Kasırgaların Geçmişte de devamlı olduklarını biliyoruz." | TED | نحن نعلم ان الاعاصير لطالما حدثت في الماضي |
Gelecekte yaptıklarımın yanında Geçmişte de neler yaptıklarımı gördün. | Open Subtitles | رأيت الأشياء أنا أعمل في الماضي وكذلك في المستقبل. |
Geçmişte de engellerle karşılaştım ama genellikle fethetme arzusu galip gelirdi. | Open Subtitles | لقد واجهت عقبات في الماضي ولكن رغبة الغزو لدي هي التي تنتصر لدي |
Sana bunu Geçmişte de yapmıştım, ama bu sefer mazereti söylemek istedim. | Open Subtitles | لقد فعلت هذا بك في الماضي وأريدك أن تعذريني هذه المره |
Geçmişte de bu tür ilacın tedariğinde sıkıntılar yaşamıştık, ...bu nedenle bir gecede bulunan poşeti geri çektirdim ve damar içi boru sisteminin siparişini verilmesini sağladım. | Open Subtitles | كانت عندنا مشاكل في التزود بتلك المخدرات في الماضي لذا أشرفت وشاهدت نزعها من حقيقبة ليلية ووضعها |
Her şey suratından okunuyordu. Geçmişte de incinmiştim, o yüzden... | Open Subtitles | الأمر كله واضح على وجهه لقد تألمت في الماضي , لذا |
Geçmişte de benzer veri paketleri için çalışanlara yapılan şantaj ya da rüşvet girişimleri yüzünden üçüncü taraflarla sorunlar yaşadık. | Open Subtitles | كانت لدينا مشاكل في الماضي مع أطراف ثالثة يحاولون إبتزاز أو دفع رشوة للموظفين لمثل هذه البيانات |
Geçmişte de benzer sorunlar yaşamıştık. | Open Subtitles | لكن كان هنالك مشاكل مشابه في الماضي |
Geçmişte de benzer sorunlar yaşamıştık. | Open Subtitles | لكن كان هنالك مشاكل مشابه في الماضي |
Geçmişte de Vali, onların desteğini almıştı. | Open Subtitles | مما أعتمد عليه العمدة في الماضي |
Geçmişte de pek çok pop yıldızına ev sahipliği yaptık. | Open Subtitles | ...لقد قمنا باستضافت العديد من نجوم البوب في الماضي |
Geçmişte de işe yaramış olan bir taktik var aslında. | Open Subtitles | الذي نجح في الماضي هل أنتن تعرفن |
Geçmişte de o kadar kötüydü. | Open Subtitles | و أنها كانت بِذلك السوء في الماضي |
Geçmişte de şiddete bağlı sorunların oldu, öyle değil mi, Jake? | Open Subtitles | لقد واجهت المشاكل بسبب عنفك في الماضي (جيك) اليس كذلك؟ |
Geçmişte de şiddete bağlı sorunların oldu, öyle değil mi, Jake? | Open Subtitles | لقد واجهت المشاكل بسبب عنفك في الماضي (جيك) اليس كذلك؟ |
Geçmişte de olabiliriz gelecekte de. | Open Subtitles | إمّا في الماضي... أو في المستقبل |
Ama Yin Geçmişte de karmaşık şeyler yapmıştı. | Open Subtitles | لكن (يين) قام بالعديد من الأشياء أكثر إتقانًا في الماضي |
Geçmişte de böyle şeylerin olduğunu gördüm ve yalnızca kendi başıma gelenlerden bahsetmiyorum. | Open Subtitles | (اذا كان لديك جناية,تحت الأفراج المشروط و (اف بي اي بأنني رأيت نفس هذا الأمر في الماضي ولست اتكلم عن ظروفي فحسب أفهمتي؟ |
Papa Sixtus Geçmişte de yaptığı gibi aşırıya kaçtı. | Open Subtitles | البابا (سيكستوس) قد تجاوز الحدود كما تجاوزها في الماضي |
Geçmişte de kalacak. | Open Subtitles | إنه سيبقى في الماضي. |