ويكيبيديا

    "geçmeyi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • العبث
        
    • العبور
        
    • عبور
        
    • اجتياز
        
    • عبوره
        
    • بعبور
        
    • الآن للتداول
        
    • إجتيازي
        
    • ورغم أنه قد يبدو
        
    • أن تُمرر
        
    Artık benimle dalga geçmeyi bırakın da... ..o ihtiyar kıçlarınızı Fransa'ya götürün. Open Subtitles لكي تتوقف عن العبث معي و تعيد مؤخرتك العجوز إلى فرنسا
    Dalga geçmeyi bırak. Adam elini kaybetti, ölebilirdi. Open Subtitles توقف عن العبث, الرجل فقد ذراعه، كان من المُمكن أن يلقى حتفه
    Dalga geçmeyi bırak. Adam elini kaybetti, ölebilirdi. Open Subtitles ،توقف عن العبث , الرجل فقد زراعه كان من الممكن أن يلقى حتفه
    Ordaki dağlardan da geçmeyi deneyebilirdi ama orası çok tehlikeli. Open Subtitles ويمكنه أيضا العبور من خلال هذه الجبال ولكنها خطيرة جدا
    Son 48 saat içinde düşman Ohm Nehri'ni, buradan ve buradan geçmeyi başardı. Open Subtitles خلال ال 48 ساعة الأخيرة فقد نجح العدو في عبور نهر أوم هنا و هنا
    Eğer sınavı geçmeyi başarabilirsem seni arkama atıp, yarım adayı gezmeye çıkacağım. Open Subtitles اذا نجحت في اجتياز الامتحان، سأحملك على ظهري في جولة حول الجزيرة
    Dalga geçmeyi bırak. Adam elini kaybetti, ölebilirdi. Open Subtitles ،توقف عن العبث , الرجل فقد زراعه كان من الممكن أن يلقى حتفه
    Benimle dalga geçmeyi bırak ve kıçını kaldırıp uçağa bin. En kısa sürede! Open Subtitles كف عن العبث معي واصعد على طائرة بأسرع وقت ممكن
    Şimdi benimle dalga geçmeyi bırakıp bulduğum şu çözümü dinleyecek misin? Open Subtitles هل ستستمرين في العبث معي؟ أم تريدين أن تسمعي حلي؟
    Benimle taşak geçmeyi bırakıp anlaşmayı yapacak mısın? Open Subtitles هل ستتوقف عن العبث معي وتقوم بإتمام هذه الصفقة
    Bana dalga geçmeyi bırakıp o kızı kapmamı söylemiştin ya hani? Open Subtitles أتذكرين حينما أخبرتيني بأن أتوقف عن العبث وأن أذهب لأحصل على الفتاة؟
    Bu yüzden taşak geçmeyi bırak ve biraz insanlık göster. Open Subtitles لذا كفّوا عن العبث وأظهروا بعض الإنسانية
    Ben sadece alanda manevra yapmaktan bahsediyorum, içinden geçmeyi değil. Open Subtitles أنا أتحدث عن المناورة ضمن الحقل لا العبور من خلاله
    Ben sadece alanda manevra yapmaktan bahsediyorum, içinden geçmeyi değil. Open Subtitles أنا أتحدث عن المناورة ضمن الحقل لا العبور من خلاله
    - Ama zorlu saatlerin ardından takım karşıya geçmeyi başardı. Open Subtitles ولكن بعد عدة ساعات من المعاناة تمكن فريقنا من العبور
    Umarım Padawan'lar şimdiye kadar köprüyü geçmeyi başarmışlardır. Open Subtitles أرجو أن تكون المتدربتان نجحتا في عبور هذا الجسر الأن
    Ama karşıdan karşıya geçmeyi bile beceremiyorken bu işleri nasıl yapacağımı bilemiyordum. Open Subtitles ولكني لا أرى فكيف يمكن أن أفعل أي من تلك الأشياء عندما لا أستطيع حتى عبور الشارع
    Gelişen dünyada kötü bir yolu geçmeyi denemekle ya da gelişmiş bir ülkede trafikte kalmak ile karşılaştırın. TED قارن ذلك بمحاولة اجتياز طريق وعرة في العالم النامي، أو حتى أن تكون عالق بالازدحام في بلد في العالم المتطور.
    Akıllı bir adam suyu geçmeyi öğrenene kadar köprüleri atmaz. Open Subtitles الرجل الحكيم لا يحرق جسوره حتى يتأكد من عبوره الماء
    Karanlığa sığınarak, fırtına gelmeden kaçmak için su yüzüne çıkar ve daha derin sularda bir sığınak bulmak için ortaya çıkan kum düzlüklerini geçmeyi göze alırlar. Open Subtitles ..تحت جنح الظلام يندفعون للهروب قبل العاصفة ويخاطرون بعبور المنطقة المسطحة المكشوفة من الرمال
    Odayı boşaltmayı ve özel celseye geçmeyi öneriyorum. Bay Bohannon'ı görevinde tutma ya da azletme kararını oylayalım. Open Subtitles سيتم إخلاء المكان الآن للتداول والتصويت، إذا ما كان السيد،" بوهانون"، سيبقى في منصبه أويتم تسريحه.
    onu nerdeyse haklamıştım, ama beni geçmeyi basardı. Open Subtitles حاولت أمساكه بشدة، لكن... إستطاع إجتيازي
    Harekete geçmeyi başaramasa da, ilk aksiyon kahramanlarından biridir. Open Subtitles ورغم أنه قد يبدو غير قادر على الشروع في أي حركة فهو في الحقيقة أول بطل حركة
    GEÇMEYİ DENESENE... KIZ KARDEŞİN! Open Subtitles حاول أن تُمرر لي أختك!

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد