Eve geldiğin zaman, bir süre uzaklara daldın. | Open Subtitles | عندما عدت إلى المنزل، كنت مفقود الروح لمدة. |
Geçen gün adanın diğer tarafından geldiğin zaman Jack beni öpmüştü. | Open Subtitles | ذلك اليوم، عندما عدت قام بتقبيلي جاك |
Sen de şehre geldiğin zaman orada kalırsın. | Open Subtitles | ويمكنُكِ البقاءُ به عندما تأتين للمدينة. |
Bu yüzden, geldiğin zaman konuşabiliriz. | Open Subtitles | لذلك سأتحدث معكِ في الغد عندما تأتين |
Beni görmeye ilk geldiğin zaman... | Open Subtitles | عندما أتيتِ لزيارتي أول مرة |
Şehire geldiğin zaman, ağaç ev yerine bizim evimize gelmiş olursun. | Open Subtitles | عندما تاتي الى البلدة يمكنك ان تزوريه في بيتي |
Cevap 3: 17 yaşında Polonya'dan geldiğin zaman cinsel organların için bir tüp ilaç sipariş ettin. | Open Subtitles | "السؤال الثالث لقد طلبت الواقي" "عندما عدت من رحلتك في سن السابعة عشر" |
Eve geldiğin zaman, ben inkar ettim. | Open Subtitles | و عندما عدت للمنزل أنكرت هذا |
Umarım yarın sabah Adam'ı almaya geldiğin zaman öğle yemeğine kalabilirsin. | Open Subtitles | آمل أن نظل حتي وجبة الغداء، عندما تأتين لأصتحاب " آدم " صباح الغد |
Umarım yarın sabah Adam'ı almaya geldiğin zaman öğle yemeğine kalabilirsin. | Open Subtitles | وآمل أن تضلي للعشاء عندما تأتين لأصطحاب "آدم. صباح الغد |
Bana geldiğin zaman giyersin mesela. | Open Subtitles | عندما تأتين إلي، فلترتديهم. |
Beni görmeye geldiğin zaman. | Open Subtitles | عندما أتيتِ لرؤيتي. |
Gelirsen geldiğin zaman görüşürüz. | Open Subtitles | حسنا سارك عندما تاتي اذا اتيت |