Bu sadece çocukların geleceğiyle ilgili değil insanlığın geleceğiyle ilgili. | Open Subtitles | هو ليس حول بضعة أطفال هو حول المستقبل مستقبل نوعنا |
İnsanın geleceğiyle tutkulu bir şekilde ilgiliyim, özellikle de Ay'da, Mars'ta ya da Güneş Sistemimizde herhangi bir yerde. | TED | إنني مهتمةٌ بشغف في مستقبل البشر ، وفي القمر ، وفي كوكب المريخ خاصةً ، وأماكن أخرى أيضاً في النظام الشمسي. |
Bu olursa her şey halkımızın geleceğiyle birlikte yerle bir olur. | Open Subtitles | وإذا حدث ذلك، فهذا الشيء كله سينهار، جنباً إلى جنب مع مستقبل شعبنا |
Sadece bir hayat türümüzün geleceğiyle karşılaştırılamaz bile. | Open Subtitles | إنّها حياةٌ واحدة فقط، و هي لا شيءَ مقارنةً بمستقبل جنسنا. |
Bugün, burada ulusal güvenliğimizin geleceğiyle ilgili olarak bazı önemli düzenlemeler yapmak için toplanmış bulunuyoruz. | Open Subtitles | نجتمع اليوم لنناقش بعض المسائل المهمّة المتعلّقة بمستقبل أمننا القوميّ |
Ulusal güvenliğimizin geleceğiyle ilgili önemli konuları ele alacağız. | Open Subtitles | نجتمع اليوم لنناقش بعض المسائل المهمّة المتعلّقة بمستقبل أمننا القوميّ |
Umarım en azından onun geleceğiyle ilgili söz hakkım olduğunu kabul edersiniz. Herşeyden öte, onun vasisiyim. | Open Subtitles | أتمنى بأن توافقني على قولي بما يخص مستقبلها على الأقل |
Burada kaç kişinin geleceğiyle oynadığının farkında mısın evlat? | Open Subtitles | هل تعرف كم عدد مستقبل الافراد التي تلعب بهِ هُنا ؟ |
Ben de asla unutmam. Beyler... Şirketin geleceğiyle ilgili önemli bir görüşme yapmamız lazım. | Open Subtitles | والسيده, ولى انا ايضاً نريد ان نحظ بمناقشه جاده بشأن مستقبل الشركه |
Şu anda açık havanın geleceğiyle alakalı bir video serisinin sunucusuyum ve bölümlerin birinde fotoğrafçılıkla açık havanın ilişkisini keşfetmek istedik. | TED | أصور حالياً سلسلة فيديوهات حول مستقبل الأماكن المفتوحة، وفي أحد الحلقات أردنا أن نبحث عن العلاقة بين التصوير والأماكن المفتوحة. |
Bu, Bay Meade'in zamanı, ama bu şirketin geleceğiyle ilgili benim de bir duyuru yapmam gerekiyor. | Open Subtitles | ولكن لدى ما اخبركم به حول مستقبل الشركة |
Ya da ülkemizin geleceğiyle ilgili. - Bash'la tanışsaydın belki... | Open Subtitles | او مستقبل بلادنا، ربما لو قابنا باش |
Amerika'nın geleceğiyle uğraşıyormuşuz gibi. | Open Subtitles | كأننا نتصارع على مستقبل أميركا. |
Bu türlerin geleceğiyle yapılacak çok şey vardı. | Open Subtitles | كان للأمر علاقة مع مستقبل الجنس البشري |
Biz bu ülkenin geleceğiyle kumar oynayacağız. | Open Subtitles | سنقامر على مستقبل هذه الدولة |
Mesleğinin hakkında pek bir bilgim yok ama işinizin takip etmek olduğu bir kadının geleceğiyle ilgili kehanette bulunmanın normal olduğunu sanmam. | Open Subtitles | أنا لا أعرف الكثير عن مهنتك ولكني أشك في تنبؤك بمستقبل النساء الذي تلاحقهم بشكلِ معتاد |
Kabilenin geleceğiyle ilgili. Artık lider benim. | Open Subtitles | إنه يتعلق بمستقبل العشيرة، أنا قائد الآن |
Ailemin geleceğiyle kumar oynamamam ve bilmediğim bir işe girmemem için için beni uyardın. | Open Subtitles | لقد حاولت تحذيري... بشأن المقامرة بمستقبل عائلتي... ... |
Genel olarak pornonun geleceğiyle ilgili ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | rlm; ما هو رأيك بمستقبل الإباحية بشكل عام؟ |
Ryan hakkında bana nutuk çekme, özellikle Troy'un geleceğiyle oynaman göz önüne alınırsa. | Open Subtitles | (و لا تعظيني بشأن (رايان (نظراً للطريقة التي تتدخلين بها بمستقبل (تروي |
Orkestranın isteklerini karşılamak isterim ama orkestranın geleceğiyle oynayacaksak olmaz. | Open Subtitles | أود الأنضمام الي مطالب الفرقة الموسيقية لكن ليس على حساب مستقبلها |