| Ben geldiğimde barda seninleydi ve şimdi burada ve sanırım bizi bekliyor. | Open Subtitles | كان معك عندما وصلت و الآن هو هنا و أعتقد بأنه ينتظرنا |
| O arabanın arkasına geldiğimde gördüğüm şey hayatta karşıma çıkan en zor şeydi. | Open Subtitles | عندما أتيت لك خلف تلك السيارة لقد كان أصعب شىء على أن أسمعة |
| Kendime geldiğimde,bir drenaj borusuna sürüklenmiş... ve bir galon nehir suyu kusuyordum. | Open Subtitles | عندما جئت ، أغتسلت نحو إنبوب تصريف وأترك غالون من الماء النهري |
| Kapına geldiğimde, o kadar korktum ki kaçıp gitmek istedim. | Open Subtitles | عندما اتيت إلى بابك كنت خائفة جدا أردت ان اركض. |
| Buraya ilk geldiğimde bana Fransızca öğretmişti, ben de ona İngilizce öğretmiştim. | Open Subtitles | لقد علمني اللغة الفرنسية عندما أتيت إلى هنا وأنا علمته اللغة الانجليزية |
| eve geldiğimde, sofrayı hazırlamış olmak bu kadar da zor olamaz, haksız mıyım?" | TED | ولا يمكن أن يكون تجهيز العشاء عند وصولي للمنزل أمر بهذه الصعوبة، أليس كذلك؟ |
| Geçen geldiğimde beni rahat ettirdi bende çıkınca karşılığını verdim. | Open Subtitles | جعل حرية إقامتي أكثر متعة وعندما خرجت ، تبادلنا الأدوار |
| Bir kişi hayatını yitirmiş. Gerisini yarın seni almaya geldiğimde anlatırım. | Open Subtitles | لقد كان هناك ضحايا, سوف اخبرك غداً عندما آتي لـ اوصلك. |
| İstasyona geldiğimde, sadece 120 yen'im vardı. Trene bile binemedim. | Open Subtitles | لم يكن معي سوى 120 ينّ عندما وصلت إلى المحطة |
| Buraya geldiğimde belboylardan birine bardağım her boşaldığında doldurması için yirmi dolar verdim. | Open Subtitles | عندما وصلت هنا اعطيت مندوب الخدمات 20 دولار لملئه كلما اصبح فارغا انظر |
| Bu sabah geldiğimde kasvetli bir tema bölümümün ortasında duruyordu. | Open Subtitles | عندما وصلت هذا الصباح كان هناك تصميم باهت بمنتصف قسمي. |
| Buraya ilk kez geldiğimde her insanın diğerinden farklı olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | عندما أتيت هنا لأول مرة اعتقدت أن الناس مختلفين عن بعضهم |
| - Squints! - Tabi ki, oraya geldiğimde neler olacağını bilseydim, | Open Subtitles | بالطبع, لو كنت أعلم ما سيحدث لى عندما جئت الى هنا |
| Buraya ilk geldiğimde şirket ve senin için çok büyük şeyler düşünüyordum. | Open Subtitles | عندما اتيت الى هنا من الجامعة وكنت منبهرة بهذه الشركة و بك |
| Buraya ilk geldiğimde elimde bir bok yoktu. - Sadece bir önseziydi. | Open Subtitles | عندما أتيت إلى هنا، لم أظن أن لدي شيئاً أكيد، مجرد حدس |
| Beş yaşına geldiğimde, ergenliğe ulaştığımda evlenmek üzere nişanlı olduğumu öğrendim. | TED | عندما كان عمري خمس سنوات، اِكتشفت أنني كنت مخطوبة و سأتزوج بمجرد وصولي سن البلوغ. |
| 20 yaşıma geldiğimde, artık korkulacak bir şey olmadığına karar verdim. | Open Subtitles | وعندما أصبح عمري 20 عاماً قررت أنني لن أخاف بعد الآن |
| Bunca yıl oldu ama buraya geldiğimde kendimi hala yabancı gibi hissediyorum. | Open Subtitles | كل هذه السنين و مازلت أشعر بأني دخيلة عندما آتي إلى هنا |
| Buraya her geldiğimde gerçekten gitmek istediğim başka neresi olabilir ki diye düşünürüm. | Open Subtitles | عندما جئت إلى هنا, فكرت أي مكان .ًأخر نريد أن نذهب اليه حقا |
| 10 sene önce bu sahneye geldiğimde, buradaydık. | TED | عندما جئتُ إلى هنا قبل 10 سنوات. هذا هو ما كان عليه. |
| Sen çok değiştin. Partiye ilk geldiğimde hoşlandığım adam değilsin artık. | Open Subtitles | لقد تغيرت، أنتَ لست الرجل ذاته الذي أعجبني عندما دخلت الحفلة |
| DC'ye ilk geldiğimde bürokrat gibi kelimeler kullanırdım. | TED | عندما أتيتُ إلى العاصمة، كنت أستخدم كلمات مثل: بيروقراطية. |
| Bakın, ben günde on saat çalışıyorum bu yüzden eve geldiğimde, yorgunluktan ölüyorum. | Open Subtitles | انظر، أنا أعمل عشر ساعات فى اليوم. لذا عندما أعود للمنزل أكون مرهقاً. |
| Hayır, ama ara verdikten sonra geldiğimde, o gitmişti ve dosya burada duruyordu. | Open Subtitles | لا ولكن عندما عدت من استراحتي كان قد ذهب والملف لا يزال هنا |