Bu kadar çabuk Geldiğin için sağ ol. Bakıcılık yapman gerek. | Open Subtitles | شكراً لقدومك بسرعة إننا نحتاجك كجليسة أطفال |
Geldiğin için sağ ol, evlat. Seninle zaman geçirmeyi çok istiyordum, gerçekten. Önemli değil. | Open Subtitles | شكراً لقدومك, كنت أتوق لقضاء بعض الوقتِ معك , يابني |
Geldiğin için sağ ol, Everett. Sadece 1 saat bekledik. | Open Subtitles | شكرا لحضورك ، ايفيريت كنا منتظرينك لمدة ساعة |
Eminim Cumartesi günü arkadaşlarına olmayı isterdin ama Geldiğin için sağ ol. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنكي تودين التسكع مع أصدقائك في عصر يوم السبت لذا شكرا لقدومك |
Ben de. Bizi karşılamaya Geldiğin için sağ ol. | Open Subtitles | و أنا اشتقت إليك أيضاً، شكراً على قدومك للقاءنا |
- Geldiğin için sağ ol. | Open Subtitles | مرحباً، شكراً لمجيئك أجل، بالطبع |
- Geldiğin için sağ ol. - Ya ne yapacaktım? Gelmese miydim? | Open Subtitles | شكراً على حضورك - وماذا كنت سأفعل، الا أحضر ؟ |
Geldiğin için sağ ol. Bunun Talon'un içebildiğin kadar inekle seansıyla... | Open Subtitles | شكراً لقدومك أعلم بأن هذا لن يضاهي ما شربته كله |
Cenazeye Geldiğin için sağ ol bu arada. | Open Subtitles | شكراً لقدومك الجنازة ، بالمناسبة |
Ziyaretime Geldiğin için sağ ol bu arada. | Open Subtitles | نعم ، شكراً لقدومك لزيارتي ، بالمناسبة |
- Geldiğin için sağ ol Eddie Amca. - Bir şey değil. | Open Subtitles | ـ شكرا لحضورك ، عم إدي ـ على الرحب والسعة |
Hemen Geldiğin için sağ ol Mike, çok makbule geçti. | Open Subtitles | شكرا لقدومك رغم تأخر الاستدعاء , انني اقدر ذلك |
Geldiğin için sağ ol. Kafayı yiyordum burada. | Open Subtitles | شكراً على قدومك فأنا أمر بفترة إنهيار وحسب |
- Geldiğin için sağ ol. - Bir şey değil, ne demek... Nasıl dayanabiliyorsun? | Open Subtitles | شكراً لمجيئك كيف تتحملين الأمر؟ |
Çok kötüsün. Hoşça kal. Geldiğin için sağ ol. | Open Subtitles | أنتِ سيئة، وداعاً شكراً على حضورك |
Geldiğin için sağ ol bu arada. Şaka yaptım! | Open Subtitles | شكرًا على مجيئك بالمناسبة، أمزح! |
- Geldiğin için sağ ol, Nathan. | Open Subtitles | "شكرًا لقدومك يا "نيثن |
Arkadaşın olarak buradayım. Biliyorum, Bill. Geldiğin için sağ ol. | Open Subtitles | لا انا اعرف هذا, شكرا لمجيئك و شكرا علي الغرفة |
Merhaba anne. Hallediyordum ama Geldiğin için sağ ol. | Open Subtitles | مرحباً أمي، لقد كنتُ مسيطر على الأمر لكن شكراً على القدوم. |
Beni almaya Geldiğin için sağ ol. Meşgulsünüz sanıyordum. | Open Subtitles | شكراً على مجيئك لاصطحابي ظننتك ستكون مشغولاً |
Geldiğin için sağ ol. | Open Subtitles | أشكرك على حضورك. |
Deb, Geldiğin için sağ ol. | Open Subtitles | -دِب)، شكرًا لمجيئكِ) |
- Geldiğin için sağ ol. | Open Subtitles | شكراً لحضورك. أنا سعيد لأنك اتصلت. |
Bugün benimle Geldiğin için sağ ol. | Open Subtitles | شكراً لقدومكِ معي اليوم |