Durumu iyileştirmek için ne yapabilirim diye düşünürken bir fikir geliştirmeye başladım. | TED | بدأت في تطوير فكرة حول ما أستطيع فعله لتحسين الوضع. |
İnsanlara erkekler için bir doğum kontrol hapı geliştirmeye çalıştığımı söylediğimde cevaplar cinsiyete göre değişiyor. | TED | عندما أخبر الناس أني أحاول تطوير حبوب منع حمل للرجال، تختلف ردة الفعل حسب النوع الجنسي. |
Bir zamanlar orijinal formülü geliştirmeye istekli olan birini tanıyorum. | Open Subtitles | وكنت أعلم شخص ذات مرة كان يريد تحسين صيغته الأساسية |
İnsanları geliştirmeye ve disiplin kurmaya çalışıyordu. | TED | كان يحاول تحسين المواطنين وغرس الانضباط. |
Ufak çapta bir kabadayı ama görünen o ki performansını geliştirmeye başlamış. | Open Subtitles | كان يعمل كقاطع طريق بشكل جزئي لكن يبدو أنه قام بتطوير مهارته. |
Bu başarıyla, bundan sonraki büyük adımı atmaya yani gerçek yollarda, gerçek bir araba geliştirmeye karar verdik. | TED | لذا مع هذا النجاح ، قررنا اتخاذ الخطوة التالية الكبيرة، لتطوير سيارة حقيقية يمكن قيادتها على الطرق الحقيقية. |
DR: Yunuslar için etkileşimli dokunmatik ekran geliştirmeye çalışıyoruz. | TED | ديانا ريس: نحن نحاول تطوير شاشة لمس تفاعلية للدلافين. |
Sonra, epidural doğumu geliştirmeye | TED | لاحقًا، سوف يساعد في تطوير المسكنات الفوق الجافية للسيدات القادمات للولادة |
Yeni malzemeler denemeyi çok seviyorum ve moda projelerim için en eşsiz tekstil ürünlerini üretmek için hep yeni teknikler geliştirmeye çalıştım. | TED | أحببت تجريب مواد جديدة، وطالما حاولت تطوير تقنياتٍ جديدة للوصول إلى منسوجات فريدة من أجل مشاريع الأزياء الخاصة بي. |
ayrıca yazılım araçlarının tamamını açık kaynak geliştirmeye çalışıyorlar. | TED | وهم كذلك يحاولون تطوير كل أدواتهم البرمجية بصورة مصدر مفتوح كلياً. |
ve bu araçlar için paraya veya yüksek teknolojiler geliştirmeye ihtiyaç yoktur. | TED | وهذه الأدوات لا تتطلب منكم أن تزيدوا نفقات إضافية أو تطوير أي من التقنيات البارعة للغاية |
Bu, balık avlama bölgesinin yönetiminde kullanılan kota sistemini geliştirmeye, balık stoklarında çöküşü önlemeye yardımcı oluyor ve bu kırılgan ekosistemi koruyor. | TED | مما يساعد في تحسين نظام الحصص المستخدم في إدارة المصائد، كما يساعد على منع تدهور المخزون السمكي وحماية هذا النظام البيئي الهش. |
Ekonomi bakanlığı ekonomiyi geliştirmeye çalışıyor.... ...9. düzenleme çalışmaları..... | Open Subtitles | وزارة المالية تحاول تحسين الاقتصاد عن طريق الحصول على الموافقة بتعديل المادة 9 |
Kendimi geliştirmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | محاولاً تحسين نفسي وهذا لم أنا هنا , مخاطراً بحياتي, |
Dijital Braille editör, dijital Braille sözlük, ve dijital bir Braille kütüphane ağı gibi dijital kitap teknolojilerini geliştirmeye başladım. | TED | بدأت بتطوير تكنولوجيا كتب رقمية، مثل محرر برايل الرقمي وقاموس برايل الرقمي وكذلك شبكة مكتبة برايل الرقمية. |
O an ve orada, hayatının geri kalanını zihninde canlandırdığı uzay aracını geliştirmeye adayacağına karar verdi. | TED | وقرر بعد ذلك وهناك تحديدًا أنه سيلتزم بقية حياته بتطوير المركبة الفضائية التي رآها في عقله |
Ve biz tekstil'den formata ve yapı ve estetiğe kadar herşeyi geliştirmeye gayret etmek için çalışıyoruz. | TED | ولقد عملنا في محاولة لتحسين كل شيء من النسيج إلى التصميم والهيكل و الجمالية. |
bazılarımız, bu yolculukları mümkün kılabilmek için yeni fikirler ve sistemler geliştirmeye emeklerini harcadılar. | TED | ولأنه لمئات السنين، كرس بعضنا جهوده لتطوير المفاهيم والأنظمة اللازمة لجعل هذه الرحلات ممكنة. |
Üniversiteden mezun olmadım, çünkü "dikkatimi veremedim", ama kendimi geliştirmeye çalışıyorum, ve tek bir ders alarak başlıyorum. | Open Subtitles | ولكن ، أنا أحاول الأن بأن أطور نفسي لذا ، أن سوف أبدا في أخذ مقرر واحد فقط |
Kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Ama o bana izin vermiyor. | Open Subtitles | احاول التطوير من نفسى , لكنه لا يدعنى افعل ذلك |
Yalnızca, kendi çabamla geldiğim vücut geliştirmeye nazaran, ...basket oynamak farklı türde bir mücadeledir. | Open Subtitles | و تسير ضد مختلف الأنواع المعارضة لعب كرة السلة ، هو نهج لكمال الاجسام كان حقاً كل شيء عن مجهودي |
O zamandan beri geliştirmeye binlerce, on binlerce saat harcadım | TED | قضيتُ عشرات الآلاف من السّاعات أعمل على تطويرها. |
Ya yapılan değişiklikler dizaynı geliştirmeye yönelikse? | Open Subtitles | ماذا لو كان المقصود فعلا التعديلات تحقيق تحسينات التصميم؟ |
Yani, zekâ ve otomasyonun ne kadar değerli olduğu göz önüne alındığında, yapabilirsek, teknolojimizi geliştirmeye devam edeceğiz. | TED | أعني، بافتراض مدى نفع الذكاء والأتمتة، فإننا سنستمر بتحسين التكنولوجيا الخاصة بنا إذا كان بإمكاننا أصلاً. |