Onbeş yıldır bana gelirsin, nasıl oldu da sakal tıraşına karar verdin? | Open Subtitles | منذ 15 سنة وانت تأتي إلي ما الذي جعلك فجأة ترغب بالحلاقة؟ |
Gidip annenin hala kızgın olmadığından emin olayım. Sonra sen de gelirsin. | Open Subtitles | سأذهب لأتحدث مع امك واتأكد انها ليست غاضبه بعدها يمكنك ان تأتي |
Sen hep sonra gelirsin, zaten hiç önce gelmedin ki. | Open Subtitles | أنتِ دائماً ما تأتين بعده لكن هذا لم يحدث سابقاُ |
Ya sakince kendin gelirsin, ya da kelepçeleyip biz sürükleriz. | Open Subtitles | يمكنك القدوم في هدوء، أو يمكننا أن نجرّك وأنت مقيد خلال ردهتك. |
Onu buI. Yoksa, bir dahaki sefere bizimle gelirsin. | Open Subtitles | أوجده, و الا المرة القادمة سنعود هنا و ستأتي معنا أخرجوا |
Onunla gitmek istemiyorsan, benimle gelirsin. | Open Subtitles | أنت لا تُريدى الذِهاب مَعه، اذن ستأتين معى |
Zarf açman gerektiğinde zarf açıcı için gelirsin ve ben açarım. | Open Subtitles | إذا أردتي فتح أي رسائل تستطيعين المجيء أسفل وأنا أفتحها لك |
Umarım bir sonraki doğum günüme gelirsin ve tabi, ondan sonrakilere de. | Open Subtitles | انا أأمل ان تأتي الي عيد ميلادي القادم وكل اعياد ميلادي القادمه |
İster gelirsin, istersen kendine gelecek başka bir yol bulursun. | Open Subtitles | يمكنكَ أن تأتي معنا، أو تذهب من طريقٌ آخر بنفسك. |
Bizimle gelip emrim altında savaşabilirsin, ya benim yolumdan gelirsin, ...ya da seni Teksas'ta bulduğumuz bara geri dönersin. | Open Subtitles | بوسعك ان تأتي معنا وتقاتل تحت امرتي وبطريقتي, او عد الى تلك الحانة التي وجدك بها في تكساس . |
Yani, bana gelirsin, bunu konuşuruz, sonra ben karar veririm. | Open Subtitles | أعني، يجب أن تأتي إليّ لمناقشة الأمر، وأنا من يتخذ القرار |
Her yıl buraya daha büyük ve iyi bir çadır ve aletlerle gelirsin. | Open Subtitles | كل عام أن تأتي هنا مع أكبر وأفضل خيمة والمعدات. |
Merlin, çağrılmadığın zaman gelirsin ama... ihtiyacım varken görünmezsin. | Open Subtitles | مرلين, أنت تأتي عندما لا يطلب منك ذلك و تختفي عندما اناديك |
Teşekkürler. Belki bir gün bir şeye ihtiyaç duymadığında da gelirsin. | Open Subtitles | وربما يوما ما سوف تأتين بالجوار عندما لا تحتاجين إلى شيء. |
Buraya gelip ot içersin. Ben seni kovarım, sen geri gelirsin. | Open Subtitles | تأتين إلى هنا لتدخين الماريجوانا, إن طردتك ستعودين |
Umarım partiye gelirsin ve editör arkadaşımla tanışabilirsin. | Open Subtitles | حسناً ، اتمنى ان تستطيعي القدوم للحفله لكي تقابلي صديقي المحرر |
Tatil günlerinde beni görmeye gelirsin, bu nasıl? | Open Subtitles | يمكنك القدوم ورؤيتي بايام عطلك كيف هذا ؟ |
Her gün böyle hazırlıklı olurum. Belki gelirsin diye... | Open Subtitles | أحب دائما أن يكون لدي أشياء جاهزة في حالة ما كانت فيتوريا ستأتي |
Kafası çalışan bir polissen... yalnız gelirsin. | Open Subtitles | ولو كنت شحقاً شرطية ذكية جداً ستأتين بمفردك |
Herkesin önünde mi dövülmek istersin, yoksa dışarı mı gelirsin? | Open Subtitles | أتريدهـا هنا أمام الجمـيع أم تريد المجيء للخارج؟ |
- Hemen gelirsin, değil mi? | Open Subtitles | شاهدوه وهو يدخل ستعودين سريعاً , أليس كذلك ؟ |
Sen de onun gibi hissediyorsan umarım bu akşam saat 8'de bana gelirsin. | Open Subtitles | واذا كنتِ تحسين بالمثل فاتمنى ان تجدي هذا في قلبك وان تاتي الليلة الى منزلي الساعة 8 للعشاء |
Benim görüşmelere gelirsin, belki iki kez, ya da üç kez haftada eğer özel becerinin kullanılabilir olduğunun düşünürsem. | Open Subtitles | تحضرين معي إجتماعاتي ربما مرتان أو ثلاث في الأسبوع -فإذا شعرت بأن لديك موهبة خاصة ربما تصبحين مفيدة لي |
- Myrtle Mae demek. - Evet Dayını yakalarsak, ziyaret günlerinde belki sanatoryuma gelirsin. | Open Subtitles | إذا أمسكنا بعمك , فربما يمكنكِ المجئ إلى المصحة فى أيام الزيارة |
Hayır, çok geç olmadan kendine gelirsin diye umdum. | Open Subtitles | لا، تَمنّيتُ بأنّك تَجيءُ إلى أحاسيسِكَ قبل كان متأخّر جداً. |
Umuyorum ki Simran'la Kuljit'in evliliği için en kısa zamanda buraya gelirsin. | Open Subtitles | أنت ستجيء هنا قريبا لعرس سمران إلى كولجيت |
Çünkü fark ettik ki eğer sen uzun süre yok olursan insanlığından yoksun gelirsin Bonnie'yi öldürüp Elena'yı canlandırma hevesinde olursun. | Open Subtitles | لأننا علمنا أنّك إذا حبست فيه أطول من اللّازم، ستعود بلا إنسانيّة مسرعًا لقتل (بوني) كيّما تحيي (إيلينا). |
Pezevenklerle uğraşırsan pezevenkliğe gelirsin Frank. | Open Subtitles | عند التعامل مع القوادين (ستكون لذلك نتائج سيئة يا (فرانك |
Sermaye Piyasasi Kurulu'na bulasirsan yaraklara gelirsin. | Open Subtitles | إذا أزعجت لجنة الأوراق المالية و البورصة سينتهي أمرك |