Paris'in her tarafından müdavimler, sınıf farkı ayırt etmeksizin bu gösterişli eğlence ve hovardalık etmek için geliyorlardı. | Open Subtitles | الزوارالدائمونمن جميعأنحاءباريس, بغض النظر عن طبقتهم... جاؤوا من أجل المتعة و المرح... ... |
Nazilerin en yakın müttefiklerinden biri olan bir ülkeden geliyorlardı. | Open Subtitles | جاؤوا من إحدى أقرب حلفاء النازيين |
Mısır'ın bir köyünden geliyorlardı. | Open Subtitles | جاؤوا من قرية في "مصر". |
Aileler -- ailenin kurbanları -- robot gibi bu iskeleye gidip geliyorlardı. | TED | العائلات-عائلات الضحايا كانوا يذهبون إلى الرصيف ، لم يكن هذا إنسانيا على الإطلاق |
Ve özellikle gençler geliyorlardı. Ve bana sordukları -- gençlerin söyledikleri "Ne yapabiliriz?" "Bu şeyleri değiştirmek için ne yapabiliriz?" | TED | وبخاصة الشباب الصغار كانوا يأتون ويسألونني -- كان الشباب يقول: "ماذا يمكن أن نفعل؟ ماذا يمكن أن نفعل لتغيير الأشياء؟". |
Mısır'ın bir köyünden geliyorlardı. | Open Subtitles | جاؤوا من قرية في "مصر". |
Bir-iki sik yalarım, taşaklarıyla falan oynarım diye geliyorlardı ama bir şeyle oynayamadılar, çünkü kafaları vücutlarından ayrıldı. | Open Subtitles | كانوا يذهبون إلى هناك وكأنهم "سألعق قضيب، ربما الخصية أو هذا الهراء". لا. لم يتسنى لهم فرصة ليفعلوا ذلك لأن رؤوسهم تم قطعها. |
Bir-iki sik yalarım, taşaklarıyla falan oynarım diye geliyorlardı ama bir şeyle oynayamadılar, çünkü kafaları vücutlarından ayrıldı. | Open Subtitles | كانوا يذهبون إلى هناك وكأنهم ."سألعق قضيب، ربما الخصية أو هذا الهراء" لا. لم يتسنى لهم فرصة ليفعلوا ذلك .لأن رؤوسهم تم قطعها |
Hacılar Arabistan'ın her yerinden Kabe'yi kuşatan yüzlerce puta ibadet etmeye geliyorlardı. | Open Subtitles | المريدين كانوا يأتون من كل مكان فى جزيرة العرب لعبادة المئات من أصنامهم |
Küçük üniversite evrenimizde ünlüydük. Yani, insanlar bizi görmeye geliyorlardı. | Open Subtitles | لقد كنا مشهورين في محيط الجامعة الصغير الناس كانوا يأتون فقط لرؤيتنا |