"geliştirmeye" - Traduction Turc en Arabe

    • تطوير
        
    • تحسين
        
    • بتطوير
        
    • لتحسين
        
    • لتطوير
        
    • أطور
        
    • التطوير
        
    • لكمال
        
    • تطويرها
        
    • تحسينات
        
    • سنستمر بتحسين
        
    Durumu iyileştirmek için ne yapabilirim diye düşünürken bir fikir geliştirmeye başladım. TED بدأت في تطوير فكرة حول ما أستطيع فعله لتحسين الوضع.
    İnsanlara erkekler için bir doğum kontrol hapı geliştirmeye çalıştığımı söylediğimde cevaplar cinsiyete göre değişiyor. TED عندما أخبر الناس أني أحاول تطوير حبوب منع حمل للرجال، تختلف ردة الفعل حسب النوع الجنسي.
    Bir zamanlar orijinal formülü geliştirmeye istekli olan birini tanıyorum. Open Subtitles وكنت أعلم شخص ذات مرة كان يريد تحسين صيغته الأساسية
    İnsanları geliştirmeye ve disiplin kurmaya çalışıyordu. TED كان يحاول تحسين المواطنين وغرس الانضباط.
    Ufak çapta bir kabadayı ama görünen o ki performansını geliştirmeye başlamış. Open Subtitles كان يعمل كقاطع طريق بشكل جزئي لكن يبدو أنه قام بتطوير مهارته.
    Bu başarıyla, bundan sonraki büyük adımı atmaya yani gerçek yollarda, gerçek bir araba geliştirmeye karar verdik. TED لذا مع هذا النجاح ، قررنا اتخاذ الخطوة التالية الكبيرة، لتطوير سيارة حقيقية يمكن قيادتها على الطرق الحقيقية.
    DR: Yunuslar için etkileşimli dokunmatik ekran geliştirmeye çalışıyoruz. TED ديانا ريس: نحن نحاول تطوير شاشة لمس تفاعلية للدلافين.
    Sonra, epidural doğumu geliştirmeye TED لاحقًا، سوف يساعد في تطوير المسكنات الفوق الجافية للسيدات القادمات للولادة
    Yeni malzemeler denemeyi çok seviyorum ve moda projelerim için en eşsiz tekstil ürünlerini üretmek için hep yeni teknikler geliştirmeye çalıştım. TED أحببت تجريب مواد جديدة، وطالما حاولت تطوير تقنياتٍ جديدة للوصول إلى منسوجات فريدة من أجل مشاريع الأزياء الخاصة بي.
    ayrıca yazılım araçlarının tamamını açık kaynak geliştirmeye çalışıyorlar. TED وهم كذلك يحاولون تطوير كل أدواتهم البرمجية بصورة مصدر مفتوح كلياً.
    ve bu araçlar için paraya veya yüksek teknolojiler geliştirmeye ihtiyaç yoktur. TED وهذه الأدوات لا تتطلب منكم أن تزيدوا نفقات إضافية أو تطوير أي من التقنيات البارعة للغاية
    Bu, balık avlama bölgesinin yönetiminde kullanılan kota sistemini geliştirmeye, balık stoklarında çöküşü önlemeye yardımcı oluyor ve bu kırılgan ekosistemi koruyor. TED مما يساعد في تحسين نظام الحصص المستخدم في إدارة المصائد، كما يساعد على منع تدهور المخزون السمكي وحماية هذا النظام البيئي الهش.
    Ekonomi bakanlığı ekonomiyi geliştirmeye çalışıyor.... ...9. düzenleme çalışmaları..... Open Subtitles وزارة المالية تحاول تحسين الاقتصاد عن طريق الحصول على الموافقة بتعديل المادة 9
    Kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Open Subtitles محاولاً تحسين نفسي وهذا لم أنا هنا , مخاطراً بحياتي,
    Dijital Braille editör, dijital Braille sözlük, ve dijital bir Braille kütüphane ağı gibi dijital kitap teknolojilerini geliştirmeye başladım. TED بدأت بتطوير تكنولوجيا كتب رقمية، مثل محرر برايل الرقمي وقاموس برايل الرقمي وكذلك شبكة مكتبة برايل الرقمية.
    O an ve orada, hayatının geri kalanını zihninde canlandırdığı uzay aracını geliştirmeye adayacağına karar verdi. TED وقرر بعد ذلك وهناك تحديدًا أنه سيلتزم بقية حياته بتطوير المركبة الفضائية التي رآها في عقله
    Ve biz tekstil'den formata ve yapı ve estetiğe kadar herşeyi geliştirmeye gayret etmek için çalışıyoruz. TED ولقد عملنا في محاولة لتحسين كل شيء من النسيج إلى التصميم والهيكل و الجمالية.
    bazılarımız, bu yolculukları mümkün kılabilmek için yeni fikirler ve sistemler geliştirmeye emeklerini harcadılar. TED ولأنه لمئات السنين، كرس بعضنا جهوده لتطوير المفاهيم والأنظمة اللازمة لجعل هذه الرحلات ممكنة.
    Üniversiteden mezun olmadım, çünkü "dikkatimi veremedim", ama kendimi geliştirmeye çalışıyorum, ve tek bir ders alarak başlıyorum. Open Subtitles ولكن ، أنا أحاول الأن بأن أطور نفسي لذا ، أن سوف أبدا في أخذ مقرر واحد فقط
    Kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Ama o bana izin vermiyor. Open Subtitles احاول التطوير من نفسى , لكنه لا يدعنى افعل ذلك
    Yalnızca, kendi çabamla geldiğim vücut geliştirmeye nazaran, ...basket oynamak farklı türde bir mücadeledir. Open Subtitles و تسير ضد مختلف الأنواع المعارضة لعب كرة السلة ، هو نهج لكمال الاجسام كان حقاً كل شيء عن مجهودي
    O zamandan beri geliştirmeye binlerce, on binlerce saat harcadım TED قضيتُ عشرات الآلاف من السّاعات أعمل على تطويرها.
    Ya yapılan değişiklikler dizaynı geliştirmeye yönelikse? Open Subtitles ماذا لو كان المقصود فعلا التعديلات تحقيق تحسينات التصميم؟
    Yani, zekâ ve otomasyonun ne kadar değerli olduğu göz önüne alındığında, yapabilirsek, teknolojimizi geliştirmeye devam edeceğiz. TED أعني، بافتراض مدى نفع الذكاء والأتمتة، فإننا سنستمر بتحسين التكنولوجيا الخاصة بنا إذا كان بإمكاننا أصلاً.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus