Bana Ziyaretçiler buraya geldiklerinden beri yapmış oldukları kötü bir tek şey söyle. | Open Subtitles | سمّي شيئاً سيئاً واحداً فعلوه منذ وصولهم إلى هنا |
Bana geldiklerinden beri yaptıkları tek bir kötü şey söyle. | Open Subtitles | سمّي شيئاً سيئاً واحداً قاموا به منذ وصولهم |
Yarısı doğru olsa bile, geldiklerinden beri durumun değiştiğini yadsıyamazsın. | Open Subtitles | حتى لو كان ذلك صحيحٌ جزئياً فلا مجال للف والدوران حول حقيقة إنهم منذ وصولهم إنقلبت الكفة |
Yarısı doğru olsa bile, geldiklerinden beri durumun değiştiğini yadsıyamazsın. | Open Subtitles | حتى لو كان ذلك صحيحٌ جزئياً فلا مجال للف والدوران حول حقيقة إنهم منذ وصولهم إنقلبت الكفة |
16. yüzyılda buraya geldiklerinden beri gölün zengin sularında balık tutuyorlar. | Open Subtitles | لقد كانو يصطادون الاسماك في مياه البحيرة الغنية منذ وصولهم هنا في القرن السادس عشر. |
İlk kez 15 yıl önce geldiklerinden beri Efendi gemisini bu kadar yakından hiç görmemiştik. | Open Subtitles | لم نر مركبة للأسياد بهذا القرب منذ وصولهم قبل أكثر من 15 عاماً |
Buraya gelenlerin yüze 99 u geldiklerinden sonraki 3 saat içinde hunharca katledildi. | Open Subtitles | أكثر من 99 % من أولئك الذي وصلوا هنا قتلوا الأغلبية العُظمى منهم خلال 3 ساعات من وصولهم |
Buraya geldiklerinden beri herkesin hayatı bir şekilde değişti. | Open Subtitles | تغيرت حياة الجميع بطريقة ما منذ وصولهم. |
geldiklerinden beri gerçekleşen her şey bir kumpastan ibaretti. | Open Subtitles | كلّ ما حدثَ منذُ وصولهم كان مُخطّطاً. |
- Boston. Dünyamıza geldiklerinden bu yana oğullarımla birlikte uzaylılarla savaşıyoruz. | Open Subtitles | كنا نقاتلهم منذ وصولهم أنا وأولادي |
Kardinal Vasari ve adamlarının Fransaya geldiklerinden beri yaptıkları resmen barbarlık. | Open Subtitles | مايفعله الكاردينال (فاساري) ومحققيه منذ وصولهم الى فرنسا همجي |
geldiklerinden beri giren çıkan olmamış. | Open Subtitles | لا أحد يتحرك منذ وصولهم. |