Bir gece kulüplerinde şampanya içenler var, bir de biz. | Open Subtitles | هناك من يشرب الشامبانيا في النوادي الليلية |
Bu yüzden hâlâ bayağı gece kulüplerinde öfkeli resimler çekiyorum. | Open Subtitles | لهذا السبب ما زِلت آخذ الصور الكئيبة من النوادي الليلية الغير أنيقة |
Ve Port Lawrence'ın en iyi gece kulüplerinde vaktimi geçirmek ne kadar hoşuma gitse de- | Open Subtitles | وبالرغم من سروري أن نادي أوركيد خف السيدة من أفضل النوادي الليلية قد شهدها ميناء لورانس |
Sanki gece kulüplerinde şeker veren heriflerden şeker almak gibiydi. | Open Subtitles | مثل أخذ الحلوى من أولئك الفتيان، الذين يوزعون الحلوى في نوادي الشذوذ |
bundan daha karanlık gece kulüplerinde bulunmuştum. | Open Subtitles | كنت في نوادي ليلية أظلم من هذه |
Bazıları ise gece kulüplerinde dans eşi olarak çalışıyor. | Open Subtitles | وبعض الضباط يعملون كشركاء للرقص في النوادي الليلية |
gece kulüplerinde çalışırdı, ama sanırım siz bunu zaten biliyorsunuz. | Open Subtitles | كان يعمل في النوادي الليلية أعتقد أنك تعرف ذلك |
Resmen "Le Grand Large" restoranının müşterek sahibi, ama gece kulüplerinde boy gösterip eğlenmeyi yeğler. ...eğlenmeyi yeğler. | Open Subtitles | إنّه شريكٌ في مطعم ليجارند لارج وأيضاً هو يحبّ التسكع في النوادي الليلية |
Eğer birisi sana nasıl olduğumu sorarsa onlara harika olduğumu söyle Teatral fotoğrafçılığa bayılıyorum ve gece kulüplerinde fotoğraf çekmekle bir daha asla işim olmaz. | Open Subtitles | اي شخص يسألك عن عملي ... أخبره أنه ممتاز أناأعشقالتصويرالمسرحي... ولن أعود أبدا للتصوير في النوادي الليلية |
Tony, Essex'deki en iyi gece kulüplerinde güvenlik işleri yapmıştı. | Open Subtitles | توني كان يدير الأمن في احد اضخم النوادي الليلية (في (ايسكس |
Bundan yıllar ama yıllar önce sevgili arkadaşım John McGarrett, Los Angeles'ın Trocedero,Ciro ve Cocoanut Grove gibi, efsanevi gece kulüplerinde şarkı söylemiş kızkardeşinden övgüyle bahsederdi. | Open Subtitles | منذُ سنوات عديدة, صديقي العزيز "جون مكغاريت" اعتاد أن يفخر... بأُختهِ التي تغني في نوادي اسطورية.. |