Ona bunun, antika bir masa olduğunu söyleyeceğim. Nereden geldiğini bilmek zorunda değil. | Open Subtitles | حسناً, سأخبرها أنها طاولة عطار أثرية لا داعي لأن تعرف من أين أحضرتها؟ |
Belki kamu algısı bakımından ne anlama geldiğini bilmek istersiniz diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننتك قد تود أن تعرف من حيث ما قد يتعلق بالمنظور العام |
Diyorum ki, belki karın değirmenin suyunun nereden geldiğini bilmek ister. | Open Subtitles | أناأقولفحسب.. ربما زوجتك تود أن تعرف من أين تحصل على نقودك. |
Çığlıklar başladığında, nereden geldiğini bilmek istemedim. | Open Subtitles | كما بدأ الصراخ، لم لا تريد أن تعرف من أين جاء. |
O başlayanlar için, nereden geldiğini bilmek. | Open Subtitles | أن تعرف من أين أنت منذ البداية |
Nereden geldiğini bilmek istemez misin? | Open Subtitles | ألاتريد أن تعرف من أين |
Ama nereden geldiğini bilmek istiyorsunuz, öyle değil mi? | Open Subtitles | لكنك تعرف من أي تنبع، صحيح؟ |