| Bu da geleceğinizle yüzleşme ve geçmişteki hatalarınızı unutma ya da sonunda cesur yeni bir yol bulmanız anlamına gelebilir. | Open Subtitles | و الذي يعني ربما مواجهة مستقبلكم ونسيان أخطاء الماضي أو الاسقرار أخيرا على طريق جديد وشجاع |
| Hayır, kendi geleceğinizle alakalı bir seçim yapmanıza izin veriyordum. | Open Subtitles | كلا، سمحت لكم بأن تتخذون قراراً بشأن مستقبلكم |
| geleceğinizle ilgili söz sahibi olmalısınız. | Open Subtitles | -أجل يجب أن يكون لكم رأي في مستقبلكم |
| Artık yaptığınız her seçim yalnızca geleceğinizle ilgili değil. | Open Subtitles | كل قرار تتخذينه لا يعود متعلقًا بمستقبلك وحدك. |
| Ve bu önemli haberler sizin geleceğinizle ilgili. | Open Subtitles | أشيـاء تَحدث تتعلّق بمستقبلك ... يمكنك أن تستفيد |
| geleceğinizle ilgili söz sahibi olmalısınız. Bu yüzden, Sophia'dan ayrıldım. | Open Subtitles | يجب أن يكونَ لكم رأيٌ في مستقبلكم و لذلك انفصلتُ عن (صوفيا) |
| Gelin ve geleceğinizle tanışın. | Open Subtitles | لذا هلمّوا وقابلوا مستقبلكم |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 