يوم من الأيام ، كنت أمر بجانب موقع للبناء |
Berbat bir gün geçiyordum. | Open Subtitles | مررتُ بيوم سيء للغاية و نفستُ غضبي عليكِ |
Hayır. Sadece geçiyordum. | Open Subtitles | كلا ، مجرد عابر سبيل ، أخبرتك |
Arada iyi olduğunu görmek için oradan geçiyordum. | Open Subtitles | أمرّ بالقرب من منزلها من حين لآخر، لأرى إن كانت على ما يرام |
Özür dilerim anne. Tünelden geçiyordum ve cep telefonum çekmiyordu. | Open Subtitles | آسف أمي ، كنت أقود خلال نفق، وهاتفي لم يعمل |
Buralardan geçiyordum. Uğrayıp arkadaşıma afyonunu patlatacak bir şey getireyim dedim. | Open Subtitles | كنت مارًّا بالسيّارة على مقربة، فارتأيت أن أجيء وأحضر لصديقتي قهوة الصباح. |
1896'da birgün Jersey'e gitmek üzere feribotla Hudson'u geçiyordum. | Open Subtitles | يوما ما سنة 1896 كنت مارا بـ جيرسي على مركب |
Buradan geçiyordum,ve yorulmuş olabileceğinizi düşündüm. | Open Subtitles | لقد كنت مارة بالصدفة واعرف انك متعب للغاية |
Ben geçiyordum ve mağazanın içinde gördüm... Sen burada mı çalışıyorsun? | Open Subtitles | كذلك أنا مارة ورأيت هذا المحل الداخلية، التي تعمل هنا؟ |
Bu civardan geçiyordum da, kendi kendime "Kardeşim, kardeşini unutmuş mudur acaba?" dedim. | Open Subtitles | لقد كنت ماراً من هنا فقلت لنفسي.. "أتسأل لو أن أخي تذكر أخاه" |
Köydeki kafenin yanında. O beni görmedi. Ben araba ile geçiyordum. | Open Subtitles | في القرية ، بجانب المقهى هي لم تراني لأنني كنت أعبر في سيارة |
Oh, hiçbir şey, bilirsin. Sadece geçiyordum. | Open Subtitles | أوه, لاشيء كما تعلم, ولكنني كنت أمر من هنا فقط |
İki gün önce stüdyonun oradan geçiyordum. | Open Subtitles | قبل يومين، مررتُ بجانب الإستوديو |
Hayır. Sadece geçiyordum. | Open Subtitles | كلا ، مجرد عابر سبيل ، أخبرتك |
Bahane bulursun. "geçiyordum, uğradım." gibi. Tıpkı benim gibisin. | Open Subtitles | مثل "لقد كنت بالمنطقة، فقط أمرّ عليك" ياللهول، أنتَ مثلي بالضبط |
Restoranın yanından geçiyordum da arabayı tamir ettirmediğini gördüm. | Open Subtitles | كنت أقود بجانب المطعم وقد لاحظت بأنك لم تصلح البعجة على السيارة. كلا لم أصلحها. |
Tekrar buradan geçiyordum da, onu tekrar görebilmeyi ummuştum aslında. | Open Subtitles | -أجل، ذلك صحيح . لقد كُنتُ مارًّا بالجوارِ واِعتقدتُ أنّي سأستطيع أن ألحق بها. |
Arka bahçeden geçiyordum. Çığlık ve vurma sesleri duydum. | Open Subtitles | كنت مارا عبر الفناء الخلفى و سمعت هذا النقر و القرع |
O gün sinemanın önünden geçiyordum ve senin motosikletini gördüm. | Open Subtitles | ذلك المساء كنت أمشي بجوار السينما ورأيت دراجتك البخارية |
Burada yaşamıyorum. Sadece geçiyordum. | Open Subtitles | أنا لا أعيش هنا أنا فقط عابرة سبيل |
Geçen gün kafama bu zamanın getirdiği sorunlar takılmış bir halde yoldan karşıya geçiyordum. | Open Subtitles | قبل أيام , كنت اعبر الشارع فقدت تركيزي في شيء ما ليست حالة غير شائعة من العلاقات |