Geleceğinde yazmak yoksa, doktorluk geçinmek için gayet soylu bir yol. | Open Subtitles | اذا كانت الكتابة ليست هي مستقبلك, الطبابة طريقة نبيلة لكسب العيش |
Yani acele edersen Geleceğinde bir prenses olabilir. | Open Subtitles | ما يعنى أنك لو أسرعت، قد تكون هناك أميرة فى مستقبلك |
Uyuşturucular iyidir demiyorum, ama geçmiş geçmişken ve geleceğin berbatken, Geleceğinde tutulmamış sözlerden ve yıkılmış hayallerden başka bir şey yokken. | Open Subtitles | لا أقول أن المخدرات سيئة و لكن عندما يمر ماضيك و يسوء حاضرك و مستقبلك لا يحمل إلا وعوداً مهشمة و أحلاماً ميتة |
Peki kuantum yükselmesinin ve kuantum kilitlenmesinin Geleceğinde ne var? | TED | و لكن ما هو مستقبل الرفع الكمّيّ، و التثبيت الكمّيّ؟ |
O çocuğun Geleceğinde utanç verici bir basın toplantısı olacak bak. | Open Subtitles | أجزم بأنه سيكون هناك مؤتمر صحفي محرج في مستقبل ذاك الولد |
Onun Geleceğinde beladan başka bir şeyin olmadığının farkına vardım. | Open Subtitles | كنت قد رأيت أنه لا يوجد سوى المشاكل في مستقبله |
O sırada ailemin Geleceğinde değişiklik olup olmadığına bakar mısın? | Open Subtitles | وحاليًا، هلّا فحصت خط الزمن لرصد أيّة تغييرات بمستقبل أسرتي؟ |
Evet. Geleceğinde karnavallar görüyorum. Gel buraya. | Open Subtitles | نعم , أرى مهرجاناً في مستقبلكِ تعالي هنا |
Bilmek istediğim şey senin Geleceğinde bana yer olup olmayacağı. | Open Subtitles | ما أريد معرفته... هو إذا كان لي مكان في مستقبلك. |
İstesen de istemesen de senin Geleceğinde evlilik var. | Open Subtitles | هناك زواج في مستقبلك. سواء أحببت هذا أم لم تحبيه. |
İyi haberler var. Geleceğinde uzun boylu, yakışıklı bir aygır görüyorum. | Open Subtitles | إنهـا أخبـار سـارة , هنالك وحـش طويـل وسيـم في مستقبلك |
Geleceğinde güzel şeyler olacak diyorsa olacaktır. | Open Subtitles | و اذا هي قالت ان مستقبلك يبدو جيدا فعليك التاكد من هذا |
Geleceğinde büyük mutluluklar ve başarılar görüyorum. | Open Subtitles | الهالة المميزة حولك أتوقع لكِ السعادة العظيمة و النجاح في مستقبلك |
Biliyorum, hakettiğini düşündüğün kadar yüksek bir miktar değil, ...ama bunu Geleceğinde, sana olan güvenimizin bir göstergesi olarak kabul et. | Open Subtitles | أَعْرف , أنه ليس بقدر ما تستحقينه برأيك لكن اعتبريه كبرهان عن ثقتِنا بــ مستقبلك |
Buna rağmen Geleceğinde harika bir aşk ve çocuklar görüyorum. | Open Subtitles | بالرغم من ذلك، أرى حب عظيم وأولاد في مستقبلك. |
Geleceğinde hukuk alanında bir diploma alma umudunu yoketmek bemim kişisel misyomum olacaktır. | Open Subtitles | سوف أجعلها مهمة شخصية أن أحطم أي أمل لشاهدة حقوق في مستقبلك |
Internet'in Geleceğinde güzellik görüyorum, ama bunları göremeyeceğimizden endişeliyim. | TED | انا ارى الجمال في مستقبل الانترنت لكن انا قلق اننا ربما لن نستطيع رؤية ذلك |
Yaratıcı potansiyellerinin önündeki engeleri kaldırarak, Afrika'nın Geleceğinde bir değişiklik yapabiliriz. | TED | من خلال فتح الأبواب و تغذية الروح الخلاقة الكامنة نستطيع أن نخلق خطوة تغيير في مستقبل إفريقيا. |
Afrika'nın uzak Geleceğinde, Binti, Himba etnik grubundan bir matematik dehası. | TED | حسنًا، في مستقبل أفريقيا البعيد، "بنتي" عبقرية عرق الهيمبا في الرياضيات، |
Haftaya, Afrika'nın Geleceğinde buluşalım. | Open Subtitles | انضمو معي في الحلقه القادمه من مستقبل أفريقيا. |
Ona, Geleceğinde muhtemelen NBA'in olmayacağını söyleyecek cesareti bulamadım. | Open Subtitles | لم أملك القلب لأخبره أن كرة السلة على الأرجح ليست مستقبله |
Hindistan'ın Geleceğinde İngilizler olmayacağına inanıyor! | Open Subtitles | كان مهتما بمستقبل الهند غير عملى قليلا |