Gündoğumundan günbatımına, günbatımından gündoğumuna, gündüz ve gece, Gece ve gündüz ... hep çıplak. | Open Subtitles | من شروق الشمس للغروب، ومن الغروب لشروق الشمس ليلا ونهارا ، نهارا وليلا عارية دائما |
Yanında bir İspanyol çeşmesi var ve bir şarkı söylüyor, Gece ve gündüz durmadan. | Open Subtitles | وهناك نافورة إسبانية ملفوفه القرميد، وتغني ليلا ونهارا |
"Danışmanlar Gece ve gündüz gelebilirler çünkü kendi aileleri yok." | Open Subtitles | يستطيع أن يأتي المستشارين ليلاً ونهاراً لأنهم لا يملكون أسراً |
- Tıbbi atıkları Gece ve gündüz el arabasıyla taşırlar. | Open Subtitles | يدخلون هذه النفايات الطبية إلى هنا ويخرجونها ليلاً ونهاراً |
Ne kadar gelişkin bir yapıya sahip olduklarını anlamanın tek yolu onları, Gece ve gündüz, suda ve karada kendi doğal ortamlarında izlemektir. | Open Subtitles | الآن فقط, بإستكشاف عالمهم الكامل فوق وتحت الماء في النهار والليل يمكن ان نقدر بالكامل فقط كم هم متطورون |
"Gece ve gündüz boyunca, aklınıza gelebilecek bütün aromalarda." | Open Subtitles | طوال الليل والنهار و أيّ نكهة يمكنكم تخيلها |
Oh, Gece ve gündüz nasıl kötü mavna burada her saat ortalama | Open Subtitles | أوه ، أنت تقصدين كيف أن الأشرار يأتون إلى هنا في كل ساعات الليل و النهار |
Umutla sizinle birlikte olduğum sürece Gece ve gündüz benimle birlikte olacaksınız ve kutlayacağız. | Open Subtitles | كنت آمل أنك ستكون معي ليلا ونهارا وأنامعك ويمكنناأننحتفل |
İşte benim geçen sonbahar ve kışı Gece ve gündüz 103üncü Cadde metro durağındaki bir bankta geçiren kadınla olan ilişkim, ta ki bir gün ortadan kaybolana kadar. | TED | هنا كانت علاقاتي مع المرأة التي عاشت أواخر الخريف والشتاء ليلا ونهارا على مقعد في محطة نفق الشارع 103 حتى اختفت في احدى الايام |
Gece ve gündüz, her dakika birlikte olacağız. | Open Subtitles | سنكون معا في كل دقيقة , ليلا ونهارا. |
Şu korkunun Gece ve gündüz bize sıkıntı vermesi saçmalığını? | Open Subtitles | "هذا الخوف يفترس علينا ليلا ونهارا "فضلات؟ |
Onun topları Gece ve gündüz Viyana üzerinde ateşlendi. | Open Subtitles | ~~مدفعه يقذف ليلاً ونهاراً ~~على مدينة فيينا |
Ben "Gece ve gündüz" diyorum. | Open Subtitles | مثلاً، سأذهب ليلاً ونهاراً |
Gece ve gündüz elinde bir içki şişesi. | Open Subtitles | القاروره تلازمك ليلاً ونهاراً |
Bir güneş tutulması, Gece ve gündüz arasındaki hattı saklayan tek vakittir. | Open Subtitles | كسوف الشمس يحجب الخط بين النهار والليل لذلك فإنه الوقت الوحيد |
Şimdi bunlar ışık ve karanlık Gece ve gündüz birbirinden ayrılmıştır. | Open Subtitles | وهذه الأشياء، الضوء والظلام النهار والليل |
"Sikişme ve Yumruklama"'ın yanına yaklaşamıyordu, Gece ve gündüz gibiydi. | Open Subtitles | لا تتطابق مع "اللكم والنكاح" ولا حتّى متقاربة، الليل والنهار |
Yin ve Yang dünyanın işlemesi için Gece ve gündüz gibi birbirleri için gereklidir. | TED | كل من ين ويانج ضرورة , مثل الليل و النهار , من أجل تتابع العالم . |
Beş yol'da tek yer kiliselerdir Gece ve gündüz kapısı kilitlenmeyen. | Open Subtitles | الكنائس الأماكن الوحيدة في فايف بوينتس التي مفتوحة نهارا وليلا |
Bangladeş şu an dünyadaki en hızlı yayılan ülke: Gece ve gündüz dakikada ortalama 2 şebeke. | TED | بنغلادش الآن هي أسرع دولة نامية في التطور في العالم، نظامين كل دقيقة في المتوسط نهاراً وليلاً. |
Bu sapıkça bir savaş ... Gece ve gündüz sürecek,utanmaz bir düello olacak. | Open Subtitles | ستكون حرب منحرفة مبارزة شهوانية، ليل نهار |
Üç yil boyunca Gece ve gündüz bunun üstünde çalistim. | Open Subtitles | ثلاث سنوات أعمل على هذا ليلاً نهاراً |
Ameliyatta, hastanede, Gece ve gündüz. | Open Subtitles | خِلالَ الجِراحات، بجانبِ سَريرِه. ليلاً و نهاراً |
Dürüst olma gerekirse, beta test boyunca Gece ve gündüz tek bildiğim şey SAO'ydu. | Open Subtitles | ...لأكون صريحًا معك فخلال الفترة التجريبيّة لم أكن أفكّر سوى بهذه اللعبة ليلًا ونهارًا |